İspanyol sanatçı
Almacino Gonzales Andres, "Heykelin restorasyonu ile ilgili farklı düşünüyorum. Bence saldırıdan sonraki haliyle sergilenmeli ki bu tip eylemlere cesaret verenleri utandırsın" dedi.
2012'de İzmir'de düzenlenen "Akdeniz" temalı Uluslararası Heykel Çalıştayı kapsamında İspanyol sanatçı Almacino Gonzales Andres tarafından yapılan ve 4 yıldır İzmir metrosunun İzmirspor durağında sergilenen "Müzisyen" adlı mitolojik figür heykeline yapılan saldırıyla ilgili sanatçı konuyla ilgili görüşlerini dile getirdi.
Haber.sol.org.tr'den Özgün Can'ın sorularını yanıtlayan Andres şunları söyledi:
Öncelikle üzüntülerimizi ve dayanışma duygularımızı belirtmek isteriz. “Müzisyen” heykeli neyi anlatıyordu?
Projem müzik ve müziğin insanları, halkları birleştirme gücü üzerineydi. Akdeniz halklarının bir çok ortak noktasından birinin kesinlikle müzik olduğunu düşünüyorum. Heykelim geleneksel bir Türk çalgısı olan zurnayı çalmakta olan bir müzisyeni betimliyor. Kimseyi rencide etmek gibi bir amacım olmadı.
Saldırıdan nasıl haberiniz oldu?
Türkiye’den dostlarım o ilk bezlerle kapatma saldırısının fotoğraflarını göndermişlerdi. Sanatımın anlaşılamamış, doğru değerlendirilememiş olması beni çok üzdü. Bırakın rencide edici olmayı, çalışmalarımda çıplaklık hiçbir zaman asıl unsur değildir, cinsellik hep arka planda kalmıştır.
Benzer temada eserlerinizin başka bir çok ülkede sergilendiğini biliyoruz. Daha önce hiç böyle bir saldırı olmuş muydu eserlerinize?
Daha önce hiç böyle bir şey yaşamadım. İspanya dışında Fransa, Danimarka, Meksika, Hırvatistan, Kanada ve Rusya’da benzer temada eserlerim var ve hiç böyle yanlış yorumlanmadım.
2012'deki etkinlik İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenmişti. Belediye bugün de aynı kadro tarafından yönetiliyor. Kendilerinden konu ile ilgili bir bilgi geldi mi?
İzmir'i sevgiyle anıyorum ve yönetiminden mutlu, yaşam dolu, modern bir kent olarak anımsıyorum. Evimde değildim, birçok yanıtlanmamış e-postam var. Yetkililerin bana ulaşmaya çalışıp çalışmadıkları hakkında bir şey söyleyemem an itibarı ile.
Bildiğiniz üzere Türkiye'de gerici, baskıcı bir iktidar var. Bu iktidarın yerel temsilcileri de haftalardır açıklama yaparak, heykelinizin “toplumun ahlaki değerlerini rencide ettiğini" söylüyordu. Siz bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Heykel çıplaklığıyla rencide edici olamaz. Asla birilerini rahatsız etmek için çalışmadım eserlerimde. Bence insanların moral değerlerinin, kendi özgürlükleriyle ilgisi var daha çok. Birinin sanatın kendisinin düşmanı olduğunu düşünmesi, bir sanat eserinde düşünen insan için her zaman bir gizli uyarıcının bulunmasındandır. Sanat bizi zenginleştirir, düşünmemize, anlamamıza yardımcı olur ve kendi değerlerini dayatan liderler açısından asıl sorun da budur. O nedenle bu tip insanlar sanata asla iyi gözle bakmazlar. Dünyanın bir yerinde bir sanat eserine saldırı olduğunda, herkes kendi özgürlüğünden bir parçayı kaybetmektedir aslında. Eserin çıplaklığı bir bahane olamaz. Heykeli inceleyin, cinselliğin ima bile edilmediğini göreceksiniz. Bu nedenle saldırının, politik gücünü topluma korku salmak için kullananlardan kaynaklandığını düşünme eğilimindeyim.
"SALDIRIDAN SONRAKİ HALİYLE SERGİLENSİN Kİ UTANDIRSIN"
Yaşanan olayların ardından İzmir’de heykelinize sahip çıkan geniş kitleler oldu. İzmir NHKM bir açıklama yaparak, konunun takipçisi olacaklarını ve “aydınları ve sanatçıları bu gerici saldırı karşısında tek ses olmaya” çağırdıklarını, söyledi. Ayrıca heykelin tekrar yerine konulmasını da talep ettiler. Bu destekle birlikte, heykelinizi tekrar yaratmayı düşünür müydünüz?
Evet, bence düşünce özgürlüğüne saygı duymayan insanların bu tip şiddet içerikli göz korkutmalarına boyun eğmemek gerekir. Öte yandan heykelin restorasyonu ile ilgili farklı düşünüyorum. Bence saldırıdan sonraki haliyle sergilenmeli ki bu tip eylemlere cesaret verenleri utandırsın.
Sanat düşmanlarına ve elbette dostlarınıza mesajınız var mı?
Türkiye'yi seviyorum, kültürünü, tarihini, geleneğini, danslarını, müziğini, çeşitliliğini... Ve şimdi gösterilen bu ilgi ve dayanışma ile birlikte insanlarını daha da çok seviyorum.
Kaynak: Özgün Can - haber.sol.org.tr