17 Şubat 2015 - 0: 0
Cinsiyete dayalı ayrımcılığın şiddet ve cinayet mesnedi haline gelişini neredeyse kanıksadığımız son birkaç yılda kulaklarımıza çalınan haberler, karanlığın vahametine işaret etmeye yetmedi. Yetmemiş.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Erkek işsizse, iş bulamıyorsa hıncını nereden alacak? Gidip eşinden alıyor. Çocuklarından alıyor,” demecini okuduktan sonra, belki de topyekûn tünel görüşe girmiş olduğumuzla bir kez daha yüzleştim.
Bir zihniyet, kadının ve kadınlığın maruz kaldığı şiddeti, kadının kıyafeti, çıplaklığı, tavrı, edası, cesareti yani hayat tarzıyla ilgili yaftalamalar üzerinden meşru kılmaya çaba sarf ederken başka bir ideolojinin temsilcileriyse sosyoekonomik koşullar üzerinden meşrulaştırıyor.
Son tahlilde kadın (ya da maruz kalan herhangi bir birey) kendi aczi, seçimleri, fıtratı ya da sosyoekonomik değişkenler nedeniyle nesne haline getiriliyor ve fail zihniyetin sorumluluğu yok sayılıyor.
Bakan Bozkır’ın “Şayet benim kızımın başına böyle bir olay gelseydi ben elime silahı alır, bunun cezasını kendim verirdim. Bunun cezasına da katlanırdım,” demiş olduğunu öğrenince neden şaşırmadığımı sorguluyorum.
Birinin cezasını bizzat kesmeye eğilimli bireylerin kimlere, nasıl ceza kestiğini ya da “emri bizzat nasıl verdiklerini” yakından biliyor, izliyor ve tanıklığımızla bile utanç duymuyor muyuz?
Töre katliyle namusunu aklayanların da cezasını kendi verip sonuçlarına gönül rahatlığıyla katlanarak yaşadığı bir memlekette imam tadınca cemaat yutmuş; çok mu?
Bu egemen bakış açısı, şiddeti ve kendince adil kısasını meşrulaştırdıkça ne yazık ki tartışmaların büyük kısmı boşa çıkıyor. İdam cezasını olumlayanlar, işsizlik doğuran politik adımları atanları hadım etmeye kalkarsa toplumun neresinden tutacağız?
***
Gündemi durulmayan, esenlikli ve esenliksiz sürprizleri eksik olmayan memleketimin acı dolu günlerine denk gelmesinden dolayı yüreğim acıyor olsa da bundan sonra her hafta salı ve cuma günleri Karşı Gazete okurlarıyla buluşacağımızı anmak istiyorum. Edebiyattan sanata, aktüaliteden siyasi eleştirilere dek dilimin döndüğü, kalemimin yettiği alanlarda fikir paylaşmak üzere… Bu vesileyle merhaba!