Zeynep ve Ahmet Çevik çifti, bundan 30 yıl önce memleketleri Niğde’den İstanbul’a göç etmişler. Zeynep Çevik,
“Evlendiğimde henüz 15 yaşındaydım, umutlarımı kucağıma alıp ‘taşı toprağı altın’ memlekete geldim” diyor. Ahmet Çevik de eşine ve doğacak çocuklarına güzel bir hayat yaşatmanın umuduyla yola koyulmuş.
TIR’lara kaptan olmuş yıllarca, gurbet yollarına düşmüş, eve ekmek getirmiş. Zeynep ve Ahmet çifti, 5 çocuk büyütmüşler. Yoksulluk peşlerini bırakmadığından çocuklarını okutamamışlar. En küçük çocukları Burakcan 8 yaşında.
“Okul Aile Birliği’nin desteği olmasa O’nu da okutamazdık” diyor anne Zeynep Çevik.
ENGELLİLİĞİ RAPORA TAKILDI
Ahmet Çevik sağlık sorunları nedeniyle çalışamıyor. Gırtlak kanseri ve böbrek yetmezliği olan Çevik, defalarca devlet kurumlarına başvurmuş ancak çaldığı tüm kapılar yüzüne kapanmış.
“Yüzde 69 engelli” raporu olduğu halde, raporda ”ağır engelli” ibaresi yer almadığı için engelli haklarından faydalanamıyor. Uzun süre sosyal güvencesiz olduğu için emekli de olamıyor.
İstanbul Sancaktape’deki evinde ziyaret ettiğimiz Çevik ailesi, şimdi de barınma sorunuyla karşı karşıya.
ÇOCUKLARIYLA SOKAĞA ATILDILAR
Çevik ailesi, geçtiğimiz yıl 600 TL'lik ev kirasını ödeyemedikleri için mahkemelik oldu. Mahkeme ev sahibi lehine sonuçlanınca, kiracı aile sokakta kaldı. Çocuklarıyla sokakta kalan Ahmet ve Zeynep çifti, çalmadık kapı bırakmadı.
Zeynep Çevik'in anlatımına göre; öncelikle A
KP'li Sancaktepe Belediyesi'ne başvurdular, ardından da
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne. Sancaktepe Belediyesi sadece erzak yardımında bulundu, İBB ise
1000 TL'lik yardım dışında bir şey yapamayacağını söyledi.
Çevik ailesi, İBB'nin verdiği parayla yeni bir eve çıktı ama kira sorunları bitmedi.
Ahmet Çevik hastalığı nedeniyle bakıma muhtaç kalırken, Zeynep Çelik de ufak bir ücret karşılığında gittiği gündelik işleri bırakmak zorunda kalmış.
Hiç bir geliri olmayan aile, 2 gözlü evlerinin kiralarını karşılayamıyor.
"AKP'Lİ TELEFONU YÜZÜME KAPATTI"
Zeynep Çevik, eşi Ahmet Çevik'in tedavisi ve barınma sorunlarının çözümü için son çare olarak AKP Genel Merkezi'ni aradığını söyledi. Çevik'in önemli bir iddiası da var:
" AK Parti'yi aradım, yardım istedim. Telefona çıkan bayan 'Burası Türkiye, paran yoksa öleceksin' deyip telefonu yüzüme kapattı. Oturdum ağladım...Hükümet onlar diye orayı aradım. Onlar da kapıları yüzümüze kapattılar."
Ahmet Çevik ise, “İnsanca bir yaşamdan başka hiç bir isteğimiz olmadı. Ama bizi ölüme terk ettiler. Ölüm bile bu yaşadıklarımızdan daha ağır değil. Yetkililer görsün bizi, duysun sesimizi artık” diyor.
Kaynak: GerçekGündem / Aysel Kılıç