İZMİR'de, Ege Üniversitesi'nde iki grup arasında çıkan kavgada, Ülkü Ocakları'nın üniversite sorumlusu Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun bıçaklanarak öldürülmesinin ardından, polis tüm metropol ilçelerde bir gün süreyle olağanüstü hallerde uygulanan, 'önleme arama' iznini mahkemeden iki kez aldı.

Bu kararla, şüpheli görülen herkesin üzeri ve aracı aranabildi, şüpheli görülen eşyalara el konulabildi. Aynı gerekçeyle 1'inci ve 2'nci Sulh Ceza Hakimliği'nden kararı çıkartan polis, 3'ncü Sulh Ceza Hakimliği'nden ise izin alamadı. Hakim Dilek Çeliktaş, talebin anayasal hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu gerekçesiyle kabul etmeyip, izin vermedi.

İKİ FARKLI HAKİMLİK İKİ KEZ İZİN VERDİ

Polisin bu talebini, 1'inci Sulh Ceza Hakimliği, 25 Şubat 2015 tarihinde, 2'nci Sulh Ceza Hakimliği ise, 2 Mart 2015 tarihinde kabul edip, şüpheli görülen herkesin üzerinin, aracının ayrıca toplu taşıma araçlarının aranmasına izin verdi. 24 saat olarak alınabilen bu karar için, polis bir kez daha talepte bulundu.
 

Bu kez 3'ncü Sulh Ceza Hakimliği'ne aynı gerekçeyle, başvuruda bulunuldu. Ancak Hakim Dilek Çeliktaş, talebi, anayasal hak ve özgürlüklere aykırı olduğu gerekçesiyle kabul etmeyip, arama iznini vermedi.

Bu talep öncesinde, polis müdürlerinin Cumhuriyet Başsavcısıyla toplantı yaptıkları da öğrenildi.

AVUKATLARDAN DA TEPKİ GELDİ

Arama iznine tepki gösteren İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, "İzimir'in tamamanı kapsayan bir karardı. Bu kararla bırakın huzuru sağlamayı, huzur bırakmazsınız. Herkesi rahatsız edecek boyutta bir karar alınmıştı. Son talebin kabul görmemesi yerinde olmuş. Elbette bu tür arama kararları alınabilir ama bunun için yer gösterilmesi lazım" dedi.

Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi adına açıklama yapan Avukat Dinçer Çalım'dan da tepki geldi. Çalım, "Emniyetin bütün il genelini kapsayacak şekilde, herkesi ve herşeyi arama yetkisi almasının hukukla açıklanabilir bir tarafı yok. Bunu da hiçbir hukuku kabul edemez.

Kanunlar açık, neyi ve kimi arayacağını belirtmesi gerekir ama burada bunlar yok. İlk iki talep kabul edilmiş ve herkes şüpheli gibi kabul edilip aranmış. Bunu kabul edemeyiz. Son talebin kabul görmemesi bizleri sevindirdi ama var olan çelişkiyi de ortaya koydu" diye konuştu.