‘AÇIK KAPI, SINIR DEĞİL’

Yasadışı geçiş ve kaçakçılığın yoğunlaştığı noktalarda asker yığma, dikenli tel, hendek, aydınlatma gibi önlemlerin devreye sokulduğu Suriye sınırında “çok gizli” kimyasal saldırı alarmı da verildi. Alarm kapsamında; gümrük kapılarındaki “kimyasal” önlemleri tüm sınıra yaygınlaştırıldı, koruyucu giysi ve teçhizat dağıtıldı, tüm personel eğitime alındı

Sıırdan geçişlerin engellenemediği iddialarına ilişkin HABERTÜRK’e konuşan üst düzey bir askeri yetkili “Sınırların delik deşik olduğu iddiası doğru değil. Türkiye, sınırlarında ‘Açık kapı politikası’ izlemektedir, ‘Açık sınır politikası’ değil. Bu ikisi aynı şey değildir. Bölgedeki gelişmelerin kabuk değiştirmesiyle çok ciddi tedbirler alındı. Türkiye’ye mülteci olarak gelen kişilerin sınır kapılarında tek tek kayıtları alınıyor ve yanlarında getirdikleri malzemeler tek tek aranıyor. Gelenlerin her türlü istihbarat kayıtları elimizde mevcut” dedi. Sınırlarda her türlü tehdide karşı önlemlerin artırıldığını söyleyen askeri yetkili ayrıntıları da şöyle paylaştı: 2011 yılında yasadışı yollarla Türkiye’ye girmek isterken yakalanan kaçak sayısı 850 idi. 2014’ün ilk 8 ayında ise Suriye ve Irak sınırından yasadışı yollarla Türkiye’ye girmek isteyen 52 bini aşkın kaçak yakalandı. Sınır güvenliği kapsamında 23 kilometre tel örgü çekildi, 92 kilometre tel onarıldı. Sınıra 15 kilometre “akordeon engel”, 45 kilometre de “kafes tel engel” sistemi kuruldu. Sınırda yaklaşık 270 kilometre hendek kazıldı ve 250 kilometre boyunca aydınlatma çalışması yapıldı. Yaklaşık 7 bin metre perdeleme duvarı inşa edildi. Sınır bölgesindeki kritik noktalar termal kamera ve gece görüş sistemleri ile donatıldı.

TERÖRİZMİN FİNANSMANI

Sınır hattında güvenliğin artırılması ile birlikte terörün finansmanı olarak görülen akaryakıt kaçakçılığına da darbe vuruldu. Suriye ve Irak’ta 4 yıldır devam eden çatışma ortamından bugüne kadar Türkiye’ye yasadığı yollarla sokulmaya çalışan 240 milyon litre akaryakıt ele geçirildi.

‘KİMYASAL’ RAPORDA

ESAD rejimi ile muhalifler arasındaki çatışmaların sürdüğü üç yıl içinde birçok kez kimyasal silah kullanıldığı Birleşmiş Milletler denetçilerinin raporlarına da yansıdı. BM denetçileri 21 Ağustos’ta başkent Şam’da gerçekleştirilen ve yüzlerce kişinin ölümüne neden olan saldırıda ölümcül sarin gazı kullanıldığını doğrulamış, Şam yönetimi saldırıdan muhalifleri sorumlu tutmuştu. Kimyasal silah kullanımı ile ABD’nin Esad rejimine müdahalesi gündeme gelince Rusya araya girmiş ve Suriye kimyasal silah programını önce askıya almayı, sonra da tamamen iptal etmeyi kabullenmişti. Ancak bugüne kadar herhangi bir gelişme yaşanmadı.