Bayan Hakları

5 Aralık 2014 - 6: 0
Biz şiddetli seven bir toplumuz. Sevgimizi öldürürüm seni, yerim seni veya allaabelaniversin şeklinde candan ve içten ifade ederiz. Sırf lafta kalmayız. Bu şiddetli ve hiddetli duygular hayatımızdaki her şeye yansır. Bayanlara karşı tavrımız da böyledir. Saygı duyarız tamam. Bakın bayan diyorum çünkü saygı duyuyorum. Kadın dersem aklıma cinsel organlar geliyor. Rahatsız oluyorum. Bayan oysa öyle mi? Değil. Daha kibar, çünkü bızırsız ve büzüksüzdür bayan kelimesi. Ağzımı sabunlayıp konuya döneyim.

Bayanlara saygı duyarız ama onları seversek dışarıdan bakınca sanki onlardan nefret ediyormuşuz gibi durabilir. Özellikle bir takım batılılar ve batı ahlaklılar kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddet, çocuk tacizi ve istismarı gibi kavramlar kullanıyorlar. Öyle bakınca sanki bizim kültürümüz kotu gibi duruyor, çünkü bu alanlarda çok ileriyiz ve batı bizi öcü gibi görmeyi seviyor. Oysa bunlar hep sevgidendir, kültürümüz ve dinimiz icabıdır. Oysa illa bir isim koyacaksak "sevgiden bayan ölümleri ve bayana karşı değil bayan için şiddet, çocuk gelinler, ve namus için ölmek" kavramlarını kullanmaya başlamamız lazım. Çünkü bunları biz nefretten değil sevgiden yaparız. Fıtratımıza yabancılaşmayalım arkadaşlar.

Ayrıca her şeyi sorunmuş gibi göstermeyelim. Biz kominist veya anarşist bir millet değiliz ki. Bakın varoluşçu felsefe der ki hepimiz acı çekiyoruz ve ölüyoruz. Şimdi bu bayanlar ve çoçuklar şiddetle seviliyorlar ve sevgi için ölüyorlar diye bir takım afedersiniz feminist arkadaşlar kıskanıyorlar. Neden? Çünkü onları o kadar şiddetle seven yok. Ama onlar da değişiyorlar. Bakın göreceksiniz. Bizim aydınımız asla satılık değildir. Daha çok kısa dönemli kira sistemi ile çalışırlar. Döneceğiz, değişeceğiz. Yeter ki kaynak sağlansın.

Bu fikirler aklıma nasıl geliyor? Bir nevi beyin ishali ama bazen ilham da geliyor. Yakın zamanda gittiğim bir konferansta devlet erkânından bir konuşmacı bayan haklarına verilen önemi anlattı. Bu konuşmadaki bayan hakları kavramına vuruldum. Bakın yine sevgi ile vuruldum ve yaralandım. Kötü mü? Değil. 
Uzun süredir kadın hakları çalışan bir akademisyen olarak etkilendim. Çok kibar geldi. Sonunda kadın haklarını bir takım cinsel organları düşünmeden her kesimle konuşacağım bir dile kavuştuk. 

Bayan haklarını ama ülke sınırlarından çıkartmamız gerekir. Tüm dünyanın bu dile ihtiyacı var.  Özellikle batı feminizmin hiç kibar olmayan dili ile konuşuyor. Erkeğin üstünlüğünü kabul edip bu çerçevede bayan hakları vermek daha akıllıca. Mesela erkekten kaçma göçme hakkı, saklanma ve örtünme hakkı, çocuk bakma hakkı, şiddetli sevgi ve sevgi için ölme hakkı bizim kültürümüzün özünden gelen haklar. Bunları Batılı alimler kendi görüşleriymiş gibi çalmadan önce harekete geçmeliyiz.

 Bu biraz da yaşanarak, tadına bakılarak öğrenilecek bir lezzet. Bence artık onlar da alışıyorlar. Bakın eski feministlerden ve sosyalistlerden bir takım türkücü ve yedek aktör aydınlarımız hatalarını anladılar.  Bu sevgi seline kapıldılar. Sevda ateşlerine onlar da düştüler. 

Bu büyük sevgi devrimine bayan hakları ile başladık. Şimdi sıra el ele vermekte ve dünya ve ötesindeki alemlere bunların hep sevgiden olduğunu anlatmakta. Tabii haremlik selamlık bir şekilde yapabiliriz bu anlatımları. Kadınlarımız, bizim diyorum bakın, çünkü onlar bizim en değerli mallarımızdır, fıtratları gereği arka saflarda dinlerler. Erkekler olarak biz ön saflarda anlatırız. Hep beraber daha şiddetli seveceğimiz günlere ancak bu hizmet felsefesi ile ulaşabiliriz. Kadınlardan kurtulup haklarıyla barışık bayanlarımızla daha şiddetli, daha öldüresiye sevebileceğimiz yarınlar umuduyla diyorum arkadaşlar...



    :

    :

    :

    :

    "Bayan Hakları" hakkında Tweetler
    YAZARIN DİĞER YAZILARI