İngiliz Financial Times gazetesinin internet sitesinde yer alan bir haberde komplo teorilerinin Türkiye demokrasisi için endişe verici olduğuna yer veriyor.
İngiliz Financial Times gazetesinin internet sitesinde yer alan Daniel Dombey imzalı yazıda, Türkiye'de hükümetin ve hükümete yakın medya organlarının son aylarda ortaya attığı komplo teorilerine "kara propogandaya" dikkat çekiliyor.
"Son aylarda Türkiye'de Batı karşıtı komplo teorileri fırtınası esiyor" diye başlayan yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bazı medya kuruluşlarından örnekler veriliyor:
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen ay 1. Dünya Savaşı sırasında Gelibolu'yu işgal eden Batılı güçlerin Türkiye'yi hala 'ikinci bir Endülüs' haline getirmek istediğini söyledi...
Hükümeti destekleyen medyada dile getirilen son iddialardan biri de Irak Şam İslam Devleti örgütünün, dış güçler tarafından devreye sokulan bir 'Türkiye'nin başarısını engelleme projesi' olduğu.
Aynı 2013 yılındaki hükümet karşıtı protestolar ve Erdoğan'ın çevresine yönelik yolsuzluk soruşturmalarında iddia ettikleri gibi..."
Dombey bazı uzmanlara göre, Erdoğan'ın bu söyleminin amacının, yaklaşan genel seçimlerde milliyetçi oyları toplamak olduğunu belirtiyor.
Türkiye'de seçim yarışının giderek kızıştığını yazan Dombey, Pazartesi günü sosyal medyaya uygulanan erişim yasağının, bir yıl içinde ülkedeki ikinci internet yasağı olduğunu da hatırlatıyor.
"HÜKÜMET NASIL MEDYAYI KENDİ ÇIKARLARINA KULLANIR?"
Yazı şöyle devam ediyor:
"Komplo teorileri, başta Erdğoan olmak üzere, Türkiye'yi dış mihraklara- çoğunlukla Batı ve bazen Yahudiler- karşı mücadele eden bir ülke olarak gösterme güdüsüyle uyum içinde ilerliyor. Bu 'dış mihraklar' ülkenin birçok sorununun arkasındaki 'kolektif beyin' olarak gösteriliyor."
Medyanın bu teorileri yaymaktaki rolünü sorgulayan Dombey "Burada kaçınılmaz soru şu: nasıl bir medya, hükümet ve devlet, bu tarz bir propoganda kampanyasını devreye sokup kendi çıkarına kullanır?"
Geçen hafta İstanbul Çağlayan'daki adliyede savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınıp öldürüldüğü saldırıya da değinen Dombey, iki hükümet yanlısı gazetenin, olayda Almanya'nın rolü olduğunu iddia ettiğini belirtiyor.
Dombey, Anadolu Ajansı'nın bir haberini de örnek olarak kullanıyor:
"Devlet kontrolündeki Anadolu Ajansı Nijerya'daki cihatçı Boko Haram örgütünün, Batı'nın, Afrika'nın gelişimini durdurmak için kullandığı bir araç olduğunu iddia eden 'uzmanların' görüşlerine yer verdi."
Bu basın kuruluşlarının 'iç düşmanları da hedef aldığını' belirten Dombey, Şubat ayında hükümeti destekleyen medyanın, CHP'li bir milletvekilini [Umut Oran] Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'a suikast planlamakla suçladığını hatırlatıyor.
Dombey'in kullandığı son örnek ise A Haber kanalında yayımlanan Yahudilerle ilgili bir "belgesel".
Financial Times'taki yazı şöyle sona eriyor:
"Ortadoğu'daki başka ülkelerde de olduğu gibi, Türkiye'nin uzun bir komplo teorileri geleneği var.
Buna rağmen, şu andaki kara propoganda kampanyası- ve hükümet yetkilileri ile danışmanlarının bunda oynadığı rol- ülke demokrasisi için sadece endişe yaratabilir."