Seçimlerden önce “Kürt sorunu yoktur” diyerek 90’lı yılların savaş, tehdit ve inkâr diline hızlı bir dönüş yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kez de Almanya’dan Alevi halkının inanç ve öğretisini hedef aldı.

Türk-İslam sentezinin bir yansıması olarak, “Alevilik Ali’yi sevmekse ben Aleviyim. Eğer Alevilik bir dinse Erdoğan orada yok. Onu Alisiz Aleviler düşünsün” açıklamasını yapan Erdoğan’a, Alevi kurumları ve inanç önderlerinden tepki geldi.
 
‘BİZİM ALİMİZ İNSAN KATLETMEMİŞTİR’
 
Aleviler arasında “Aliyle veya Alisiz” diye bir tartışmanın olmadığını vurgulayan Garip Dede Dergahı’ndan Celal Fırat Dede, Erdoğan’ın Alevi toplumu içinde çok iyi tanındığını ve onların inanç ve öğretilerine yönelik bu tür açıklamalar yapmasının haddi olmadığını söyledi. “Erdoğan Alisi ile bizim Alimiz aynı değil” diyen Celal Dede, “Bizim Alimiz insan öldürmemiştir, katletmemiştir. İnsanlar arasına ayrımcılık tohumları koymamıştır. Biz Aliyi kabul görürüz, Ali ilmin şehridir. Erdoğan’ın bunu anlamasını beklemek mümkün değil” diye konuştu.
 
‘ONUN AKLI ERMEZ ALEVİLİĞE’
 
Eski Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı ve HDP İzmir Milletvekili Adayı Müslüm Doğan ise, Erdoğan’ın Aleviliğin inanç ve öğretisiyle ilgili gelişi güzel, akla ziyan açıklamalar yapmasının Erdoğan’ın bir devlet görevlisinden çok, Sünni devlet anlayışının bir temsilci olmasından kaynaklandığı görüşünde.

Aleviliği ağzına alarak, ‘Aleviyim’ demesinin Erdoğan’ın haddi olmadığını vurgulayan Doğan, “Onun aklı ermez Aleviliğe. Ben ‘Aleviyim’ diyence Alevi olunmuyor. Alevi olmak için eline, belini, diline sahip olacaksın. Buna sahip olmayan biri ‘Aleviyim’ diyemez” diye konuştu.
 
‘ERDOĞAN’IN ALEVİ OLMASINA KİMSENİN İHTİYACI YOK’
 
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Fevzi Gümüş de, “Alevilikte Ali’nin yeri” gibi bir tartışma gündemlerinin olmadığını belirterek, “Alevilik sadece Aliyi sevmekten ibaret değildir. Aleviliğin kendine özgün yaklaşımları, düsturları, ibadet şekli ve ibadet hanesi vardır.

En temel düsturlarından biri; Eline, beline, diline sahip çıkmaktır. Hırsızlık yapan, haksızlık, yolsuzluk yapan Alevi olamaz. Hele diline sahip olamayan yine Alevi olamaz. Miting meydanlarında sarf ettiği ‘Affedersiniz Ermeni’, ‘Kendisi Alevi’ sözleri hafızalarımızdadır. Erdoğan’ın Alevi olmasına kimsenin ihtiyacı zaten yoktur. Bir makamı işgal ediyor ona göre davransın hatta insan olsun bize yeter.”
 
ERDOĞAN’IN ALMANYA RAHATSIZLIĞI
 
Erdoğan’ın “Alisiz Alevilik” tartışmalarını her defasında Almanya’da dile getirerek, Alevi inancını hedef almasının temel sebebi olarak Avrupa’da Erdoğan’a karşı Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun (AABF) düzenlediği protesto gösterileri olduğu belirtilirken, Alevi kurum ve inanç önderleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Karlsruhe kentinde Gençlik Buluşması adı altında düzenlenen etkinlikte yaptığı açıklamalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘ALEVİLERİ BÖLMEYE ÇALIŞIYOR’
 
Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Genel Başkanı Ercan Geçmez ise, Erdoğan’ın Alevi toplumunu bölmek amacıyla “Alisiz Alevilik” diye tartışmalar yarattığını söyledi.

Erdoğan’ın bu tür tartışmaları daha önce de yarattığını ancak beklediğini bulamadığını vurgulayan Geçmez, “Toplumu birbirine kutuplaştırmayı inançlar üzerinden yapmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı değil müftü gibi davranıyor. Aleviliği bölmeye çalışıyor, tuzağa düşmesini bekliyor. Aleviler bu tuzağa düşmez” dedi.
 
Ayrıca Geçmez, Erdoğan’ın dün Almanya’da yine büyük bir protestoyla karşılaştığını anımsattı. Geçmez, Erdoğan’ın AABF’nin eski başkanı Turgut Eker’in HDP’den aday olmasından duyduğu rahatsızlıktan dolayı, bu tür bilinçsiz açıklamalar yaptığını söyledi.
 
‘ALEVİLİK DİNİN TA KENDİSİDİR’
 
Erdoğan’ın sözlerine işaret eden Celal Dede, “‘Alevilik bir dinse ben orada yokum’ diyor. Sen zaten yoksun. Aleviliğin neresindesin ki zaten? Alevilik dinin ta kendisindir” değerlendirmesinde bulundu.

Celal Dede, Erdoğan’ın sadece Cumhurbaşkanlığı yapmadığını belirterek, bu tür açıklamalarla insanlar arasında ayrıştırma yaratma çabasında olduğunu söyledi.

Kaynak: DİHA