Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Cumhuriyet Savcısı, sanıkların işledikleri suçun sadece 'dolandırıcılık' kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini talep edince, mahkeme heyeti, tutuklu 7 sanığı tahliye edip, dosyayı görevsizlik kararı ile Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Adana Emniyet Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, telefonla dolandırıcılık olaylarının artması üzerine 9 Aralık 2012'de harekete geçti.
Yaklaşık 3 ay süren çalışma sonunda, Adana'nın yanı sıra, İstanbul , İzmir ve Gaziantep'le birlikte toplam 15 ilde eş zamanlı operasyonlar yapıldı. Baskın yapılan adreslerde yakalanan 52 şüpheliden 7'si tutuklandı. Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda, farklı kentlerde para çektikleri hesapların dekontları, bilgisayarlar, cep telefonları ve sim kartlar, çok sayıda kişiye ait nüfus cüzdanı fotokopisi, bir tabanca ve bir pompalı av tüfeği ele geçti. Dolandırıcıların tuzağa düşürdükleri kişiler arasında beslenme üzerine hazırladığı kitapları ve Karatay diyeti ile tanınan Prof. Dr. Canan Karatay'ında olduğu öne sürüldü.
260'AR YIL İSTENİYORDU
Milliyet'te yer alan habere göre Soruşturmasını tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, olayla ilgili iddianame hazırladı. Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede, suç örgütünün kurucu ve yöneticisi oldukları öne sürülen Abdulkadir T., İsmail A., Ömer Avni B. ve İsmail T.'nin 'birden fazla kişiyle yağma' ve 'dolandırıcılık' suçlarından toplam 260'ar yıla kadar hapsi istendi. Diğer şüpheliler hakkında ise 5 ile 90 yıl arasında hapis cezası talep edildi. Şüphelilerden birinin cep telefonundan çıkan ve tuzağa düşürdükleri kişilerin güvenlerini nasıl kazanıp, kandırdıklarını gösteren görüntü kaydı da çıkmıştı. Görüntüdeki şüpheli üzerindeki iç çamaşırlarıyla kanepede yatarken, kandırmaya çalıştığı kişiyle cep telefonuyla konuşması dikkat çekti.
Şüpheli, karşısındaki kişinin güvenini kazanmak için Mersin İl Emniyet Müdürlüğü'nden aradığını söyledi. Karşı taraftaki kadına 'Hocam' diye hitap eden dolandırıcı, verdiği hesaba para yatırmasından sonra Mersin Emniyet Müdürlüğü'ne gelmesini istedi. Karşısındaki kişinin emniyetin yerini bilmediğini söylemesi üzerine ise şüpheli, "Atatürkçü olduğunuzu söylüyorsunuz. Ama Mersin Emniyet Müdürlüğü'nün yerini dahi bilmiyorsunuz. İnsan bir merak eder. Bize 10 ziyaretçi gelir. Ama hepsi suçlu değil. Siz şu anda bizimle yani 155'le görüşüyorsunuz. Bana inanmıyorsanız, 'devlet yok' diyorsanız ekibi göndereyim, hemen sizi alsınlar. Tereddütte kalıyorsanız, özgür bir insansınız telefonu kapatın. Siz şu anda uydu üzerinden takip ediliyorsunuz. Bankaya gidin biz sizi orada karşılayacağız. Biz kimseyi suçlamıyoruz. Sizi temize çıkaracağız" diye konuşarak kandırmaya çalıştı.
BASİT DOLANDIRICILIK
Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu Abdulkadir T., İsmail T., Ahmet A., İsmail A., Mehmet A., Abdülkadir A. ve Bayram Ç. ile tutuksuz 45 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme savcısı mütalaasında sanıkların eylemlerinin basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, yağma içeren sözlerin yağma amacı ile söylenmediğini savunup, dolandırıcılık amacı ile söylenmiş olması nedeniyle, suçun örgüt kurma ve dolandırıcılık suçlarını oluşturması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi ve değişen suç niteliğine göre tutuklu sanıkların tahliye edilmesini talep etti. Sanıklar suçlamaları kabul etmezken mahkeme heyeti, dosya hakkında görevsizlik kararı vererek, dava dosyasının yetkili ve görevli Adana Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine ve tutuklu yargılanan 7 sanığın tahliye edilmesine karar verdi.