"Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisine imza atan akademisyenler için Kocaeli'de de düğmeye basıldı. Gözaltı listesinde 7'si profesör 19 kişinin ismi var.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, Kocaeli Üniversitesi’nde görevli Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin bildirisine imza atan 19 akademisyen hakkında soruşturma başlattı. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda Kocaeli Emniyet Müdürlüğü ekipleri bu sabah operasyon düzenledi. 19 akademisyenden evlerinde bulunan 12′si gözaltına alındı. 7 akademisyenin de gözaltına alınacağı bildirildi. Kocaeli Emniyet Müdürü Levent Yarımel, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmayı yürüttüğünü belirterek, “Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatları doğrultusunda bildiriye imza atan 12 akademisyen gözaltına alındı. Gözaltılar 19′u bulacak” dedi.
İŞTE GÖZALTI LİSTESİ
Gözaltı listesinde 7′si profesör 19 kişinin ismi bulunuyor. Söz konusu bildiriye imza atan Kocaeli Üniversitesi’ndeki adamesiyenler ise şunlar;
Araştırma görevlisi Adem Yeşilyurt, Doç.Dr. Aynur Özuğurlu, Doç. Dr. Burcu Yakut Çakar, Yrd. Doç. Dr.Derya Keskin, Doç. Dr. Gül Köksal, Doç. Dr. Güven Bakırezer, Doç.Dr. Hakan Koçak, Yrd. Doç. Dr. Hülya Kendir, Prof.Dr. Kuvvet Lordoğlu, Prof.Dr. Mehmet Cengiz Erçin, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Rauf Kesici, Yrd. Doç. Mehmet Ruhi Demiray, Prof. Dr. Nilay Etiler, Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Doç.Dr. Özlem Özkan, Prof. Dr. Ümit Biçer, Prof. Dr. Veli Deniz, Doç.Dr. Yücel Demirer, Prof.Dr. Zelal Ekinci.
İŞTE O AKADEMİSYENLER BİLDİRİSİ
1128 akademisyenin imza attığı ve önceki gün yayımlandıktan sonra başta Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere iktidar çevresinin yoğun eleştirilerine maruz kalan bildiride, Güneydoğu’da yürütülen terörle mücadele operasyonları ile ilgili çarpıcı detaylar bulunuyor.
İşte “Bu suça ortak olmayacağız! başlıklı o bildiri;
“Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız!
Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur’da, Silvan’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Silopi’de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir.
Bu kasıtlı ve planlı kıyım Türkiye’nin kendi hukukunun ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmaların, uluslararası teamül hukukunun ve uluslararası hukukun emredici kurallarının da ağır bir ihlali niteliğindedir.
Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz.
Müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz. Müzakere görüşmelerinde toplumun geniş kesimlerinden bağımsız gözlemcilerin bulunmasını talep ediyor ve bu gözlemciler arasında gönüllü olarak yer almak istediğimizi beyan ediyoruz. Siyasi iktidarın muhalefeti bastırmaya yönelik tüm yaptırımlarına karşı çıkıyoruz.
Devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor, bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler, meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz.”
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ’NDEN KINAMA
Öte yandan Bursa Uludağ Üniversitesi (UÜ) Senatosu, bin 100′den fazla akademisyenin imzası ile yayınlanan bildiri metnini aldığı karar ile kınadı.
UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda alınan kararda bildirinin akademik özgürlükle alakası olmadığı sonucuna varıldı ve kınandı. Toplantı sonunda yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ülkemizin birlik ve bütünlüğü, toplumumuzun huzur ve güveni için; din, dil ve ırk farkı gözetmeksizin, canlarını ortaya koyan ve hatta bu uğurda gazi ve şehit olan güvenlik kuvvetlerimizin, ülkemizin bazı bölgelerinde yapmış oldukları terör örgütünü etkisizleştirme harekatını, milletimizin fertlerine yapılan zulümmüş gibi göstermeye çalışan bazı akademisyenlerin yayınlamış olduğu bildiriyi akademik özgürlükle alakadar bulmadığımızı; dünyanın hiçbir yerinde vatanın herhangi bir bölgesini kurtarılmış bölge ilan etme ve kalkışma girişimini desteklemenin masum bir akademik özgürlük gibi görmenin ve özgür düşünceyle bağdaştırmanın mümkün olmayacağını bildirir, bu gibi girişimleri kabul etmediğimizi, kınadığımızı ve telin ettiğimizi kamuoyuna ilan ederiz.”
Kaynak: Sözcü