CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Başbakan’ın AB ülkelerine vizesiz serbest dolaşım hakkı için 72 şartın olduğunu açıklaması üzerine TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.
Başbakan Davutoğlu’nun yazılı olarak cevaplamasını istediği önergesinde Tekin,
‘’Yıllardır, AB’nin kapısında bekletilen,1960 Anlaşması’ndan doğan serbest dolaşım hakkı uygulanmamış, müzakere fasılları bin dereden su getirilerek ertelenmiş, askıya alınmış bir ülkenin vatandaşları olarak sadece 72 şartın yerine getirilmesi sonucunda AB ülkelerine vizesiz gireceğimizi Sayın Başbakan sayesinde öğrenmiş bulunuyoruz. Konuşulmakta olan 72 şartın 19’unun yerine getirildiği ve kalan şartların da yerine getirilmesi durumunda AB Komisyonu'nun Türk vatandaşları için, vizelerin Haziran ayı sonunda kaldırabileceğini duyduk.’’ diyerek ‘’Mültecileri vizesiz olarak Türkiye’ye doldururken, Türk vatandaşlarının vizesiz olarak AB girecek olması bizleri fazlasıyla memnun etmektedir. Bu vesileyle, ülkemizdeki milyonlarca mülteciyi ne yapacağımıza dair çözümler üretmek yerine, AB’deki yüzbinlerce mülteciyi de Türkiye’ye geldikten sonra ne yapmamız gerektiğini birlikte düşünmemiz gerekiyor. Hükümetin görevi budur.’’ İfadelerini kullandı.
TÜRKİYE’NİN ÇEHRESİ DEĞİŞİR, ANCAK AKP BUNA CESARET EDEBİLİR Mİ?!
10 yıl önce, hem de gündüz vakti fırlatılan havai fişeklerle AB üyeliği kutlandığını, bugün de benzer bir kutlamanın eşiğinde olunduğunu söyleyen CHP İstanbul Milletvekii Gürsel Tekin TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde şu ifadeleri kullandı:
‘’Vizesiz serbest dolaşım hakkının Türkiye’nin çehresini değiştireceğini ancak AKP Hükümeti’nin özellikle Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO ) kararlarının uygulanması, İran-Azerbaycan ve Suudilere vize uygulamasının başlatılması ve AB normlarına göre uluslararası mahkemelerin ‘’soykırım yapmakla’’ suçladığı Sudan Devlet Başkanı Ömer El-Beşir gibi yakın ilişkiler içinde olduğu kişileri resmi ziyaretler kapsamında ülkemizde ağırlayabilecek mi? Hiç sanmıyorum! Ve Sayın Başbakan Davutoğlu’na soruyorum;
Türkiye’nin 2016 Nisan sonuna kadar yerine getirmesi gereken 72 madde olduğu söylenmektedir. Bu 72 madde hangi kriterlerden oluşmaktadır?
AB ile vize muafiyeti konusunda, hükümetiniz tarafından TBMM’ne sunulması planlanan toplam kaç yasal düzenleme bulunmaktadır?
Bu yasal düzenlemelerin ne kadar süre içerisinde TBMM’den geçmesi ve AB Komisyonu’na sunulması gerekmektedir?
AB ile imzalanacak ve imzalanmış olan 72 madde içerisinde:
- Avrupa Konseyi’nin İnsan Kaçakçılığını Önleme Sözleşmesi 19 Şubat’ta imzalanmıştı. Bu anlaşmaya ülkemiz tarafından şu an uyuluyor mu?
- Suç unsurlarının aklanması, kara paranın ve terörizmin finansmanı sözleşmesi de imzalanmıştı. Bu sözleşmenin gereği yapılıyor mu?
- Güvenlik güçlerinin olası insan hakları ihlallerini denetleyecek bağımsız bir komisyon kurulması öngörülüyor. Bu komisyon kurulacak mı?
- AB, organize suç ve terörizme ilişkin yasal çerçevesini belirlerken, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, AİHM içtihatları, AB müktesebatı ve AB üyesi devletlerdeki uygulamalarla uyumlu olacak şekilde gözden geçirilip düzenlenmesini istemektedir.
Ayrıca, mahkeme, kolluk kuvvetleri ve güvenlik güçlerinin uygulamalarının kişi güvenliği ve özgürlüğü, adil yargılanma hakkı; ifade, toplanma ve dernek kurma özgürlüğü ile uyumunu gözetmektedir. Yani kendinize göre terör tanımı yapamazsınız diyen AB’ye rağmen terör tanımını yeniden düzenlemeyi düşünüyor musunuz?
- AB’nin istediği terörizmle ilgili yasal düzenlemeler yapılırsa tutuklu olan akademisyenler sizce tahliye edilecek mi?
- Gündemde olan, İran’a, Azerbaycan’a ve Sudilere vize konulması ile ilgili olarak yasal düzenlemeyi yapmayı düşünüyor musunuz?
- Türkiye, tanımadığı Kıbrıs Rum Yönetimi’ni resmen tanımak zorunda kalacak. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- AB şartları içinde, Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi çatısı altında kurulmuş olan Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO ) kararları içinde, ihale kanununun Avrupa standartlarına çıkarılması, hukukun üstünlüğü ilkesine tam olarak uyulması, devlet görevlilerinin ve ailelerinin Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar da dahil, yabancı devletlerden hediye almalarına bile büyük sınırlamalar getirmektedir. Ayrıca, GRECO yeni yayınladığı raporla, Türkiye’deki yargının iktidardan bağımsızlığı konusunda “ciddi endişeler” bulundurduğu, siyasi dokunulmazlığın yolsuzluk açısından “endişe yarattığını” ve haklarında yolsuzluk iddiası olan parlamenterlerin dokunulmazlıkları nedeniyle yargılanmamaları eleştirildi.
Sonuç olarak 550 milletvekilinin dokunulmazlıklarını kaldırmayı göze alabilecek misiniz?