PKK ile çatışmada şehit olan Binbaşı'nın annesine varıncaya kadar AKP'yi eleştiren herkese sosyal medyada hakaret yağdıran trolleri, 30 kişilik ekibin yönettiği ortaya çıktı.

Son dönemde, hükümeti eleştirenlere küfür yağdıran “Aktrolerin” çalışma şekilleri ve kimlikleri ile ilgili önemli ayrıntılara ulaşıldı. ‘Sövme Timi’ndeki çoğu imam hatip mezunu 6 bin kişi, 30 yöneticinin belirlediği kişileri sosyal medyada küfür yağmuruna tutuyor.

Tunceli’de PKK ile girdiği çatışmada yaşamını yitiren Binbaşı Yavuz Sonat Güzel’in acılı annesi Emine Güzel’e, “Neredesin Tayyip” sözleri nedeniyle AKP’li bazı isimler tarafından gerçekleştirilen linç kampanyası gözlerin bir kez daha “Aktrollere“ çevrilmesine yol açtı. TARAF, son dönemde, hükümeti eleştiren herkesi adeta küfür yağdıran “Aktrolerin” çalışma şekilleri ve kimlikleri ile ilgili önemli ayrıntılara ulaştı. “Aktrollerin” yapısı ve çalışmasıyla ilgili ayrıntılar şöyle:

NE ZAMAN KURULDU?

Son dönemde, şehit yakınlarına yönelik ettikleri küfürlerle tüm Türkiye’nin tepkisini çeken aktroller, Gezi Parkı Eylemleri’nin ardından oluşturuldu. AKP’nin sosyal medyadaki “yıkım ekibi” olarak görev alan ekibin kuruluşu, bir AKP Genel Başkan Yardımcısı tarafından gerçekleştirildi. İlk etapta, partinin gençlik kollarından yararlanıldı. Daha sonra ise kadro genişletilerek, 6 bine kadar yükseldi.

ÇEKİRDEK EKİPTE 30 KİŞİ VAR

Sahte twitter hesapları üzerinden, AKP’nin tüm muhaliflerine hakaretler eden aktroller, çekirdek ve yönetici olmak üzere iki ayrı ekip tarafından yönetiliyor veya yönlendiriliyor. Çekirdek olarak tabir edilen ekipte 30 kişi bulunuyor. Kimlere saldırılacağına ve kimlere küfür edileceğini bu ekip belirliyor. Aktrollerin bir anlamda beyin takımını oluşturuyor. Bir de 250 kişilik kanaat önderleri var. Bu kişiler ise AKP’nin gençlik kolları ve iletişim birimlerinde görev yapan personelden oluştu.

“KÜFÜR MEKANİZMASI” NASIL ÇALIŞIYOR?

6 bin kişilik aktrol ordusu, kendi başlarına hareket etmiyor. Hakaret edilecek veya saldırılacak kişileri, 30 kişilik çekirdek ekip belirliyor. Ve bu kişilerin sahte hesapları üzerinden, hakaret edilecek kişi hakkında twit atılıyor. Bu işaret fişeği olarak alınıyor ve tüm ekipler, aynı kişiye küfür bombardımanına tutuyor. Ekipler genelde haberleşmede telefon kullanmıyorlar. Daha çok twitter üzerinden kısa mesajlaşma yöntemiyle iletişim sağlanıyor.

20 YAŞINDAKİ GENÇLERDEN OLUŞUYOR

Aktrol ekibinde yer alan kişiler ise daha çok AKP’nin gençlik kollarında görevli partililerden oluşuyor. Aktrollerin büyük kısmı ise güvenlik amacıyla AKP’li yöneticilerinin yakından toplanması dikkat çekti. Yaş ortalamasa ise 20 ile 25 arasında değişiyor. Çekirdek ve yönetici ekibinde ise 30 yaşın üzerinde kişiler bulunuyor. Ekipte yer alanların yine büyük kısmını İmam Hatip Lisesi mezunu gençlerden oluşması dikkat çekti. Saray, AKP’deki danışmanlar da stratejilerin oluşturulmasında görev alıyorlar. Ve söz konusu kişilerin de sahte hasapları bulunuyor.

“BİZE BİRŞEY OLMAZ DİYORLAR”

AKP karşıtı herkese küfür eden aktrollerin cesareti, twitter yönetiminin Gezi Parkı Eylemleri sonrasında Türkiye’nin kimlik tespiti taleplerine olumlu yanıt vermemesinden kaynaklanıyor. Ancak, Saray içinden ve AKP içinden, aktrollerle ilgili çok sayıda “ihbar” geldi. Bu ihbarlarda, aktrol olarak görev alan AKP yandaşlarının kimlik bilgileri bulunuyor. Yani devletin elinde, aktrol olarak görev alanların listeleri kullandıkları bilgilerin tamamın bulunuyor. Ancak, aktrollerle ilgili bugüne kadar çok sayıda suç duyurusunda bulunulmasına rağmen, bir işlem yapılmadı. İleride ise, gerçek anlamda bir soruşturma açılması halinde, aktrol olarak görev alanlarının tamamının deşifre edilmesi söz konusu olacak.

BİN LİRAYA KÜFÜR EDİYORLAR

Aktrol olarak anılan ekipte yer alanlara ise, değişik tutarlarda “kayıtdışı” ödeme yapılıyor. Ödemeler genelde AKP’li belediyerden iş alan firmalar üzerinden gerçekleştiriliyor. En düşük ücret ise bin liradan başlıyor. Başarılı olan aktroller ise bazı ihalelerle ödüllendiriliyor. Kamu bankaları, Turkcell ve TRT gibi kurumlardan, reklam tanıtım işi alan aktroller bulunuyor.

Kaynak: Hüseyin Özay/Taraf