Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Pekin: ”AKP, PKK'nın patlayıcılarda kullandığı gübrenin denetlenmesi için çok ikaz edilmişti!"
BURCU ORAL EVREN | KARŞI GAZETE | RÖPORTAJ
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, son dönemde yaşanan terör olaylarını ve gündemdeki gelişmeleri, Karşı Gazete'ye değerlendirdi. İran görüşmesinde masada olmayan Türk Bayrağını, Davutoğlu'nun PKK saldırıları için 'gübreyi kontrol edemeyiz' açıklamasını, askere operasyon izni verdirmeyen çözüm sürecini değerlendiren Pekin, "Çözüm sürecinde PKK silahlandı" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın için de "bugünkü durumun sorumlusu" dedi.
İşte Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı'nın Karşı Gazete'nin sorularına verdiği yanıtlar...
"ERDOĞAN, BUGÜNKÜ DURUMDAN SORUMLU OLDUĞUNU AÇIKLADI"
-Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan "çözüm sürecinde valilere PKK'ya operasyon izni vermedik" itirafı geldi. PKK'nın bu şekilde güçlenip hazırlandığını, silah ve patlayıcı depoladığını da sözlerine eklemişti Erdoğan. Bu sözler için sizin değerlendirmeniz nedir?
Erdoğan bu söylemiyle çözüm süreci adı altında yaptıkları hatayı itiraf ediyor. Aslında bu günkü durumdan sorumlu olduğunu açıklıyor. Bu ihmali, 'biz açılım süreci boyunca samimi davrandık PKK ve Kandil art niyetli davrandı' mantığı ve açıklaması ile halka anlatamazsınız. Zaten bir devlet adamı iseniz ve siyaseten sorumlu iseniz böyle bir açıklama ancak acizliğinizi ve suçunuzu ifade ve ilan eder. Siyaseten sorumlu biri olarak böyle bir şeye meydan vermemeliydiniz. Bu açıklamalar acizliğinizi ve ülkeyi yönetemediğinizi, ülkeyi bir çatışma ortamına bilerek sürüklediğinizi gösterir. Devlet yönetmek ciddiyet ister.
AKP, MİT'İ MUHALİFLERİ TAKİP ETTİRMEK İÇİN KULLANDI, ASKERİ KIŞLAYA HAPSETTİ
Başta istihbarat kurumları TSK, Emniyet, Jandarma olmak üzere devlet kurumlarını niçin kullanmadınız ve/veya onların önerilerini niye dikkate almadınız? Muhaliflerinizi takip ettireceğinize, MİT'i özel istihbarat ve özel dış işleri bakanlığı gibi kullanacağınıza bu konuları takip ettirseydiniz, TSK ve güvenlik güçlerini kışla ve karakollara hapsetmeseydiniz böyle bir sonuç ortaya çıkmazdı. Ancak bu sonucun bile bile çıktığını ve her şeyin açıkça yapıldığını ama iktidar olabilmek ve seçimde daha fazla oy alabilmek uğruna göz yumulduğunu söyleyebilirim.
-Hukuken 'itiraf' niteliğinde olduğu iddiasıyla suç duyurularına konu olan bu açıklamalar sizce de teröre bir şekilde destek verildiğinin itirafı mı?
Evet. Bunların terörün bizzat AKP iktidarı tarafından desteklendiğinin bir itirafı ve kanıtıdır.
"GÜNEYDOĞU'DA PARALEL DEVLET OLUŞTU, İNSAN İSTİHBARATI YOK EDİLDİ"
-Başbakan Davutoğlu'nun "PKK'nın belini kırdık" sözlerinin hemen ardından bir binbaşımızı daha şehit verdik. AKP, PKK ile gerçekten mücadele ediyor mu yoksa siyasi bir şov mu izliyoruz?
ATEŞKES İLE YOK 'BİLMEM NE SÜRECİ' İLE BU İŞ YÜRÜMEZ
TSK, Emniyet ve Jandarma bütün güçleri ve samimiyetiyle terörle mücadele etmektedir... 13 yıldır ve özellikle çözüm süreci boyunca terör örgütüne verilen tavizler, örgütü güçlendirmiş güneydoğuda adeta paralel bir devlet ortaya çıkmıştır. Koruculuk sistemi desteksiz bırakılmış ve adeta kaderine terk edilmiştir. Bölgede Jandarma , Emniyet ve MİT'in istihbarat ağı ( insan istihbaratı) yok edilmiştir. Bu bakımdan TSK ve güvenlik güçlerinin işi zordur ama başaracaklardır. Yeter ki siyasi irade onların arkasında dursun. Bölücü terörle mücadele çok zor bir iştir, devamlılık ve topyekun mücadele ister. Bir süre sonra yani silahlı güç ortadan kaldırılmadan ateş kes, yok bilmem ne süreci diye başlarsanız bu sefer olduğu gibi her şeye yeniden başlarsınız.
-PKK'ya verilen zarar gerçekten ne boyutta? Operasyonlar etkili oluyor mu?
Operasyonlar gerçekten etkili oluyor. Hem Irak'ın kuzeyindeki PKK kamplarına ve Kandil'e yapılan hava operasyonları hem de yurt içinde yapılan operasyonlar etkili oluyor ve PKK'ya çok zayiat verdiriyor. PKK ve uzantılarının feryat etmelerinin nedeni de bu zaten. Sadece Irak'taki Böle Kampı'nın ( Kandilin güneyinde) İran tarafına geçen terörist gruba hava kuvvetlerinin verdirdiği zayiat 379 ölü ve 100 civarında yaralıdır. Bu tek operasyonda verilen zayiat bile terör örgütüne verdirilen zayiatın büyüklüğünü açıklamaya yeter sanıyorum.
"AKP DE HDP DE KENDİ AJANDASINA GÖRE OYNADI"
-Çözüm süreci adı altında onlarca karakol kapatıldı. Van'da PKK'ya operasyon izni alamayan bir jandarma komutanının tuttuğu tutanak ortaya çıktı. Çözüm sürecinde AKP ile HDP halkı kandırdı mı? Şimdi ne oldu da anlaşamıyorlar?
Zaten baştan itibaren herkes kendi ajandasına göre oynuyordu. AKP'nin hedefi iktidar olmak, Cumhurbaşkanı'nın hedefi başkan olmaktı. HDP'nin hedefi ise özerk Kürdistanın kurulmasıydı. Ancak ABD ve batı HDP'yi kullanarak Cumhurbaşkanı'nın ve AKP'nin bu hedefini önleme yoluna gittiler ve önlediler de. İktidara ortak olmak amacıyla Meclis'e giren ve bundan büyük yararlar sağlayacağına inanan HDP'nin oyun düzenini anlayan ve bunu Millete kabul ettiremeyeceği gerçeğini kabul eden AKP ve Erdoğan politika değiştirmek durumunda kaldılar. Aslında baştan beri yapılması gereken buydu. Ama iktidar olabilme pahasına bir çok şey görmezden gelindi.
"AKP, İRAN'IN SEMBOLİK YAPTIRIMLARINI KABUL ETMEK ZORUNDA KALDI"
-Davutoğlu New York'ta İran lideri Ruhani ile 45 dk görüştü. Görüşme esnasında masada sadece İran bayrağının olması dikkat ve tepki çekti. AKP'nin "TEK BAYRAK"dan kastı böyle bir yaklaşım mı? Türkiye'de dev bayraklarla binlerce insanın katıldığı şovlar düzenleyenler dışarıda özellikle de İran'ın yanında neden benzer bir hassasiyete sahip değiller?
Türkiye AKP iktidarı döneminde dışarıda itibarını kaybetti. Komşularının aleyhine çalışmalar yaptı. ABD ile yapılan üslerin kullandırılması amacı, AKP'nin ve Erdoğan'ın Esad karşıtlığı, Suriye'deki muhalif güçlere yardım, Irak politikası( doğrudan Erbil ile görüşme) ve ABD'nin taşeronu olarak Ortadoğu'da İran'ı dengelemek üzere Türkiye'nin kullanılması İran'ın bu tür sembolik şeyler yapmasına Türk yetkililerin de ses çıkarmamalarına sebep olmaktadır. Acı ama gerçek. Türkiye bu duruma AKP eli ile düşürülmüştür. Çünkü itiraz ederse İran'ın masadan kalkacağını bilirler. İran'ın sembolik yaptırımlarını kabul etmek, sindirmek durumunda kalırlar. Bunlar için önemli olan Türkiye'nin itibarından çok kendi iktidarlarının sürdürülmesidir.
"PATLAYICI YAPIMINDA KULLANILAN GÜBREYİ İSTİHBARAT TAKİP ETMELİYDİ"
-PKK'nın çok büyük miktarda el yapımı patlayıcılar kullandığı görülüyor. Şehit haberleri üzerine yaptığı bir açıklamada ise Davutoğlu'nun 'gübreyi' adres göstermesi dikkat çekmişti.
”Bu el yapımı patlayıcının maddesi gübre. Türkiye’de çiftçiler nihayet bu güzel mesleği icra ederlerken, gübre en temel ihtiyaç." diyen Davutoğlu çiftçiye giden gübrenin bir kısmının teröristler tarafından ele geçirildiğini satın alma işlemini kontrol edemeyeceklerini açıklamıştı. Davutoğlu'nun tespitine katılıyor musunuz?
'GÜBREYİ İZLEYEMEYİZ' DEMEK, HAC'DAKİ ÖLÜMLERE 'KADER' DEMEKTEN FARKSIZ
Çok önceden beri büyük miktarda patlayıcı içeren el yapımı patlayıcıların yapımında suni gübre önemli bir katkı maddesidir. Gübre kullanımı patlayıcının gücünü artırdığı gibi aynı zamanda plastik ve TNT türü vb. patlayıcılardan da tasarruf sağlar. Yani 200 veya 300 gramlık bir plastik patlayıcıyı, sıkıştırılmış( bazen ısıtılarak bir kabın içine, likit gaz tüpleri gibi,doldurulur) gübrenin içine koyarak 200-300 kilogramlık bir patlayıcı yapılabilir.
"SUNİ GÜBRE SATIŞININ DENETLENMESİ İÇİN AKP ÇOK İKAZ EDİLMİŞTİ!"
Bu konu güvenlik güçleri ve TSK tarafından, istihbarat örgütleri tarafından bilinen bir gerçektir ve suni gübre satışının kontrolü konusunda valiler, kaymakamlar, istihbarat örgütleri ve AKP iktidarı çok ikaz edilmiştir. PKK bu gübreyi zorla ele geçirmiyor, devletin kontrolü ve istihbaratı olmadığı için, bazen de devletin sorun çıkmasın diye göz yumması sonucu yandaşlarına aldırabiliyor.
"İSTİHBARAT ÖRGÜTÜNÜN BUNDAN ÖNEMLİ NE İŞİ OLABİLİR?"
Davutoğlu'nun tespitine katılmıyorum. Gübre satışının kontrolü yapılabilirdi. İstihbarat örgütlerinin bundan daha önemli işi olabilir mi? Bir başbakanın bu şekilde konuşmasının hacda meydana gelen izdihamda ölenler için 'kader' diyen Suudi din adamından farkı yoktur.
"MİT VE ASKERİ İSTİHBARAT AKP'NİN BABASININ ÇİFTLİĞİ OLDU"
- Son olarak istihbarat zaafiyeti yaşandığı eleştirilerine katılıyor musunuz? Neden?
Maalesef PKK terör örgütü ile mücadele konusunda büyük bir istihbarat zafiyeti oluşmuştur. Son 13 yıldır AKP iktidarının istihbarat örgütlerini, MİT, Polis İstihbaratı, Jandarma İstihbaratı ve askeri istihbaratı babalarının çiftlikleri gibi kullanarak ve hatta paralel yapıya kullandırtarak, kullanmasına göz yumarak iş göremez duruma getirdiler. Terörle mücadele istihbarat işidir. İyi bir istihbaratınız varsa her şeyi önceden öğrenebilirsiniz. Yoksa olay olduktan sonra insanlar öldükten sonra gelen istihbaratı sadece adli işler için kullanırsınız.
"İSTİHBARAT KURUMLARI, AKP DÖNEMİNDE HABER KAYNAKLARINI KAYBETTİ"
İstihbarat bilgi almanın yanında aynı zamanda o bilgilerin uzman istihbaratçılar tarafından uygun bir şekilde analiz edilmesiyle ortaya çıkar. Terörle mücadelede insan istihbaratı hayati önemdedir. İstihbarat kurumları AKP iktidarının teröre yönelik politikalarından dolayı haber kaynaklarını kaybetmişlerdir. Sinyal istihbaratı üreten GES komutanlığı TSK'dan alınıp MİT'e verilmiştir. Bütün bu politika veya politikasızlık terörle mücadelede istihbarat üretimini yetersiz hale getirmiştir.
Burcu Oral evren | karsigazete.com.tr