Ayşegül KASAP | RÖPORTAJ | KARŞI GAZETE

Erdoğan’ın “Esed"den “Esad"a geçişini değerlendiren tecrübeli gazeteci Hüsnü Mahalli, BM’deki Suriye zirvesi ve bu zirvenin Türkiye’ye nasıl yansıyacağını anlattı.

İşte Mahalli’nin açıklamaları…

Erdoğan kesin bir dille “Esed ile olmaz” derken ne oldu da birden “Geçiş sürecinde Esad’la gidilebilir” dedi.

Uluslararası ve bölgesel gelişmelere bağlı olarak konuşuyor. Putin’le konuştu, "Esad’la olabilir" dedi. Katar Emiri geldi, "ya ne diyorsunuz abi" dedi, vazgeçti. Tabi bölgesel ve uluslararası gelişmelere paralel olarak tavır değiştirdi.

Mecbur kaldı yani bu tavrı değiştirmeye?

Büyük ihtimalle. Çünkü sonuçta Türkiye, Suriye konusunda tek başına karar verebilecek bir ülke değil. Bundan sonra da büyük olasılıkla yine tavır değiştirecek. Çünkü Putin ve Obama görüşmesinde Suriye konusunda işbirliği kararı alındı. Putin’in tavrı belli.

Obama da dedi ki; Rusya ve İran olmazsa Suriye konusu çözülmez. Rusya ve İran’ın tavrı belli. Onlar Esad’a sahip çıkıyorlar. Dolayısıyla Obama ve büyük olasılıkla batılı ülkelerin tümü tavır değiştirecekse Türkiye’de tavır değiştirmek zorunda kalacak.

DEMORKASİ İSTİYORUZ DİYEN ÜLKELERDE DEMOKRASİ YOK

Madem çözüm Esad’la birlikte sağlanabiliyordu neden beklenildi bu kadar? Bu süreçte yüzbinlerce insan öldü, yurtlarından kaçmak zorunda kaldı. İnsanlık dramı yaşandı. Neyi beklediler?

‘Neyi beklediler’den daha önce ‘Ne istediler’ sorusunun sorulması gerekiyor. Yani demokrasi onların patentinde değil. Onların tekelinde değil. Yabancı bir ülke yahut ülkeler grubu gelecek ‘Suriye’de demokrasi istiyoruz’ diyecekler ve Suriye halkından 200 bin insanın ölmesine neden olacaklar, Suriye’nin yıkılmasına neden olacaklar sonra 'demokrasi istiyoruz' diyecekler.

Peki, diyelim ki haklı bu taleplerinde bu insanlar, bu devletler. Demokrasi istiyoruz diyenlere bakın kim?
Suudi Arabistan, Katar, Körfez Ülkeleri, Türkiye... Bunlarda 'demokrasi' mi var? Yani Suudi Arabistan da demokrasi mi var? Katar da demokrasi mi var?

Orada parlamento bile yok, seçim bile yok, anayasa bile yok. Hukuk yok. Hepsi krallık. Suudi Arabistan Krallığı, adı üstünde Katar Emiri, öbürü bilmem neyin şeyhi… Ve bunlar Suriye’de demokrasi istiyor. İsteyenlerde bir hastalık, problem var.

TERÖR ÖRGÜTLERİNDEKİLERİN YÜZDE 60’I SURİYELİ DEĞİL

Dolaysıyla bu istek doğru değil. Öbür ülkelere bakıyoruz; Amerika’sı, Fransa’sı, İngiltere’si... Zaten bunların geçmişi kanlı. Bunlar ne zaman, hangi ülke için demokrasi istiyorlar?

Hadi ondan da vazgeçtim. Demokrasi isteyecek biri varsa o da Suriye halkı. Bugün Suriye’de terör örgütleri içinde savaşanların yüzde 60’ı Suriyeli değil. Daha geçen gün CIA açıkladı; yüz ülkeden 30 bin terörist Suriye’ye girmiş.

NE İLGİSİ VAR SURİYE’DEKİ DEMOKRASİYLE BİR ÇEÇENİN, ALMANIN, LİBYALININ…

Yani bir Çeçen Suriye’ye nasıl demokrasi getirecek? Ne ilgisi var yani Suriye’deki demokrasiyle bir Çeçenin. Ya da bir Kafkasın, Tunuslunun, Libyalı, Alman, Fransız... Yani bunların demokrasiyle ne ilgisi var Suriye’de. Bu da Suriye’deki büyük oyunu, büyük rezaleti gösteriyor.

‘Niye geciktiler’den önce şunu sormak gerekiyor; Ne istediler Suriye’den ve niye bu hale getirdiler Suriye’yi?…

Suriye ile 1000 km'ye yakın sınırımız varken neden Suriye'nin geleceği konusunda masada Türkiye yok?

Türkiye şu an masada yok ama yakında masada olacak. Çünkü sonuçta Türkiye, Suriye’de savaşan bütün terör örgütlerine destek veriyor. Yani şu ya da bu biçimde masada olacak.

TÜRKİYE’YE ‘TERÖR ÖRGÜTLERİNE VERDİĞİN DESTEĞİ KES’ DİYECEKLER

Türkiye’nin masadaki konumu ne olacak bu durumda?

Masada Türkiye’den herkes şunu isteyecek;

IŞİD’e, Nusra’ya ve Suriye’yle savaşanlara verdiğin desteği kes. Yani masada olsa bile bu istenecek Türkiye’den. Kimse Türkiye’den ‘şöyle yap böyle yap’ diye olumlu bir şey istemeyecek.

Suriye toparlanabilir mi?

Türkiye terör örgütlerine verdiği desteği durdurursa -önemli ülke Tükiye, 900 küsur km sınır var Suriye’yle- Batılı ülkeler de -Putin’in dediği gibi- IŞİD’e karşı savaşta samimi davranırsa Suriye toparlanır ve bu iş biter.

RÖPORTAJ | KARSIGAZETE.COM.TR