DİSK Basın-İş: Ak Saray söyledi, Adalet Sarayı uyguladı

27 Kasım 2015 Cuma 10:58

DİSK Basın-İş tarafından Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanmaları ile ilgili bir yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada tutuklamaların şaşırtıcı olmadığı belirtilerek şu görüşlere yer verildi;

"İleri demokrasi" ülkesinde iki gazeteci arkadaşımız daha demir parmaklıkların arkasına geçti. Şaşırmadık, bunun olacağı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından belliydi.

Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül ifade verdikleri İstanbul Adliyesi'nde özgürlüklerini bir süre için geride bıraktı. Elbette bu özgürlük sadece dört duvar arasından zaman zaman ayrılabilme özgürlüğü. Peki bunun hak etmek için ne yapmışlardı?

BU SUÇ NASIL DEVLET SIRRI OLABİLİR

MİT'e ait olduğu devletin yetkili ağızlarından ifade edilen, silah taşıdıkları kabul edilen TIR'lara ait bir haberdi yaptıkları. TIR'ların Suriye'de yaşayan insanlara umut değil, ölüm taşıdığının belgesini yayınlamışlardı. İlginçtir ki "asılsız haber yapmak"la değil devletin gizli bilgilerini yayınlamakla suçlandılar. Hangi yasa, anayasa veya uluslararası sözleşme bir devlete suç işleme hakkı tanıyor, tanıyabilir? Bir suç nasıl "devlet sırrı" olabilir?

Öyleyse neden savcılar, silah yüklü TIR'ları soruşturmak yerine onu haber yapanları sorgular, hakimler neden gazetecileri haber yaptığı için tutuklar? Cumhurbaşkanı neden "Bu haberi özel olarak yapan kişi de öyle zannediyorum ki bunun bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu!" der?

NAMLUNUN KİME DÖNÜK OLDUĞUNUN ÖNEMİ VAR MI?

Bu aslında suçu örtbas etme telaşıdır. O nedenle "Silah taşınsa ne olur, taşınmasa ne olur," denilerek işin aslı geçiştirilmeye çalışılır. "Soydaşlarımıza gönderdik," denilerek meşru gösterilmeye çalışılır. Eğer ortada bir iç savaş varsa, savaşan tarafların eline silah tutuşturuyorsanız, namlunun kime dönük olduğunun önemi var mı?

Resmi tarihte bu günlerin nasıl yer alacağını önemsemiyoruz. Ama biliyoruz ki, bu günler de geçecek. Tüm baskılara karşı, halkın habere ulaşma hakkı için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunların sorumluları da yargılanacak. Merak etmesinler eğer o günlerde bir haksızlığa uğrarlarsa onu da yazacağız. Bizler basın ve meslek örgütleri olarak Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasına karşı ilk olarak Dündar ve Gül'ün çalıştıkları "IŞİD tehdidi adı altında" polis ablukasındaki Cumhuriyet gazetesini ziyaret edeceğiz.Mesleğimizi yapmayı, gerçekleri yazmayı sürdüreceğiz"

Kaynak: Evrensel.net