Spotlight ekibinin simge ismi Michael Rezendes: Güç ilişkilerinin ve gizliliğin olduğu her kurumda çocuk istismarı görürsünüz. Dinlerde cinselliğin tabu olması, sorgulamaya karşı çıkan itaatkâr bir dünya olması da bu sorunu besliyor
Spotlight ekibinin simge ismi Michael Rezendes’le Karaman'da Ensar Vakfı evlerinde yaşanan tecavüz sonrası burada yaşananları, Amerika’da olup bitenleri, benzerlikleri ve farklılıkları konuştuk.
Spotlight ekibi 1970’lerin başında kuruldu. 2002’de yayımladıkları kiliselerde rahiplerin çocuklara sistematik istismarını ortaya koyan haberleri dünya çapında bir üne kavuşmalarını sağladı. 2003 yılında Pulitzer ödülü, geçen yıl haberden uyarlanarak beyaz perdeye taşınan Spotlight filmi ise şubat ayında En İyi Film Oscarı'nı kazandı.
Türkiye’de de sosyal medyada, panellerde, yolda durduranların en çok merak ettiği konulardan biri Karaman’daki korkunç olayın ortaya çıkışını anlatan olayın Spotlight’a benzeyip benzemeyeceği.
Spotlight’ın simge ismi Michael Rezendes ile Skype üzerinden merak edilenleri konuştuk.
ABD’NİN EN ESKİ EKİBİYİZ
Rezendes anlatıyor: Spotlight’ın ABD’de hâlâ faal olan en eski araştırmacı gazetecilik ekibi olduğunu söyleyebiliriz. Spotlight’ın kurulma hikayesi ise bir değişim programıyla başladı. O yıllarda İngiltere’deki Times of London gazetesiyle gazeteci değişim programımız vardı. Değişim programı kapsamıyla bu gazeteye giden bir arkadaşımız, orada Insight Team (İçgörü Takımı) adlı bir araştırmacı gazetecilik ekibi olduğunu gördü ve döndüğünde Boston Globe’da da benzer bir takım kurma önerisini getirdi ve Spotlight kuruldu.
HER ZAMAN ÖNEMLİ HABERİMİZ OLDU
“Bütün dünya sizi kiliselerdeki çocuk istismarını ortaya çıkardığınız haberle tanıyor. Bu haberi Spotlight’ın en önemli haberi olarak mı görüyorsunuz? Yoksa daha önemli olmasına rağmen o kadar yayılmadığını düşündüğünüz haberleriniz de var mı?” diye soruyorum Rezendes’e. Şöyle anlatıyor: Çocuk istismarlarını ifşa ettiğimiz haber Amerikan gazetecilik tarihinin en etkili haberiydi. Tabii ki başka önemli haberlerimiz de oldu. Bunlarda biri de tefecilik sektörüyle ilgili yaptığımız haberdi. Tefeciler yoksullardan bankaya olan borçlarını satın aldıktan sonra bu insanların haklarını ihlal ediyordu ve mahkemeleri de kendilerine bağladıkları için kimse onları durduramıyordu. Başka bir etkili haberimiz de Boston’daki FBI ve organize suçlular ilişkisiydi. Boston’da silahlı çetelerin FBI ile anlaşma içinde hareket ederek insanları öldürdüğünü ortaya çıkardık. FBI’dan finansal destek aldıklarını da ortaya çıkardık.
BİZDE GAZETECİLER KİLİSEYİ SAVUNMADI
Michael Rezendes ile rahiplerin istismar haberi sonrası ABD’deki gazetelerin ve gazetecilerin tavrını konuşuyoruz. Burada Ensar Vakfı Başkanı Cenk Dilberoğlu ile yapılan röportajı, bazı gazetecilerin ve gazetelerin vakfı nasıl savunduğunu anlatıyorum. ABD’de yada Boston’da böyle bir şeyele karşı karşıya kalamdıklarını ifade eden Rezendes, “Kiliseyi savunan gazeteciler oldu ama sayıca çok azdı ve tamamı küçük ve etkisiz gazetelerdendi. Haberimizin ardından neredeyse kimse kiliseyi savunamadı çünkü yayınladığımız belgeler zaten kilisenin kendi belgeleriydi, bu tecavüzlerin nasıl yapıldığını, tecavüzcülerin nasıl korunduğunu kendi belgeleriyle ifşa ettik” dedi. Rezendes şunu da ekledi: “Bir diğer neden de 70 rahibin tecavüz etmesi ve kilisenin bunu bilmesiydi. Bu belgeler kiliseye karşı büyük bir tepki yarattı.”
Çocuklara yönelik cinsel istismarın dünyanın farklı bölgelerinde, farklı dinlerden kurumlarda yaşandığını görüyoruz. Dinlerin cinselliği baskılamasının bunda ne kadar rolü var? Rezendes’e göre din bir etken ama burada aynı zamanda itaat ,güç ilişkileri ve gizlilik devreye giriyor: Güç ilişkilerinin ve gizliliğin olduğu her kurumda çocuk istismarı görürsünüz. Yahudilerin din kurumlarında da, izcilik kulüplerinde de, kamu okullarında da bunların yaşandığını ifşa ettik - bu durum sadece dinle ilgili değil.
Fakat Katolik Kilisesi’nde bu sorunun daha yapısal ve derin olduğunu düşünüyorum. Bunun nedeni ise din adamlarının evlenmesine izin verilmemesi.
Dinlerde cinselliğin tabu olması, sorgulamaya karşı çıkan itaatkar bir dünya olması da bu sorunu besliyor.
HÜKÜMETTEN TELEFON GELMEDİ
Biz Ensar Vakfı’ndaki çocuk tecavüzlerini ifşa ettikten sonra Türkiye’de hükümet Ensar’ı korumak için elinden geleni yaptı. Rezendes ise haberlerinin ardından hükümet yetkililerinden kendilerine telefon gelmediğini ifade etti. Rezendes, “Hükümetten arayan olmadı. Çünkü haberlerimizdeki deliller o kadar güçlüydü ki aramadılar” diye belirtti.
Kiliseden telefonla tehdit aldıklarını ifade eden Rezendes, “Kiliseden aradılar. Tehdit edip dava açacaklarını söylediler ama hiç ciddiye almadık ve zaten sonunda da dava açamadılar” dedi.
KLİSE İLE HÜKÜMET ARASINDA BAĞ ZAYIFLADI
“Türkiye’de Aile Bakanı “bir kereden bir şey olmaz” dedi. "Sizde hükümetin yaklaşımı nasıldı?” diye sorduğumda, “Bu haberden önce Boston’da en güçlü kurum kiliseydi. Fakat haber yayınlanınca çok tepki oldu ve siyasetçilerle kilise arasındaki bağ zayıfladı. Kilisenin otoritesi ve güvenirliği sarsıldı. Bu haber kilise ile siyaseti birbirinden uzaklaştırdı” yanıtı aldım.
BAZI ÖNLEMLER ALINDI
Rezendes yasal değişiklikler, alınan önlemlere ilişkin sorumu yanıtlıyor: Evet, bazı yasal değişiklikler oldu. Örneğin Massachusetts eyaletinde çocuklarla çalışan görevlilerin herhangi bir cinsel istismar şüphesini anında yetkililere bildirmek zorunluluğu vardı fakat din adamları bundan muaftı. Yıllarca din adamlarına da bu zorunluluğun getirilmesi için kampanya yapılsa da din-siyaset ilişkisi böyle bir yasal değişikliği engellemişti. Fakat haberimizin ardından hızlı bir yasal değişikle din adamlarına da bu zorunluluk getirildi. Artık din adamları herhangi bir bulgu veya şüpheyi bildirmemesi halinde suç işlemiş sayılıyor. Başka eyaletlerde de benzer yasal düzenlemeler yapıldı. Bugün hâlâ kiliseyle yasama arasında çekişmeler devam ediyor. Örneğin New York’da, tacize uğrayan çocuk iki yıl içinde şikayetçi olmazsa daha sora şikayetçi olamıyor. Bu tür suçlar için bu oldukça kısa bir süre. Çünkü bazen çocukların kendini ifade etmesi yılları buluyor. Çocuk başına böyle bir şey geldiğinde ancak yıllar sonra durumun farkına varıp anlatmaya başlıyor. Bu tür yasaları değiştirmek için kampanyalar yapıldı haberin ardından, bazıları başarıya ulaştı, bazıları da hâlâ sürüyor.
Kaynak: Serbay Mansuroğlu | Birgün
RÖPORTAJIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...