Baluken, Akatlar Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen "Kürt Sorununun Çözümü için Müzakere ve Barış İçinde Yaşama Hakkı" konferansında, 7 Haziran seçiminde Türkiye'nin sandıkta çözüme sahip çıktığını, parlamentonun devreye girerek, kalıcı barışla ilgili talebin temsil edilmesi gerektiğini ifade ettiğini anlattı.

Halkın verdiği mesajı esas aldıklarını ve seçimden sonra da çözüm süreciyle ilgili çalışmaların hızla barışa gitmesi için çaba içinde olduklarını dile getiren Baluken, Suruç katliamından sonra adıyaman ve Ceylanpınar'da yaşanan olayların da kamuoyunda çok tartışılmadığını, ardından çatışmalı sürecin başlatıldığını ve büyük acılar yaşanan sürece gelindiğini söyledi.

Barış sesinin güçlü bir şekilde sahiplenilmesi ve savaş politikalarının teşhir edilmesi, algı operasyonlarına izin verilmemesi gerektiğini dile getiren Baluken, "Bir an önce barış sesini toplumsallaştırmamız ve barış taleplerini görünür kılmamız gerekiyor" dedi.

"AMASIZ, KOŞULSUZ, SİLAHLARI SUSTURUN"

Uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in eşi Rakel Dink de "Ne mutlu barışı sağlayanlara. Tanrı'nın yüzünü görmek istiyorsak, barışı sağlayanlar olmalıyız. Savaşı körükleyenler, destekleyenler değil, yaşatmaktan keyif almaktan öğrenmeliyiz. Öldürmekten değil" dedi.

Bugünün 12 Eylül'ün 35. yıl dönümü olduğuna ve eylül ayının çok şey hatırlattığına işaret eden Dink, "Kaybettiklerimizin değeri, hangi ölçekle ölçülebilir? Nasıl bir ölçekle ölçeceğiz? Barış, öldürmeyle olmaz. Öyle öğretildiği gibi, Vatan toprağı kanla sahiplenilmez. Alın teri ve emekle, doğruluk ve adaletle mülkün temeli oluşturulur ve pekiştirilir. Hak, hukuk içinde esenlik, bereket içinde yaşamak varken bu ne vahşet, bu ne öfke, bu ne bitmeyen kin ve nefret? Yalvarıyorum, amasız, koşulsuz silahları susturun. Yeter bu kadar dağlanmış yürek, yeter bu kadar acı, yeter bu kadar ölüm" diye konuştu.

Kaynak: DHA