Türkiye’nin, 3 Haziran tarihinde
BM kararı doğrultusunda terör örgütü listesine aldığı
IŞİD, 11 Haziran’da Türkiye’nin
Musul Başkonsolosluğu’nu basarak misyondaki
46 Türk vatandaşını rehin aldı.
101 gün esaret altında kalan rehinelerin başlarındaki nöbetçilerin devamlı değiştiği belirtildi. Kimi IŞİD militanı, rehinelere iyi davranırken kimilerinin de kötü davrandığı kaydedildi. İyi muamele gösteren IŞİD militanlarının,
“Siz de bizim gibi Müslümansınız. Türkiye bize gıda yardımı yapıyor” itirafında bulunduğu öğrenildi.
Cumhuriyet'ten Barkın Şık'ın haberine göre; Rehineler, karanlık bodrum katlarında tutuldukları 101 gün boyunca en çok Ela ve Kuzey adındaki bebeklerin sağlığı için endişelenmiş. Bebeklerden birinin rehin tutuldukları süre içinde bir kez hastalandığı, onun için de doktor getirildiği ve antibiyotik tedavisi uygulandığı ortaya çıktı. IŞİD militanlarının bebeklerin mama ihtiyacını ise karşıladığı kaydedildi. Bebeklerin yapılması gereken rutin aşıları ise olmadı.
HER ÖĞÜN PİLAV VE MERCİMEK ÇORBASI
Rehinelerin, 101 gün boyunca neredeyse her öğün önlerine pilav ve safranlı mercimek çorbası konmuş. Normal hayatlarına dönen rehineler uzun süre bu iki yemeği sofralarında görmek istemiyor. 49 kişinin rehin alındıkları ilk günden son güne kadar hep beraber olduğu ve Musul’da 8 kez yer değiştirdiği kaydedildi.
ALYANSLARINI BİLE ALMIŞLAR
Konsolosluğun etrafını sararak Türklere teslim olmaları için 10 dakika süre tanıyan IŞİD militanlarının, rehinelerin tüm kişisel eşyalarına el koyarak yağmaladığı belirtildi. Özel harekât polislerinin beylik tabancaları ile uzun namlulu silahları IŞİD militanları tarafından alındı. Nüfus cüzdanından parmağındaki alyansa kadar her şeyi alınan rehinelerin, militanlarla olan iletişimini ise Abdülsetter Yavaş isimli özel harekât polisinin sağladığı kaydedildi.
Hataylı olan ve iyi derecede Arapça bilen Yavaş’ın grup içinde olması bir şans olarak görülüyor. Esir alınmalarının ardından rehinelerin ilk adresi Musul’daki Olimpiyat misafirhanesi olduğu kaydedildi. Burada herkese ayrı bir oda tahsis edildiği belirtildi.
"BİZİM DERDİMİZ KÜRTLERLE, İZİDİKLERLE"
Başlarındaki IŞİD militanları sürekli değişen rehinelerin gördüğü muamelenin de istikrarsız olduğu ifade edildi. Kimi IŞİD militanlarının, “Siz de bizim gibi Müslümansınız. Türkiye bize gıda yardımı yapıyor. Bizim derdimiz Kürtlerle, Ezidilerle. Sizinle bir sorunumuz yok” diyerek rehinelere iyi davrandığı, kimi militanların ise “Sizin yönecileriniz kâfir” diyerek rehinelere kötü davrandığı kaydedildi.
"BOMBARDIMAN ONLARI VURDU"
101 gün boyunca 8 kez yer değiştirmek zorunda kalan rehinelerin, ABD’nin hava saldırılarından sonra çok daha kötü yaşam alanlarına transfer edildiği belirtildi. Güneş görmeyen karanlık bodrum katlarında fare ve böceklerle yaşamak zorunda kalan rehinelerin, 5 vakit namaz kıldığı ifade edildi. Bebeklerin dışında 101 gün içinde bir rehinenin daha rahatsızlandığı ve idrar yolları enfeksiyonu tanısı konduğu kaydedildi. Rehinelerin serbest bırakılması sürecinde ise Rakka’dan özel bir IŞİD ekibinin Musul’a giderek Türkleri teslim aldığı ve tekrar Rakka’ya getirdiği öğrenildi. Rakka’da 4 MİT görevlisinin rehineleri teslim aldığı ve önceki gün saat 24 sularında Türkiye’ye giriş yaptırdığı kaydedildi.