Ergin,
"Bize gelen bilgiler bu saldırıyı gerçekleştiren saldırganların kendisini CNN Türk’teki programından çıktıktan sonra eve gelirken kanaldan itibaren takip ettikleri yönünde. Organize planlı bir saldırının olduğunu görüyoruz. Arabayı kullanan kişinin yakalandığı anlaşılıyor. Kimliklerinin tespit edildiği anlaşılıyor. Kısa bir zaman içinde saldırganların kim olduğu ortaya çıkacak" diye konuştu.
Bu arada Ahmet Hakan, Sedat Ergin ile bir mesaj gönderdi. Hakan, ''
Bu tür saldırılardan hiç bir şekilde yılmayacağız. Korkmuyoruz. Bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz'' ifadelerini kullandı.
Ahmet Hakan dün geceki programının ardından Teşvikiye'de bulunan evinin önünde kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırıya uğradı. Saldırı sonrası Ahmet Hakan Şişli'deki Amerikan Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin hastane önünde bekleyen basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Ahmet Hakan'dan mesaj var: Bu tür saldırılardan hiç bir şekilde yılmayacağız. Korkmuyoruz
Sedat Ergin şöyle konuştu:
"Bu saldırılardan sonra bu kez bir yazarımız Ahmet Hakan şiddete, saldırıya hedef olmuş durumda. Bize gelen bilgiler bu saldırıyı gerçekleştiren saldırganların kendisini CNN Türk’teki programından çıktıktan sonra eve gelirken kanaldan itibaren takip ettikleri yönünde. Organize planlı bir saldırının olduğunu görüyoruz. Arabayı kullanan kişinin yakalandığı anlaşılıyor. Kimliklerinin tespit edildiği anlaşılıyor. Kısa bir zaman içinde saldırganların kim olduğu ortaya çıkacak.
Ahmet Hakan'ın bu tehditler yüzünden koruma talebi de olmuştu. Bazı köşe yazılarında kendisine çok ağır ifadeler kullanılmıştı. Bu tehditlerle yaşamak artık bizim hayatımızın bir parçası haline geldi. Artık bunun bir son bulması gerekiyor. Demokraside basının, gazetelerin, gazetecilerin bu şekilde saldırıya maruz kalması kabul edilemez.
6-8 Eylül’de Hürriyet Gazetesi’ne saldırılar düzenlendi, hepimiz oraya gittik. Bugün gazetemizin bir yazarı bir saldırıya uğradı, hepimiz buradayız. Hangi gazeteci kendisinin sabahın 04.00’ünde açıklama yapmak ister.
Bu uzun zamandır basını hedef alan, hedef gösteren tehditkâr bir söylemin getirdiği bir noktadır. Bunun bir an önce son bulması gerekiyor. Bu tehdit dilini kullananların buna bir son vermeleri, son bulması gerekiyor.
Kendisi tehditlere karşı önlem talebinde bulundu, ona rağmen önlenemedi.
2015 yılında gazeteciler can güvenliğinden emin değiller, can güvenliğimizden endişe içindeyiz.
Burnunda bir kırık var ameliyat olması gerekiyor. Üçüncü ve dördüncü kaburgalarında bir kırık var. Elinde ezik var. Ameliyatın kaçınılmaz olduğu söyleniyor."
ERTUĞRUL ÖZKÖK: BUNLAR GAZETECİLERİ YILDIRAMAZ
Hürriyet Gazetesi köşe yazarlarından Ertuğrul Özkök de şu açıklamayı yaptı:
"12 Mart'ı gördüm, 12 Eylül’ü gördüm. 12 Eylül’de daha önce her alanda fikir mücadelesi yapan gazetecilerin 12 Eylül’den sonra hiçbirinin birbirlerini tehdit etmek gibi pespaye, şerefsizce bir davranış içine girdiklerini görmedim. Böyle bir şeyi hayatımda ilk defa görüyorum. Mesleğim adına değil ülkem adına da utanıyorum. Bunlar gazetecileri yıldırmaz. Hürriyet’in başından böyle olaylar çok geçti.
Biz bunlardan çekinmeyiz ama her türlü saldırı bizim medeni ülkeler ligindeki sıramızı 1-2 basamak daha aşağı götürüyor. İnsanlara, kurumlara saldırarak mesafe aşılamaz.
Bundan iftihar eden, medet uman insanlar varsa onlara şunu söylemek istiyorum: Tarihte bundan faydalanan hiçbir örnek yok. Bugünler geçer, geriye gerçekten çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağımız kötü bir miras kalır."
AHMET HAKAN'IN AVUKATI ASLI KAZAN: GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ
Ahmet Hakan'ın avukatı da şu açıklamalarda bulundu:
9 Eylül günü bir köşe yazarı tarafından ölümle tehdit edildi. Biz o gün İçişleri Bakanı ile görüşüp Ahmet Hakan'ın ciddi bir tehdit altında olduğunu ve tehlikenin çok yakın olduğunu kendilerine ilettik. Ertesi gün İstanbul Valiliği'ne yazılı başvuruda bulunduk ve en ileri derecede koruma tedbirlerinin alınması gerektiğini talep ettik. Koruma Şube'den bu talebimizin akibetini devamlı soruyoruz fakat henüz bir gelişme yaşanmadı. Bu saldırıyı biz biliyorduk. Gerekli birimlere ihbar ettik. Fakat hiçbir işlem yapılmadı. Göz göre göre geldi."
Kaynak: Hürriyet