Yaklaşık altı aydan beri PKK’nın elinde bulunan 10 güvenlik görevlisinin akıbeti bilinmiyor.
Kaçırılan güvenlik görevlilerinin aileleri isyan ediyor, kamuoyu ve hükümet ise sessizliğini koruyor.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da çatışmalar devam ederken, geçtiğimiz cuma günü PKK'nın üç gazeteciyi kaçırdığı öğrenildi. Gazeteciler serbest bırakıldı ancak, bu eylem PKK'nın şimdiye kadar kaçırdığı güvenlik güçlerinin akıbetini akıllara getirdi. Çatışmalı sürecin başlamasından bu yana PKK tarafından kaçırılan birçok kişi, insan hakları örgütlerinin devreye girmesiyle serbest bırakıldı. Fakat eylül ayından bu yana PKK'nın elinde bulunan 10 güvenlik görevlisi ile ilgili hala adım atılmadı. Polis memurları Vedat Kaya, Sedat Yabalak, Astsubay Semih Özbey, Erler Sedat Surgun, Müslüm Altıntaş, Adil Kavak, Uzman Çavuşlar Hüseyin Sarı, Sedat Vardar ve Ferdi Polat ile kimliği açıklanmayan bir asker daha PKK'nın elinde.
ÖZTÜRK: KAMUOYU SESSİZ
Kaçırma eylemlerini Diyarbakır-Bingöl, Diyarbakır-Lice, Tunceli-Erzincan karayolu ve Şırnak'ın dağlık bölgelerinde gerçekleştiren PKK, Ağustos ayında ise Van'ın İran sınırındaki Kapıköy Sınır Kapısı'nda görevli 10 gümrük memuru ve bir şoförü alıkoymuştu. Bu 11 kişi İnsan Hakları Derneği'nin araya girmesiyle serbest bırakılmıştı.
Sürekli panik halindeyiz Alıkonulan asker ve polislere ilişkin Yurt Gazetesi'ne konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, kamuoyunun sessizliğini eleştirdi. PKK tarafından kaçırılan asker ve polislerin aileleriyle sık sık bir araya gelip çözüm yolu aradıklarını belirten Öztürk, konuyu gündemde tutmak için girişimlerinin süreceğini söyledi. Çatışmasızlık ortamına geri dönülmesi gerektiğini, çatışmalardan dolayı çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini vurgulayan Türkdoğan, "PKK'nın, elinde tuttuğu asker ve polislerin can güvenliğinden sorumlu olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Alıkonulan asker ve polisler kamuoyunun gündeminde değil. Bu konu medya aracılığıyla gündeme taşınmalı. Ama medya da bu konuda sesiz ve konuya ilgili değil. Hükümetten de hiçbir ses yok. Önemli olan insanlarımızı yaşatmak. Bu insanlarımız öldükten sonra cenazesine katılmak bir şey
ifade etmiyor bizim için" diye konuştu.
Öte yandan PKK tarafından kaçırılan asker ve polis ailelerinin mücadelesi de sürüyor. İHD'ye başvurarak, basın açıklaması yapan ailelerden Uzman Çavuş Sedat Vardar'ın eşi Aygül Vardar, eşinin 3 ay önce açıköğretim sınavı için gittiği Şırnak merkezde kaçırıldığını ve kendisinden haber alamadığını anlattı. Vardar, "Dört çocuğum var. Ev başımıza yıkılmış gibi evde hiçbir şey yapamıyoruz. Çocuklarımın psikolojisi bozuldu. Sürekli panik halindeyiz. Eşimin kaçırıldığı günden beri hayat bizim için durdu" dedi.
İKİ ELİM YAKALARINDA
Astsubay Semih Özbey'in babası Gürsel Özbey de, kaçırılan asker ve polislerin yakınları olarak 4 kez İHD çatısı altında bir araya gelip, PKK'ya çağrıda bulunduklarını anlatarak, "Biz 'artık savaşmayın' dedik, ölümler olmasın, anneler ağlamasın istedik. Bakıyorum burada çoğunluk Kürt aile. Alıkoyanlar, Kürt çocuklarına bu zulmü yapıyorsa, mahşerde de bu dünyada da iki elim yakalarındadır" diye konuştu.
POLİSLER
Vedat Kaya
Sedat Yabalak
ASKERLER
Astsubay Semih Özbey
ERLER
Sedat Surgun
Müslüm Altıntaş
Adil Kavak
Kimliği açıklanmadı
UZMAN ÇAVUŞLAR
Hüseyin Sarı
Sedat Vardar
Ferdi Polat
Kaynak: Selçuk Arslan / Yurt Gazetesi