Selahattin Duman: Memleketin ağır abilerinden biri "Biz Kasımpaşalıyız!" diye lafa böyle girdi, diyelim...
İşte o yazı...
"BİZ Kasımpaşalıyız!"
"Biz evelallah Eşrefpaşalıyız!"
"Biz Tophaneliyiz!"
Memleketin ağır abilerinden biri lafa böyle girdi, diyelim.
Veya lafın bir yerinde böyle bir cümle kurma ihtiyacı duydu, diyelim.
Orada arıza çıkacağını şıp diye bilirdik.
Kim vurduya gitmemek için şöyle geriye doğru bir adım atardık.
"İkametgâh beyan eden" cümleler, onu kullanan kişinin gereğinde şiddeti nasıl kullanacağını beyan ederdi.
Refi Cevat Ulunay, Sermet Muhtar Aluslu gibi yazarların, onların kitaplarından ilham alıp kabadayı filmleri çeken Yeşilçam'ın bize dayattığı delikanlılık kültürü buydu.
Refi Cevat'ın 'Sayılı Fırtınalar' adlı kitabını hâlâ sahaflarda görürüm.
Osmanlı'nın sonu ile Cumhuriyet'in başı arasına sıkışmış İstanbul kabadayılarını anlatır.
Kimden söz ediyorsa isminin önünde mutlaka "Üsküdarlı, Tophaneli, Mevlanakapılı, Kasımpaşalı, Yedikuleli" gibisinden bir coğrafya tarifi vardır.
Osmanlı'nın son kahramanlarından Ahmet Muhtar Paşa'nın iki oğlundan biri olan Sermet Muhtar Alus ise oturdu, Abdülhamid döneminin kabadayılarını "On İkiler" adlı kitabında anlattı.
Sermet Muhtar'ın kabadayı tarifi vücut özelliklerine dayalıydı.
"KASIMPAŞA'YI AYIRIRIM"
Semtlerin eski kabadayıları ile övünme kültürünün mağduru, Nişantaşı, Etiler, Teşvikiye, Moda gibi kibar semtlerin çocuklarıdır.
Şahsen ben "Nişantaşılı Tasarımcı Haydar" diye gezinen bir kabadayı hiç duymadım.
Nişantaşı'nın bu saatten sonra "Prada Hastası Okşan" veya "Paris Esintili Aydın" namında kabadayı çıkarma ihtimali yok.
Onun içindir ki kimse "Biz Nişantaşı çocuğuyuz. Adamı önce keser biçer, sonra tasarlarız" diye şişinmiyor.
Yine de bazı semtlerin haklarını "içi boş kabadayılık edebiyatına bakarak" yemek istemiyorum. Bazı semtler şöhretlerini haklı olarak yaptılar.
Kasımpaşa da onlardan biridir. Türkiye'nin ilk banka soyan gangsteri Necdet Elmas oradan çıkmıştır.
Necdet Elmas 1961'de o bankayı soyup 59 model Chevrolet ile kaçtığında kendimizi Amerikan filminin içinde gibi hissetmiştik. On iki gün süren kovalamaca sırasında nefeslerimizi tutmuştuk.
O yüzden Türkiye'nin ilk banka soyguncusunu yetiştiren Kasımpaşa'yı diğer semtlerden ayırırım. Hapisten çıktıktan sonra ıslah olup hacca giden Necdet Elmas büyüğümüzü de saygıyla selamlarım.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...