Antalya’nın
Serik İlçesi’nde iki tepe üzerinde milattan sonra 2’nci yüzyılda
Marcus Aurelius döneminde inşa edilen
Aspendos Antik Tiyatrosu, geçen hafta sona eren Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali öncesinde restorasyon için 7- 8 ay kapalı tutuldu.
Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından restorasyonu gerçekleştirilen Aspendos’un oturakları ve merdivenlerinde kullanılan beyaz mermerlerin tiyatronun koyu gri renkteki aslına uygun olmayışı, eleştiri ve tepkilere neden oldu.
KASIMDA DÜNYA LİDERLERİNİ AĞIRLAYACAK
Bu yıl Türkiye’nin ev sahipliği yapacağı ve Serik’e bağlı Belek Turizm Bölgesi’nde düzenlenecek G-20 Liderler Zirvesi’nin programında da Aspendos Antik Tiyatrosu bulunuyor. Obama, Merkel, Putin gibi dünya liderlerinin 2 günlük Antalya’daki zirve programının düzenleneceği Belek’e yaklaşık 6 kilometre uzalıktaki Aspendos Antik Tiyatrosu’na gezi düzenlenmesi ve burada bir konser etkinliği de planlanıyor.
‘RESTORASYON FACİASI’
Aspendos’taki restorasyonu gördüğünde çok üzüldüğünü belirten Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, son zamanlarda ülkemizde restorasyon faciaları yaşandığını söyledi. Hatta bunların birkaçının, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müdahalesiyle tekrar elden geçirildiğini kaydeden Recep Yavuz şunları söyledi:
“Hakikaten dönemi yansıtmayan, biraz karışık, anlamsız restorasyonlarla karşı karşıyayız. Restorasyon bence o dönemi yansıtan ve o eserin korunmasına önayak olan bir çalışma. O dönemi yansıtan derken, üstü fanuslarla kaplanmış bir İshakpaşa Sarayı, sanki sera görüntüsü veriyor. Veya geçtiğimiz günlerde gündeme gelen kalenin restorasyonu var. Kaş’ta tiyatronun içine dökülen betonlar. Bunların hepsi o eserin değerini önemli ölçüde zedeliyor. Tabii ki bunlara müdahil olunuyor, birtakım düzeltmeler oluyor ama Aspendos’ta yaşadığımız da çok üzücü.”
‘MUTFAK MERMERİ GİBİ’
Aspendos’taki tadilatta oturak yerleri ve merdivenlerin beyaz, mutfak mermeri tarzında kaplandığını kaydeden Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aspendos’un taşının rengi koyu ve açık gri. Tabii ki bunu bilim adamları ve işinin ehli kişiler daha iyi bilecektir ama bir izleyici, turizmci ve kokartlı bir rehber olarak şunu söyleyebilirim; girdiğiniz anda restore edilen yerin göze çarpmaması gerekir. Zaten restorasyonda amaç budur. Siz oraya gittiğinizde zaten direkt o bembeyaz mermerleri görüyorsunuz ki çok can sıkıcı. Tiyatronun resmini bize vermeyen bir görünüm çiziyor. O yüzden çok üzücü buldum. O basamaklar yokken tiyatronun görünümü çok daha iyiydi.”
‘RESTORASYON HİSSEDİLMEYECEK GİBİ OLMALI’
Aspendos’un UNESCO Dünya Miras Listesi’ne aday ve dünyanın en önemli kültürel eserlerinden biri olduğuna dikkat çeken Recep Yavuz, burada çok daha itinalı olunması gerektiğini söyledi. Tarihi, kültürel varlıkların restorasyonla ayakta tutulabildiğini belirten Yavuz şöyle konuştu:
“Ama o restorasyon hissedilmeyecek. Yaklaştıkça, belki el sürünce veya iyice yakından bakınca anlaşılması gerekiyor. Ama bizde öyle değil. Aspendos’a girince bembeyaz mermerler. Oraya girerken 2 bin yıl öncesinin dünyasına hazırlıyorsunuz kendinizi. 2 bin yıl öncesinde orada yapılan etkinliklere hazırlıyorsunuz ve birden günümüz taşları, mermerleriyle yapılmış oturma düzeni çok zavallı bir görünüm veriyor.”
‘ÇİRKİN GÖRÜNTÜ’
Aspendos’a turlar düzenleyen rehber Alper Erpolat da, tarihi mekanı gezdirmek için getirdikleri turistlerden de bu yönde eleştiriler aldıklarını belirterek, turistlerin ilk gördüklerinde kötü bir restorasyon görüntüsü olduğunu söylediklerini kaydetti. Orjinaline yakın bir renk bulunabileceği ama neden bunun tercih edildiğini bilmediğini belirten Erpolat, “İlk tepkiler… Renkler çok bozuk ve fotoğraflarda çirkin bir görüntü yaratıyor” dedi.
Kaynak: DHA