CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin seçim beyannamesini açıkladı.
CHP’nin seçim beyannamesi, Ankara ATO Kongre Merkezi’nde “Önce Türkiye” başlıklı toplantıda açıklandı. Çoşkulu kalabalığa hitap eden Kılıçdaroğlu, partisinin seçim beyannamesini madde madde açıkladı. Beyannamede; memurdan,işçiye,çiftçiden, gençlere kadar birçok kesime sürpriz vaatler yer aldı.
KONUŞMADAN SATIRBAŞLARI
“Bugün 30 Eylül 2015. Seçimden bu yana 5 ay geçti. 5 ay sonra yeni bir seçim bildirgesi ile karşınızdayız. Bu seçim bildirgesini gençlere adıyoruz. Gençler yarının umududur. Ama gençler bugünün de ortaklarıdır. Baskıya karşı direnen, özgürlüğü savunan gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini. ‘Ali İsmail’lere, ‘Özgecan’lara adıyoruz bu seçim bildirgesini…
Öğrenci, memur, işçi, işsiz, çiftçi. Bütün gençlere. Taşeron işçisi olan gençlere, merdiven altı atölyelerde çalışmak zorunda olan gençlere, asgari ücrete mahkûm gençlere, mevsimlik işçi gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini. Soma’da yaşamını yitiren genç maden işçilere adıyoruz bu seçim bildirgesini. Üniversitelerimizde okuyan 6 milyon üniversite öğrencisine adıyoruz bu seçim bildirgesini. TOMA’lara biber gazlarına karşın polis barikatlarının önünde elinde karanfille bekleyen kitap okuyan yarattığı mizahla bir diktatöre diz çöktüren gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini.
“GENÇLERİ SADECE UMUT DEĞİL ORTAK YAPACAĞIZ”
Neden gençler? Büyüklerin kabahatlerinin faturasının gençlere ödetildiği için gençler diyoruz. Ve bugün ülkemizin nüfusunun yarısı gençlerden oluşuyor. En ciddi sorun olarak işsizlik duruyor. 13 yıldır iktidar olanlar gençlerin hangi sorununu çözdüler? Üvey evlat muamelesi çektiler. Gence sen sus senin konuşma hakkın yok dediler. Oysa o babalarından daha iyi yetişmişti. Daha iyi sorguluyordu. O nedenle biz gençleri baş tacı yapacağız. Gençleri bu ülkenin umudu olmanın yanında ortağı yapacağız.
Genç erkeklerde işsizlik oranı yüzde 18,9, genç kadınlarda yüzde 22,6. 6 milyon 62 bin üniversite öğrencilerinden söz ettim. Mevcut yurtlar yüzde 10′nunu bile karşılayamıyor. Yüzde 90′ının nerede barındığını iktidar bile bilmez. Adım bile atmadılar
Oysa gençlik, genç potansiyelimiz bu ülkenin en büyük üstünlüğü. 2035′e kadar bu üstünlüğümüz devam edecek. Sonra Türkiye yaşlılar grubuna girecek. Onlar gençleri göz ardı ettiler, biz gençleri baş tacı yapacağız.
“GENÇLER OLAĞAN ŞÜPHELİ DEĞİL”
Bir süreç başladı. 12 Eylül hukukuyla başladı. Gençler olağan şüpheli olarak görünüyorlar. Bakın gençlerle ilgili maddeye orada da aynısı var. Gençleri olağan şüpheli sıfatından çıkaracağız. Onları olağan şüpheli olarak değil onları olağan yurtsever olarak göreceğiz.
Gençlerden ne bekliyoruz? Beklediğim bir şey var. İster burada, ister sokakta caddede, ister işyerinde olan bütün gençlere sesleniyorum. Görülmeyen gençler var, merdiven altı atölyelerde çalışanlar, çöplerden kağıt toplayanlar var, yeraltında yüzlerce metre çalışan alın teri döken işçiler. Bu gençler var. Gençler Passolig nedeniyle maça gidemiyor; söz kaldıracağım bu uygulamayı.
“GENÇLERİN SİYASETE GİRMESİNİ İSTİYORUM”
Mücadele ruhunuzu kaybetmeyin, kesinlikle başaracaksınız. Peki biz size ne vaat ediyoruz? Sizden sadece siyasete girmenizi istiyorum. Zaman zaman şikayet ediyordunuz, partiye üye olmak istiyoruz ama kabul etmiyorlar. Hiçbir partinin yapmadığını yaptım. Buradan bütün gençlere sesleniyorum. CHP’nin internet sitesine girin internet üzerinden partiye üye olun. Hiçbir engel yok önünüzde siyaset için.
İŞ GARANTİLİ ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ!
Biz size ne vaat ediyoruz? En büyük sorun işsizlik miydi, evet. Üniversiteyi bitiren işsiz, liseyi bitiren işsiz. İşsizlik diz boyu. Düşündük taşındık. İşsizlik sadece bugünün değil geleceğin de sorunu ve çözmemiz gerekiyor. O zaman dedik ki iş garantili eğitim yapacağız. Bütün organize sanayi bölgelerinde yatılı meslek liseleri olacak. Anneye babaya asla yük olmayacaksınız. Üçüncü sınıftan itibaren fabrikalarda staj yapacaksınız. Mezun olduğunuz gün işiniz hazır. Bütün anne babalara sesleniyorum. Oğlunuzu meslek lisesine gönderdiniz işsiz. Ama bizim getireceğimiz düzende oğlunuz kızınız asla işsiz olmayacak, asla.
TAŞERON İŞÇİLERE MÜJDE!
800 bin taşeron işçi var. Bunların yüzde 80’i genç. İş güvenceleri yok. Ömür boyu asgari ücrete mahkum. Geçen seçim bildirgesinde de söylemiştim. Sözümün kapı gibi arkasındayım. Taşeron işçilerin tamamı kadro alacak. Sendikalı olacak.
ASGARİ ÜCRET 1500 LİRA OLACAK!
Yine işçilerin yüzde 80’i asgari ücretle çalışıyor. Şu anda mevcut asgari ücretle çalışanların yüzde 80’i genç. 1054 liraya çalışıyorlar, aldıkları para bu. Söz verdim, sevgili gençler size sözüm söz. Asgari ücret CHP iktidarında net 1500 lira olacak. Bunun yeterli olmadığını ben de biliyorum. Ama bir adım atıyoruz. Mali disiplini bozmadan bu işi çözeceğiz. Herkes rahat yaşayacak, bir nefes alacak. Bin liradan 1500 liraya çıkması rahat nefes almanızı sağlayacak.
ÖĞRENİM KREDİLERİ İÇİN FLAŞ VAAT!
Burada bitmiyor, daha devamı var. Üniversitede okurken öğrenim için kredi alıyor. Mezun olunca devlet yakasına yapışıyor. Borcunu öde… İyi de işi yok. İcraya veriyor. Sevgili gençler CHP iktidarında iş buluncaya kadar bu borçların tahsili engellenecek. İş bulduktan sonra parayı sizden isteyeceğiz, faizler de silinecek.
DİKTATÖRE DİZ ÇÖKTÜREN GENÇLER…!
Ve sevgili gençler, bir ülkede diktatöre diz çöktüren sevgili gençler sizinle gurur duyuyoruz. CHP iktidarında bütün meydanlar sizin olacak. Meydanlarda özgürce gezeceksiniz. Biber gazı CHP iktidarında olmayacak. Çünkü biz düşünceden korkmuyoruz. Yasaklar, yasaklar da kalkacak. Gençler özgür bir ülkede olmanın havasını teneffüs edecekler. Az önce söyledim. 6 milyon 62 bin üniversite öğrencimiz var. Sadece yüzde 10’u yurtlarda kalabiliyor. Sadece gençlere değil, çocuklarını üniversiteye gönderen bütün anne babalara söylüyorum. 13 yıldır çözemediler bu sorunu. Sözüm söz 1 yıl içinde hiçbir üniversite öğrencisi benim yurdum yoktur demeyecektir, herkesin yurtta yeri olacaktır. Yurtlar öyle koğuş sistemine göre de değil. birer ikişer kişilik odalar. İnternet erişimi olacak ve dolayısıyla her anne baba benim oğlum kızım güvenli bir ortamda okuyor diyecek.
“PASSOLİGİ KALDIRACAĞIM”
Ve önemli bir uygulama. Gençler maça gitmek istiyor. Passolig nedeniyle maça gidemiyorlar. Söz kaldıracağım bu belayı. Özgürce maçlara geleceksiniz. Niye getirdiler? Efendim slogan atılıyor da beyefendiler rahatsız oluyorlar. İyi de o sloganlar boşuna atılmıyor ki orada, bir nedeni var. Sormuyor nedenini. Passolig’i kaldıracağız herkes özgürce maça gidebilecek, istediği sloganı da atabilecek.
“YÖK’Ü KALDIRACAĞIZ”
Üniversite öğrencileri, mezun oluyorsunuz, kaymakam, vali oluyorsunuz. Polis oluyorsunuz, doktor oluyorsunuz. Ama üniversitedeyken sizi yönetimin dışında tutuyorlar. Biz YÖK belasını kaldıracağız ve öğrencilere üniversite yönetiminde söz ve karar imkanı sağlayacağız. Sizin söz hakkınız olacak.
MEVSİMLİK İŞÇİLERE SİGORTA
Mevsimlik tarım işçileri hepsi sigortasız çalışıyor, tamamının sosyal güvencesini sağlayacağız.
“İKİNCİ ÖĞRETİM HARÇLARINI KALKACAK”
İkinci öğrenimde harçlarınız var onları da kaldıracağız. Eğitimi parasız yapacağız. Göreceksiniz gençler için düşündüğümüz her şey aslında ülkenin geleceği için düşündüklerimizdir. Sizin için aldığımız her karar ülkemizin geleceği için alınmış bir karardır.
“GENÇLER TUZAĞA DÜŞMEYİN”
Gençler sakın tuzağa düşmeyin. İster üniversitede, ister meydanda, ister caddede eğer birisi gelip size, “inanç üzerinden siyaset” yaparsa bilin ki o bu ülkeye en büyük ihaneti yapan insandır. Yine birisi gelir “etnik kimlik üzerinden” siyaset yaparsa o kendi ülkesini seven birisi değildir. Ayrıştırıcıdır bölücüdür. Ve bir başka konu. Yaşam tarzı. Herkesin yaşam tarzına saygılı olacağız. Herkesin inancına saygılı olacağız. Bunları siyasette kullanılan araçlar olmaktan çıkaracağız. Etnik kimlik üzerinden, inanç üzerinden, yaşam tarzı üzerinden siyaset. Bunları kabul etmeyin. Ülkenin dünya kadar sorunu var. Onlara odaklanın. Ama şunu unutmayın, herhangi bir yurttaşımız inancı dolayısıyla ötekileştiriliyorsa onun sorununu çözeceğiz. Etnik kimliğinden ötürü ötekileştiriliyorsa eşit yurttaşlığı savunuyoruz diyeceğiz.
Daha önce bu salonda 19 nisan 2015’te “yaşanacak bir Türkiye” adıyla seçim bildirgemizi açıklamıştık. Bunu açıkladıktan sonra yurtiçi ve yurtdışında ciddi yankıları oldu. CHP’nin ürettiği politikalarının çok önemli olduğu, tutarlılığı pek çok çevre tarafından vurgulandı. Çünkü seçim bildirgesiyle biz, var olan sorunları çözmeye yönelik ciddi öneriler üretmiştik.
“TÜM SİYASİ PARTİLER VAATLERİMİZİ ÖRNEK ALDI”
Bizim seçim bildirgemizi hemen hemen bütün siyasi partiler örnek aldılar. Bunu da alacaklar göreceksiniz. Örnek aldılar diye üzülmüyoruz, tam tersine mutluluk duyuyoruz. Bu şunu gösteriyor demek ki ülkenin sorunlarını en iyi analiz en iyi çözüm üreten parti CHP’dir. Demek ki devlet yönetiminde en iyi kadrolar CHP’de var. İktidar olduğumuzda diyorlar ya CHP’nin kadroları var mı, evet CHP’nin kadroları var. Eğer bu seçim bildirgesini diğer partiler bizi örnek alıyorlarsa, bundan gurur duyuyoruz. Ve biz ayrıca sadece üreten değil hakça bölüşen bir stratejiyi de izledik. Bir şey daha politikamızı açıkladık önce “kaynak nerede nerede” diye sordular. Onlar da baktılar ki kaynak var, “en iyisi biz alalım biraz değiştirip bunu uygulamaya koyalım” dediler. Seçim bildirgelerimizin ne kadar büyük bir ciddiyetle hazırlandığını gösteriyor bu. Her kuruşun hesabını yaptık. Uygulanması mümkün olmayan bir projeyi asla gündeme getirmedik.
AKP’YE KOALİSYON YANITI
Şu soru akla gelebilir. Beş ay önce bildirgeyi açıkladık. 7 Haziran’da sandığa gittik. 1 Kasım’da gidiyoruz, neden? Hangi gerekçeyle gidiyoruz? Birinci soru bu. İkinci soru, kim engel oldu buna? Koalisyon kurulacaktı kim engel oldu?
Önce şunu söyleyeyim. Düne kadar hep milli irade milli irade derlerdi. Biz de saygılıyız. Hiçbir zaman sandıktan çıkan oylara saygısızlık etmedik. Halk kimi iktidara taşıdıysa ona saygı gösterdik. Ama demokrasinin gereği olarak varsa bir yanlışları onları gündeme getirdik. Haksızlıkları gündeme getirdik. Bu bizim görevimizdi. Bütün ülkelerde iktidar vardır, ama sadece demokrasilerde muhalefet vardır.
Seçimden çıkan sonuç. Bir, halk diyordu ki ben başkanlık sistemini kabul etmiyorum, tek adam yönetimini de kabul etmiyorum. İkinci sonuç, 13 yıldır tek başına yönetiyorlar Türkiye önemli bir noktaya geldi, ciddi sorunları birikti, oturun kendi aranızda anlaşın ve ülkeyi yönetin. Peki bunu en iyi okuyan parti hangisi?
Buradan bütün yurttaşlarıma söylüyorum. Sizin oyunuzu yani milli iradeyi, yani sizin hedefinizi en iyi okuyan parti CHP’dir. Oyuna saygı gösterdik, hemen seçim demedik. Ülkenin biriken sorunları var. Bakın bu seçimde sloganımız “Önce Türkiye” biz bir sonraki seçimi düşünmedik hiçbir zaman. Türkiye ciddi sorunlarla karşı karşıya ve bu sorunların önemli bir kısmı bir partinin çözebileceği sorunlar değil. En iyi okuyan biziz, mütevazı değiliz. En iyi okuyan bizsek sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun ve öyle oy kullanın.
“KREDİ BORÇLARINI FAİZLERİNİN YÜZDE 80′İ SİLİNECEK”
Kredi borçlarının faizlerinin en az yüzde 80′ini sileceğiz. Emekli kardeşim maaşını tam almak istiyorsan oyunu CHP’ye vereceksin.
ERDOĞAN’A ELEŞTİRİ
Ülkenin cumhurbaşkanı meydan meydan dolaşıp “400 vekil verin, vermezseniz bu tablo çıkar” dedi. Toplumun önüne acı kan ve gözyaşı şantaj malzemesi olarak konmuştur. Şimdi buradan, bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. CHP olarak biz üstümüze düşen görevleri yerine getirdik, kıl payı kadar saygısızlığımız yoktur. Ama onlar senin iradeni kabul etmediler. Önüne bir şantaj tablosu koydular, ya oy verirsin ya ben hep seçime giderim diye. Çünkü onlar milli iradeyi bir kişinin dudağından çıkan söz olarak kabul ediyorlar. Ben milli iradeyi senin iraden olarak kabul ediyorum.
“KOALİSYON KURULSAYDI EMEKLİLERİMİZ İKRAMİYELERİNİ ALACAKTI”
Eğer koalisyon kurulsaydı. Geçen kurban bayramında emeklilerimiz ilk ikramiyelerini almış olacaklardı. Halka ne söz verdiysek, tamamını kendilerine söyledik. Bunlar bizim olmazsa olmazlarımızdır. Ne veriyoruz emekliye zaten? Asgari ücretliye ne veriyoruz? Bizi işverenlere şikayet ettiler, CHP’ye niye karşı çıkmıyorsunuz diye? Aslında iktidarsız olan bir iktidar, tablo bu.
ÜLKENİN 5 TEMEL SORUNU!
Bir ilki daha başardık. Dedik ki ülkenin beş temel sorununa çözüm üretmemiz gerekiyor. Nedir o beş temel sorun?
Bir, Türkiye’de demokrasinin hukukun üstünlüğü. İki, ekonomi. 13 yılda buraya getirdiler. Üç, dış politika. Dört, eğitim, ve beş toplumsal barışımız yani Kürt sorunu. Şimdi buradan diğer siyasetçilere sormak istiyorum. Bizim dışımızda, Türkiye’nin beş temel sorununu dillendiren başka bir siyasi parti var mı? Herkes bir ucundan tutuyor. Oysa sorunu bileceksiniz. Neden bizim seçim bildirgelerimiz örnek alınıyor? Çünkü bunları yapacak kadroları yok, bilgileri yok, birikimleri yok. Bilgi birikim ve kadro sadece ve sadece CHP’de var.
Hukukun üstünlüğü… Eğer siz 12 Eylül darbe hukukunu değiştirmezseniz hangi demokrasiden söz edeceksiniz? Darbe hukukunu tahkim ederseniz hangi demokrasiden söz edeceksiniz? Yargı bağımsızlığının olmadığı ülkede demokrasiden mi söz edeceğiz? Bir kişi konuştuğu zaman bütün savcıların harekete geçtiği ortamda demokrasiden mi söz edeceksiniz? Lise öğrencilerinin hapse atıldığı ülkede demokrasiden mi söz edeceksiniz?
“SEÇİM BARAJINI KALDIRACAĞIZ”
“Ben anayasaya uymuyorum, anayasayı bana uydurun” denilen bir ülkede demokrasiden mi söz edeceksiniz? Yasama yargı ve yürütme organlarının, güçler ayrılığı ilkesini getireceğiz. Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız, YÖK’e tamamen sona erdireceğiz. Anayasayı değiştireceğiz. Eşit yurttaşlığı getireceğiz. Hiç kimse etnik kimliğinden ötürü ötekiyim diye düşünmeyecek. Siyasi ahlak yasası getireceğiz. Her kuruşun hesabını siyasetçi vermek zorundadır.
“VERGİ İÇİN KOMİSYON KURACAĞIZ”
Ödenen vergiyi vatandaş ödüyor. Gençlerimiz de ödüyor, otobüse binerken vergi ödüyorlar. Vergi ödüyorsam, verginin nerelere harcandığının hesabını vermek zorunda. Kesin hesap komisyonunu kuracağız.
AK SARAY’A ÖRTÜLÜ ÖDENEK ELEŞTİRİSİ
İki örtülü ödenek kullanan makam var. Biri cumhurbaşkanlığı, biri başbakan. Cumhurbaşkanı, başbakandan gizli örtülü ödeneği nasıl kullanacak? Ne için kullanacak? Aklınız kabul ediyorsa bir sorun yok. Ya böyle bir şey olmaz diyorsanız elinizi vicdanınıza… Bu garabete beraber son vereceğiz. Can ve mal güvenliğinin olmadığı bir yerde üretim olmaz. Demokrasinin olmadığı bir yerde üretim olmaz. İş adamının elinde vergi sopasıyla üretim olmaz. Makul şüpheyle iş adamını, öğrenciyi, genci içeri atacaksın. Dosyaya gizlilik kararı koyacaksın, avukat savunamayacak. Kaldıracağız bunları. Tamamını çöp sepetine atacağız.
Benim insanım neden üçüncü sınıf demokrasiye layık olsun? Neden bu ülkenin insanları düşüncelerini özgürce dile getirmesinler? Düşünceyi kabul eder etmeyiz, ama mutlaka birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz.
“CHP’YE OY VERMEK ZORUNDASINIZ”
Ayrıca eğer Türkiye bölgesinde ve dünyada saygınlık kazanmak istiyorsa birinci sınıf demokrasiyi getirmek zorundadır. Yabancı sermaye Türkiye’den kaçıyor. Neden? Mal güvenliğimiz yok. Hatta bazı Türk işadamları şirketlerinin merkezlerini yabancı ülkeye taşıdılar. Buradan iş dünyasına da sesleniyorum. Bu seçimlerde CHP’ye oy vermek zorundasınız. Üretmek istiyorsanız, çalışmak istiyorsanız, düşüncelerinizi özgürce dile getirmek istiyorsanız oy vermek zorundasınız. Ha vermeseniz ne olur? Bize bir şey olmaz, biz maaşımızı alırız. Nasıl olsa vergiyi sen ödüyorsun, dert senin derdin olacak. O derdi çözmek istiyorsan, demokrasi istiyorsan CHP iktidarında CHP’yi açık yüreklilikle açık net eleştirme özgürlüğüne kavuşmak istiyorsan oyunu CHP’ye vereceksin.
“ÇİFTÇİYE MAZOT 1,8 LİRA OLACAK”
Çiftçi kardeşim. Ekonomide biliyorum sorun olduğunu. Mazotu sana 1,5 liradan vereceğimizi söylemiştim. Çiftçi kayıt sistemine göre. Kimin ne kadar ekeceği, ne kadar yakıt kullanacağı belli. Buna göre mazotu sadece dolardaki artış nedeniyle 1 lira 80 kuruştan vereceğiz. Her kuruşu hesaplıyoruz.
Bugüne kadar orman köylüsüyle ilgili hiçbir şey denmedi. Kişi başına gelirin en az olduğu kesimdir orman köylüleri. orman genel müdürlüğü kaçak işçi gibi çalıştırır onları. Bu uygulamaya son vereceğiz, orman genel müdürlüğü seni çalıştıracak, sigortalı yapacak ve sen çalışacaksın ve zamanı geldiğinde emekli olacaksın. San bu hakkı biz vereceğiz.
Bir ülke nasıl güçlü olur? Bir ülkenin gücü üretmesiyle olur. Eğer üretmiyorsanız güçlü Türkiye olmaz. Tüketen hiçbir toplum güçlü olmamıştır. Saygınlık kazanmamıştır.
“TAŞIMALI EĞİTİME SON. ÖĞRENCİLERE ÖĞLE YEMEĞİ DEVLETTEN”
Taşımalı sisteme son vereceğiz. Tam gün eğitim olacak. Devlet öğrencisine öğle yemeği verecek. Öğrencileriyle birlikte yiyecekler.
TOPLANTIDAN NOTLAR
CHP Lideri KIlıçdaroğlu , terör saldırıları nedeniyle şehitler olduğunu belirterek toplantıda müzik kullanılmamasını istedi.