Kurbağa gibi ölmek ya da ölmemek

2 Mayıs 2016 - 03:24
Kim kızarsa kızsın,
kim darılırsa darılsın söylemek ve
yazmak zorundayız.

Birileri kızacak diye sessiz kalırsak
İkinci Dünya Savaşı’ndaki Alman
Rahip anlattıklarını yaşarız.


Ne demişti rahip; 

Önce Yahudiler için geldiler.
Sesimi çıkarmadım.
Çünkü ben Yahudi değildim.

Sonra komünistler için geldiler.
Sesimi çıkarmadım.
Çünkü ben komünist değildim.

Sonra sendikacılar için geldiler.
Sesimi çıkarmadım.
Çünkü ben sendikacı değildim.

Sonra benim için geldiler.
Ve artık ses çıkartacak kimse kalmamıştı.


Hatta buna benzer bir skeç yazmıştı
Merhum Levent Kırca.


Gülmüştük değil mi?
                   ***
Bugün aslında haşlanmış
kurbağadan bir farkımız yok.   


O deneyi duydunuz mu bilmiyorum.
Duymayanlar vardır diye
duyanlardan da müsaade alarak
hatırlatmak isterim. 


Deneyi yapan bilim adamları 
kaynamaya yakın bir kabın içindeki
suya bir kurbağa koyuyorlar.
 
Haliyle canı yanan kurbağa kendisini
hemen dışarı atıyor.

Bilim adamları bu defa kurbağayı
soğuk suyun içine bırakıyorlar.

Kurbağacık bu defa keyifli.
Şarkılar söylüyor. Bir önceki kapta
yaşadıkları aklına bile gelmiyor.


Bilim adamları alttan suyu
yavaş yavaş ısıtmaya başlıyorlar.


Kurbağada çıt yok.

Çıt olmayınca ısının derecesi
daha da artıyor.


Bir ara ne oluyor diye bakıyor ama
o sıcaklık hoşuna gidiyor.
Kurbağanın tepki vermediğini gören
bilim adamları ısıyı artırdıkça arttırıyor
.
Kurbağa sıcaklığı anlıyor ve hissediyor ancak
kendisini dışarı atacak gücü kalmıyor.


Takati kalmayan kurbağa
sessiz sedasız haşlanıyor…

                   ***
Nasıl tanıdık geldi mi?

Eminim ki gelmiştir.

Biz insanlar da böyle değil miyiz?

Bizlere ciddi bir tehdit olmadan
tepkimizi vermeyiz.
                   ***
Son yıllarda yaşadıklarımızın
kurbağa hikayesinden hiç farkı yok.

Koskoca Cumhuriyetin suyunu ısıtmaya
kalkışmadılar mı?


Patlamalara,

Yolsuzluklara,

Hukuksuzluklara,

Şehitlere,

Kine,

Nefrete,

Öfkeye,

Tahammülsüzlüğe,

Sapıklığa,

Birbirimizi kırmaya,

Vurdumduymazlığa,

Fiyat artırımlarına,

Salakça Tv programlarına,


Alıştırılmadık mı?

Hem de yavaş yavaş...
                   ***
90 yıllık reklam arası
dediler mi?

Dediler.

Anayasayı paramparça edeceğiz
dediler mi?

Dediler.

Laiklik yeni Anayasada olmasın
dediler mi?

Dediler.

Yavaş yavaş,
alıştıra alıştıra dediler...

                   ***
O zaman o kurbağa gibi kaynayıp
ölmeden ne yapmamız gerekiyor?
Yakmadan yıkmadan, hakaret ve
küfür etmeden tepkimizi koymamız
gerekiyor.


Son söz;
O kurbağa gibi ölüme alışmayacağız...

    :

    :

    :

    :

    "Kurbağa gibi ölmek ya da ölmemek" hakkında Tweetler
    YAZARIN DİĞER YAZILARI
    https://twitter.com/KarsiGazete