Helin Avşar Ses Dergisi’ne verdiği röportajda yaşadığı değişimi anlattı.
* Haftanın 5 günü muhakkak hatta bazen 6 günü spor yapıyorum. Sporu kendime hayat biçimi olarak benimsedim. Spor yapmadığım zaman kendimi kirli hissediyorum, bir şeyim eksikmiş gibi geliyor, rahat uyuyamıyorum.
Vücudumdaki teri, toksini ve günün yorgunluğunu atmam lazım. Moral olarak da bana çok iyi geldi mesela mutlu ve daha enerjik hissediyorum kendimi.
Uykularım düzene girdi. Spor yapmayı çok ama çok seviyorum. Sevmesen zaten haftanın 6 günü gidilmez, külfet gibi gelir. Spor salonu benim rahatladığım ve mutlu olduğum yer.
Bir havaalanını seviyorum bu anlamda, orada da çok rahatlıyorum; bir de spor salonunu…
*Evlenmeyi düşünüyordum. Karşımdaki de iyi bir insandı fakat huylarımız uyuşmadı ve bitti. Evlenmeyi ve çocuğum olmasını çok istiyordum, şimdi hayırlısıysa diyorum.
Çünkü böyle bir niyetle başlayıp yanlış bir şey yapmaktansa, düzgün biriyle karşılaşırsam “hayırlısıysa olsun” diyorum.
YAPMADIĞIM HİÇBİR ŞEY KALMADI
Hem de çok evciyim, evde olmayı çok seviyorum. Eski tempomda gezemem… Eskiden gece çıktığımda bir gecede 6 mekan geziyordum, devam ediyordum uyumadan ertesi akşam da çıkıyordum.
Şimdi ne öle bir gücüm var ne de öyle bir isteğim… Yapmadığım hiçbir şey kalmadı ve çok mutluyum bu yüzden. Dünyanın her yerinde gezdim, her şeyi gördüm. Görmediğim ve merak ettiğim bir şey yok.
NAMAZ KILMAYA BAŞLADIM
Eğer kendi çocuğum olursa olur veya belki ileride evlat edinirim. Şunu anladım ki çocuk doğurmak için çocuk doğurulmuyor.
Çocuk çok büyük bir mesuliyet ve çocuk yetiştirmek hiç kolay değil hele ki bu zamanda…
Millete hava atayım, “ben de evlendim, çocuk doğurdum” gibi şeyler benim için hiç geçerli değil. İlk önce ‘benim’ önemli olduğumu öğrendim hayatta ve beni ne mutlu ediyorsa onu yaparım.
Çok inançlıyım. Dua ederim her zaman… Namaz kılmaya başladım, yavaş yavaş öğreniyorum. Allah kısmet ederse, bu sene Nisan sonu umreye gitmeyi düşünüyorum, sıcaklar gelmeden gitmeyi düşünüyorum.
Kaynak: Ses dergisi