Gezi Parkı direnişine katılan Okan Özçelik, 1 Haziran 2013'te polisin attığı biber gazı kapsülünün isabet ettiği gözünü kaybetmişti.

Bu soruşturmayı da yürüten ve geçtiğimiz hafta rehin alındığı odada şehit edilen Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın, görüntülere ilişkin bilirkişi raporunun kendisine ulaşmasının ardından, 17 Mart'ta bir komiser yardımcısı ve beş polisin, 24 Mart'ta bir komiser yardımcısının şüpheli sıfatıyla ifadesini aldığı ortaya çıktı.

RASTGELE ATEŞ EDİLMİŞ

Çevik Kuvvet Şubesi'nde Komiser Yardımcısı olarak görev yapan S.S., 24 Mart'ta alınan ifadesinde, o gün geri çekildikleri sırada atılan taşla bir polisin yaralandığını, baygınlık geçiren polisi öbek içerisine alarak döndüklerini belirtti. S.S., şöyle devam etti:

"Yanında ZET silahı bulunan memur da yaralıyı taşıyordu. Taşlar üzerimize gelmeye başlayınca, kim olduğunu bilmiyorum ancak bir arkadaşımız, 'Ölüyoruz, sen niye ateş etmiyorsun' diye gazcı arkadaşa çıkıştı.

"TURUNCU YELEK GİYEN PERSONELİMİZ YOK"

Taş saldırısı artmaya devam edince gaz arkadaş tüfeğini omzundan indirdi. Ve o anda doldurdu, rastgele ateş etti. Ben gazcı personeli ve orada bulunan diğer arkadaşları tanımıyorum."

S.S., görüntülerde, ateş edilen yeri gösterdiği anlaşılan turuncu yelekli kişinin polis olmadığını ileri sürerek,

"Bizim turuncu yelek giyen bir personelimiz bulunmamaktadır. Sadece sağlık personeli turuncu yelek kullanır. O kişi muhtemelen inşaat veya belediye görevlisi olabilir. Zira görüntüsünden de anlaşılacağı üzere yaşı bizim ortalamamızdan fazladır" dedi.

İŞARET EDEN, POLİS DEĞİLMİŞ

Savcı Kiraz tarafından 17 Mart'ta dinlenen Komiser Yardımcısı U.O. birden çok grup halinde geri çekildiklerini, yaralı polisi taşıdıkları için ateş anını görmediğini, ateş eden polisin kendi gruplarından olmadığını savundu.

O.U., turuncu yelekli kişinin polis olmadığını ifade ederek, "İnşaatta görevli olabileceği gibi başka bir kamu kurumunda da görevli olabilir. Atılan taşlardan korunmak amacıyla bulunduğumuz bölgeye sığındığını tahmin ediyorum" diye konuştu.

Polis memuru Ü.Y. ise o gün izinli olduğunu, turuncu yelekli kişinin de polis olmadığını ifade etti. Grup Şefi T.Ç. olay yerinde bulunmadığını, kendisinin ZET silahı kullanmadığını söyledi. Polis S.K. ise o gün kalkancı olduğunu ve ZET silahı kullanmadığını ileri sürdü.

Polis Y.T. ve H.C. ise kendilerinin ZET silahı kullanmadığını kaydederken ateş eden kişiyi tanımadığını iddia etti.   

Kaynak: İsmail Saymaz | Radikal