Sunuculuğunu yaptığı
Beyaz Show programına telefonla bağlanan ve
Diyarbakır’da süren çatışmaları
"Sessiz kalmayın. Yazık; insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın” sözleriyle eleştiren
Ayşe Çelik'le ilgili konuşan
Beyazıt Öztürk, "Keyifle telefona gittim ancak, ‘Çocuklar ölüyor burada’ diye bir tepkiyle karşılaşınca beynim durdu.
'Ne yapacağım' diye kendi iç sesimi dinlemekten konuşulanı dinleyemedim. Bir niyetin olduğunu anlayamadım. Öğretmenim deyince de inandım ama öyle olmadığı ortaya çıktı. Terör örgütünü alkışlatmak gibi bir durum yok. İstemeden kırdıklarım olduysa özür dilerim" dedi.
Beyaz Show'un cuma akşam yayınlanan bölümüne telefonla bağlanan ve öğretmen olduğunu belirten Ayşe Çelik,
“Ülkenin doğusunda yaşananların farkında mısınız? Burada yaşananlar ekranlarda çok farklı aktarılıyor. Sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Burada çocuklar ölüyor" demişti.
Milli Eğitim Bakanlığı, Ayşe Çelik adından Diyarbakır'da görev yapan bir öğretmenin kadrolarında bulunmadığını açıklamış, Kanal D de yayınladığı özür metninde, “Beyazıt Öztürk, toplumun her kesimini kucaklayan tarzına rağmen böylesi bir provokasyonun içine çekilmeye çalışılmıştır. Doğan TV ve Kanal D ilk günden bugüne devletin yanında yer almıştır” ifadeleri yer almıştı. Birçok basın organında çıkan haberlerde, Ayşe Çelik'in 2013 yılında bir okulda ve halk eğitim merkezinde geçici olarak görev yaptığı belirtildi.
"İSTEMEDEN KIRDIKLARIMIZ VARSA ÖZÜR DİLERİZ"
Kanal D Ana Haber Bülteni'nde katılan Beyazıt Öztürk, Beyaz Show'a telefonla bağlanarak, Diyarbakır'daki sokağa çıkma yasaklarına ve operasyonlara dikkat çekemeye çalışan Ayşe Çelik'le ilgili açıklamalarda bulundu. Kendisinin bir polis çocuğu olduğunu belirten Beyazıt Öztürk, "Benim geçmişime bakıldığında, tutarlılık gözüküyor. Şehitler olduğunda programı yarıda kestik, terör örgütünün orada verdiği zararlardan haberimiz var. Güvenlik güçlerinin ne kadar zor şartlarda mücadele ettiğini hepimiz biliyoruz" diye konuştu.
Yaşananları "şansızlık" olarak nitelendiren Öztürk, "İstemeden kırdığımız birileri varsa özür dileriz. Bazı açıklamalar da yapılıyor, lütfen beni kimse politikaya malzeme etmesin. Ben insanların yüzü gülsün diye uğraştım. Malzeme olmak istemiyorum bu konuyla ilgili" ifadelerini kullandı.
Beyazıt Öztürk'ün konuyla ilgili yaptığı açıklamalar şöyle:
"Konukların soracağı sorular bellidir bizde. O keyifle telefona gittim ancak, ‘Çocuklar ölüyor burada’ diye bir tepkiyle karşılaşınca beynim durdu. Seyirciler bana bakıyor, konuklar var, 'ne yapacağım' diye kendi iç sesimi dinlemekten konuşulanı dinleyemedim. Aklımda şu kaldı, “Burada bir şeyler oluyor, siz eğleniyorsunuz.” Ben hep aynı şeyleri söyledim, “Daha dikkatli olacağız” dedim. Bir niyetin olduğunu anlayamadım. Öğretmenim deyince de inandım ama öyle olmadığı ortaya çıktı. Ben bir polis çocuğuyum, benim babam her gün evden çıkarken biz dönecek mi diye yolcu ettiğimiz için.
"LÜTFEN BENİ KİMSE POLİTİKAYA MALZEME ETMESİN"
Benim geçmişime bakıldığında, tutarlılık gözüküyor. Şehitler olduğunda programı yarıda kestik, terör örgütünün orada verdiği zararlardan haberimiz var. Güvenlik güçlerinin ne kadar zor şartlarda mücadele ettiğini hepimiz biliyoruz. Bunlara gerçeken çok üzüldüm, şanssızlık oldu.
İstemeden kırdığımız birileri varsa özür dileriz. Bazı açıklamalar da yapılıyor, lütfen beni kimse politikaya malzeme etmesin. Ben insanların yüzü gülsün diye uğraştım. Malzeme olmak istemiyorum bu konuyla ilgili. İşime çok seviyorum, işime de devam edeceğim Kanal D’de.
Ben de olsam tepki verirdim böyle bir durumda. Benim tarafımdan dinlenmediği için.. Canlı yayın zor bir şey. Başıma gelmeyecek bir şey değil; işte geldi. Konukların seyircilerin önünde olması, arkadaşların, herkes izliyor. Kendi iç sesimden duyamadım, ne olduğunu da almadım. Terör örgütünü alkışlatıyor dediler. Aklımızdan geçmeyecek bir şey bu. Bunu yapmam. Ondan dolayı söyleyeceklerim bu kadar, gerçekten de istemeden yaptığım bir şeyler olmuşsa ki olmuş özür diliyorum.
Herkesten farklı, fazla söyleyeceğim bir şey yok. Türk halkı ne düşünüyorsa ben de onu düşünüyorum. Silahların bırakılmasını ve bu işlerin çözülmesini diliyoruz. Allah oradaki bütün güvenlik güçlerine kolaylık versin. Tekrar söylüyorum, devletimizin ve milletimizin yanındayız."