Birgün Gazetesi'nde 17 Şubat'ta yayınlanan manşette Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettikleri iddia edilen gazetenin Yayın Danışmanı Barış İnce, Yazı İşleri Müdürü Berkant Gültekin, Sorumlu Yazı İşler Müdürü Can Uğur'un yargılandıkları dava karara bağlandı. İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Barış İnce, Berkant Gültekin ve Can Uğur katıldı. Sanıkları 33 avukat temsil ederken, müdahil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hatice Özay temsil etti. Müdahil Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hatice Özay, şikayetlerinin devam ettiğini ve önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirtti.

"ADALETİN AYAĞI TOPALDIR. ANCAK BİR GÜN GEÇ DE OLSA GELİR"

Berkant Gültekin, "Slogan ya da manşet suç değildir. Tarihsel bir dönemin gerçeğidir. Biz attığımız manşetin arkasındayız. Eğer karar olumsuz çıkacak ise o zaman şunu hatırlatmak isterim; Adaletin ayağı topaldır. Ancak bir gün geç de olsa gelir" dedi. Sanık Can Uğur, "Manşetin arkasındayız" " ifadelerini kullandı. Barış İnce de, "Bir miting sırasında atılan slogan nedeniyle insanlar tutuklanmıştı. İlgi çekmesini istediğimiz bu konuya yönelik bir manşet attık" dedi.

11'ER AY HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDILAR

"Cumhurbaşkanına hakaret" suçunun işlenme şekli ve işlenme saiki ile sanıkların suç içindeki durumlarını dikkate alan mahkeme, 3 sanığı da ayrı ayrı 1'er yıl hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Eylemin alenen gerçekleştiğini ifade eden mahkeme, 3 sanık için de cezayı 1 yıl 2 aya yükseltti. Mahkeme, sanıkların gazeteci kimliği nedeniyle cezalarında 1/6 oranında indirime giderek 11'er ay 20 gün hapis cezasına indirdi. Sanıkların tekrar suç işlemeyecekleri konusunda kanaat oluşması nedeniyle bu cezayı erteleyen mahkeme, sanıkların 1 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verdi.

ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA

Davanına ardından adliye önünde açıklama yapan Barış İnce davada hapis cezası çıktığını belirterek, "Bu sloganın atılmasını biz savunduğumuz için, bu sloganı atan insanların tutuklanmasını protesto ettiğimiz için bu cezaya çarptırıldık. Hak ettiğimizi düşünmüyorum. Fakat o kadar kötü şeyler yaşanıyor ki bu ülkede bundan 2 ay önce arkadaşlarımız katledildi. Bizim yaşadıklarımız onların yanında bir hiçtir. Biz doğru bildiklerimizi söylemeye devam edeceğiz. Bizim davalarımız bitmez, sıkça görüşeceğiz" dedi.

Berkant Gültekin, "Manşeti attığımız için utanmıyoruz ya da çekinmiyoruz. Yargı iktidar tarafından tutuklanmış vaziyette. Yani bize verilen ceza sadece bir teferruat aslında. Yargı tutuklanmış. Yurttaşların hiçbir şekilde hukuki güvencesi kalmadı ifade özgürlüğü anlamında. Bundan sonraki süreci de eğer iktidarın baskısı azalmazsa, yurttaşlar açısından karanlık bir süreç olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.

"KARAR BİZİM İÇİN ŞEREF MADALYASIDIR"

Can Uğur, "Bu davada verilen karar bizim için şeref madalyasıdır. Biz Ali İsmail'lerin Berkin'lerin sesi olmaya çalıştık. Tarihe bir not düştüğümüzü düşünüyorum. Bu şeref madalyasını da onurumuzla taşıyacağız. Sözümüzün de arkasındayız, adalet sağlanana kadar" şeklinde konuştu. Grup, basın açıklamasının ardından dağıldı.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Birgün Gazetesi'nin 17 Şubat 2015 tarihi manşetinde büyük puntolarla verilen manşetin altında şüpheliler İnce, Gültekin ve Uğur'un imzasının yer aldığı ifade edildi. iddianamede, başlığın eleştirme amacını aştığı, hakaret suçunun oluştuğu kaydedildi. İddianamede, İnce, Gültekin ve Uğur'un "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" suçundan 1'er yıldan 4'er yıla kadar ayrı ayrı hapisleri isteniyordu.

Kaynak: DHA