Sağlık, eğitim gibi konularda cebinde akrep varmış gibi davranan devlet, Diyanet söz konusu olunca hovarda milyoner gibi davranıyor diyen Erdinç, kapıdan imam olarak girenin tapu memuru, sağlık görevlisi, istatistik uzmanı çıktığını ifade etti.

İşte Cengiz Erdinç'in o yazısı;


Diyanet İşleri Başkanlığı, laik Cumhuriyetimizin en güzide kurumlarından. Bu yüzden, sağlık, eğitim gibi konularda cebinde akrep varmış gibi davranan devlet, Diyanet söz konusu olunca hovarda milyoner gibi. Bu yıl 473 milyarlık bütçesinden 5,7 milyar lirasını Diyanet İşleri Başkanlığı'na ayırdı. Bu hovardalığın ardında, AKP hükümetinin imam hatipli vatandaşları Diyanet'te kadrolayıp, sonra devletin her türlü memuriyetine naklederek göndererek Başkanlığı bir tür arka kapı gibi kullanması var. Kapıdan imam giriyor, tapu memuru, sağlık görevlisi, istatistik uzmanı çıkıyor. Fakat konumuz bu değil...

Vergilerimizle 5,7 milyar lirayı harvurup harman savuran, yetmediği için 700 milyon daha alan Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye'nin dört bir yanında görevlendirdiği imamlarla, siber alemlerde Online Fetva, 190 Alo Fetva gibi hizmetlerle başımızın etini yiyor...

Her konuda bilgi veriyor; Mezarlıklarda biten otları kesmek caiz mi? Kuyruğu kesik hayvandan kurban olur mu? Eşşek sütü mekruh mudur? Kolonya abdeste zarar verir mi? İş elbisesiyle namaz kılmak caiz mi? Star Wars'taki Yoda ve Jedistler mürdet mi kafir mi?

Hadi bir de ben sallayayım “Karanlık tarafa” geçen kayıp Jedi'ler için ayrıca cehennem varmı?

Her konuda fetva veren Diyanet “Harama, sübyana uçkur çözdüğü için soruşturulan görevlilerin sayısını” sorduğunuzda “kamuoyunu ilgilendirmez” diye cevap veriyorlar.

GÖZDE KONULARI: KUMAR, FAİZ, ALKOL, FUHUŞ

Gözde konuları kumar, faiz, alkol ve fuhuş.

Kumara ve alkole fena takmış durumdalar...

Diyorlar ki “Şans faktörüne dayalı olan piyango, toto, loto, iddia, müşterek bahis, ganyan gibi tertip ve oyunlar da kumardır ve haramdır. Bu yollardan birisiyle elde edilen kazançlar, sevap beklenmeyerek yoksullara veya hayır kurumlarına verilmelidir.”

Ömründe iki iddia kuponu yapana da, üç ata gönül verene de online “kabir azabı”.

İki duble rakı mı içtin? Bittin sen...

O anda Diyanetin yoğuşmalı turbo brülörleri (tercihan Alman malı) cehennem alevini üzerine salıverecek... O derece...
Vatandaşların hayatını her fırsatta “zinhar haramdır” fetvalarıyla sekteye uğratan Diyanet, sadece Sarayın yolladığı manda kasa Mercedesler değil, Hazine'den kamyonla gönderilen banknotlar konusunda da titiz sayılmaz. Devlet, 5,7 milyar lirasını Diyanete tevcih ettiği 473 milyar lirayı ağaçtan mı topluyor zannediyorsunuz?

Hayır, hepsi kalem kalem belli.
Laik devletimiz gelirlerinin 5,9 milyar lirasını Özel Tüketim Vergisi adı altında akşamcıların masasına çökerek elde ediyor. Bar, meyhane, ev, bira, rakı, viski, yalı ayırd etmiyor. Kolonyayı, ispirtoyu bile rahat bırakmıyor. Alkol varsa, vergi var...

Bütçe'de “mano” diyemedikleri için “şans oyunları” kaleminde gözüken 840 milyon liralık gelir saf kumardan geliyor. Devlet her yerde cebinizde. Veliefendi'de bin 300 metrelik çimde ter döken Davutoğlu'nun (AKP Genel Başkanı değil, üç yaşında Arap atı), ya da Barcelona'da Suarez ya da Messi'nin hasbelkader atacağı bir golün üç kuruş getirisine ortak.
Bütçede kurumlar vergisi içinde gözükse de, bankacılık sisteminin 66 milyar liralık net faiz gelirinden ödediği tahmini 7 milyar lirayı da “bereket versin” diyerek cebe atıyor. Üretimi bırakıp, faizle beslenen özel sektörden toplananla birlikte 15 milyar lira “faizden” geliyor. Hacca gittikten sonra tefeciliği bırakan tonton dedenin, katılım bankasından “faizsiz” görünümle elde ettiği kar payını bu “haram-helal” hesabına dahil etmeyelim. Kimi ehli sünnetin, “zina yapılıyorsa fuhuş sayılır” diye naralandığı turizm gelirlerinden elde edilen vergileri de bir yana bırakalım.

Yurt sathına yayılmış 45 genelevde bilfiil çalışan bin 500 civarındaki “vesika sahibi” kadının vizitesine de ortak. Muhabbet tellallarının bilançoları üzerinden cüzi miktar, vergi olarak bütçeye dahil edilmekte.

Alt alta toplarsak devlet gelirlerinin 25 milyara ulaşan bölümü en iyi ihtimalle yirmide biri alkol, faiz, kumar ve fuhuş gibi “haram” kazançlardan gelen “keş para”. Ve eğer devlet Diyanet'e yolladığı kamyonlara farklı muamele yapmıyorsa, Başkanlığın bütçesinin aynı orandaki kısmı, yani en iyi ihtimalle 285 milyon lirası “haram” kazançlardan elde edilen vergiden oluşuyor... Ne diyordu Diyanet? “Haram kazançları sevap beklemeden yoksullara ve hayır kurumlarına verin”. Rakam belli, hadi verin o zaman!

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ