GATA'da, geçen cumartesi akşamı ölen, kanlı 12 Eylül 1980 darbesinin mimarı, o zamanın kudretli generali,
7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bugün ailesi ve
TSK mensupları dışında kimsenin katılmadığı bir törenle defnedildi.
Kenan Evren'in ölümüyle birlikte kanlı darbenin acı olaylarını hatırlayan kamuoyu Evren ardından tepkilerini dile getirdi. Meclis'teki siyasi partilerden de Evren'in cenazesine hiçbir temsilci katılmadı.
Peki, şimdi çok eleştirilen Kenan Evren'e darbe zamanı bakış nasıldı? Bugün köşesinde konuyla ilgili bir yazı kalem alan
Sözcü Gazetesi Ankara temsilcisi Saygı Öztürk, Erdoğan’a da göndermelerde bulunarak; 12 Eylül 1980 darbesinin lideri Kenan Evren'e bugün televizyonlarda, köşelerinde atıp-tuttuklarına bakmayın. Bunların önemli bir bölümü Kenan Evrenin alkışçılarıydı. O yüzden, şu anda yönetimde olanlar, etrafındakilerin şakşaklarına, dolduruşlarına gelmesin." diye yazdı..
Çağdaş Ses, Saygı Öztürk'e ulaşarak yazısının arka planını, darbe döneminde yaşananları ve o yıllarda Kenan Evren'e kamuoyu ve siyasilerin bakış açısını sorguladı.
Öztürk; geçmişle ilgili olayları analiz ederken her şeyi o zamanın şartları gözüyle değerlendirmek gerektiğini söyleyerek; "İnsanlar geçmişi çabuk unutuyorlar.. Ben o zaman gazetede çalışırken, her gün 18 kişi öldürüldü, kaçırıldı, sağ sol çatışması diye haberler yaptığımız, gerçekten Türkiye'nin karanlık bir dönemine tanıklık ettiğimiz yıllardı. Ben o dönem, özellikle Çorum olaylarında kafasına silah dayanmış bir gazeteciyim" dedi.
Siyasilerin Evren ile ilgili yorumlarını da eleştiren Öztürk; "Bizim siyasetçilerimiz ve yazarlarımızın önemli bir bölümü kaypaktır. Dün dündür, bugün bugündür! Dün Kenan Evren'i alkışlayanlar, göklere çıkartanlar, etrafında yağdanlık olanlar bugün bakıyorsunuz Kenan Evren'i en çok eleştirenler. Hatta şimdi cenazesine bile gitmeyenlerdir" diye konuştu.
İşte Saygı Öztürk'ün yaptığı çarpıcı açıklamalar:
TÜRKİYENİN ÇOK KARANLIK BİR DÖNEMİNE TANIKLIK ETTİK!
"Ben o yıllarda, özellikle Çorum olaylarında kafasına silah dayanmış bir gazeteciyim. O dönemi 'Acaba bu akşam eve sağ gidebilecek miyiz?' diye bir kuşku içeresinde yaşayan, herkes gibi gecenin bir yarısı kapımız çalındığında acaba kim gelecek, bizi alıp götürecek endişesini taşıyanlardanız..
O dönem Hürriyet Gazetesi'nin Ankara bürosunda çalışıyordum. Gazete olarak sağ veya solla çok ilgimiz olmamasına rağmen Çorum olaylarında'Komünistlerin gazetesi Hürriyet' denilerek 5 saat rehin tutuldum. Kafama silah dayandı.
Yine gazetede çalışırken, her gün işte 18 kişi öldürüldü, kaçırıldı, sağ sol çatışması diye haberler yaptığımız, gerçekten Türkiye'nin çok karanlık bir dönemine tanıklık ettik. Küçük bir örnek vermek gerekirse Erzurum plakasıyla Kars'a gitmek, Kars plakasıyla Erzurum'a gelebilmek mümkün değildi.
SİYASİLER 'NERDE BU ASKER?' DİYE ÇAĞRILAR YAPIYORDU
O zaman ayrıca devlet, tüm kurum ve kuruluşların işlemez hale geldiği bir süreçteydi. Hatta herkes 'nerde bu asker, ne işe yarar' çağrılarının bizzat siyasiler tarafından da yapıldığı dönemde 12 Eylül darbesi gerçekleşti. Darbeden sonra hepimizin bildiği gibi sıkıyönetimle beraber bir sürü olumsuzluklar yaşandı. İnsanların birbirine düşman olduğu, herkesin birbirini ihbar ettiği bir süreçte çok sayıda gözaltı, ölüm ve işkenceler yaşandı.
Şimdi baktığımızda kimsenin ülkemizde darbelerin olmasını asla istemez. İstememesi de gerekir. Ancak geçmişle ilgili olayları analiz ederken her şeyi o zamanın şartları gözüyle değerlendirmek gerekir. İnsanlar geçmişi çabuk unutuyorlar. Bugün o dönemi eleştirenlerin çoğu o dönemi gerçekten yaşamamış olanlar.
BİZİM SİYASETÇİLERİMİZİN ÇOĞU KAYPAK!
Bizim zaten şimdi siyasetçilerimiz ve yazarlarımızın önemli bir bölümü kaypaktır. Dün dündür, bugün bugündür! Dün Kenan Evren'i alkışlayanlar, göklere çıkartanlar, etrafında yağdanlık olanlar bugün bakıyorsunuz Kenan Evren'i en çok eleştirenler. Hatta şimdi cenazesine bile gitmeyenlerdir.
İnanın o dönem Kenan Evren'e ilgi, sevgi, sel gibiydi. Her yerde çok büyük ilgi görür, halk bağrına basar görüntüsü hâkimdi. Bugün çok eleştirilen yaptığı anayasa o dönem %92 ile onaylanmıştı. O yüzden bu insanlara güvenmek bugün pek doğru değil.
BUGÜN İKTİDAR OLANLAR SARAYLARINA ÇOK GÜVENMESİN
Bu noktada benim söylemeye çalıştığım acı olsa da bir gazeteci olarak sadece gerçeği yansıtmaya çalışmak. Bugün iktidar olanlar, hanlarına hamamlarına, saraylarına hiçbir zaman güvenmesinler. Şimdi herkesin kendi yanında olduğunu sananlar, yarın onların cenazesine de katılmadıklarını, hatta yine onları böyle eleştirdiklerini, suçladıklarını göreceklerdir" şeklinde konuştu.
O RÖPORTAJ İÇİN TIKLAYIN...
Kaynak: Erman Çimen / cagdasses.com