CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Meclis Genel Kurulu sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, bugün gergin bir ortamın yaşandığı Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Bir cumhurbaşkanı gibi değil, bir siyasi partinin genel başkanı gibi konuştuğunu” söyledi.
Meclis’te kimsenin gergin olmadığını, aksine gergin olan kişinin Erdoğan olduğunu söyleyen Yarkadaş, zaman zaman muhalefet parti milletvekilleriyle söz dalaşı içine giren Erdoğan için “Metnin dışına çıkınca gerçek Tayyip Erdoğan konuşmuş oldu.” yorumunda bulundu.
Yarkadaş, “Kendi taraftarları AKP milletvekilleri mecburiyetten ve isteksiz bir şekilde alkışladılar. Gerçekten o tabloyu içeride olup görmeliydiniz. AKP milletvekilleri de alkışladılar ama emin olun ki görev yerine gelsin diye alkışladılar. Zaten 60 ya da 65 milletvekili de ayağa kalkmadı AKP’lilerden, alkışlamadılar konuşmayı.” şeklinde konuştu.
Meclis Genel Kurulu sonrasında gazetecilerin içeride yaşananlar hakkındaki sorularını cevaplayan Barış Yarkadaş, “Gergin olan aslında Meclis’te kimse yoktu. Gergin olan Tayyip Erdoğan’dı. Geldiğinde zaten çok gergindi. Zaman zaman konuşmasında sesi çatladı. Özellikle MHP’liler kendi sıralarından laf attığında konuşma metninin dışına çıktı ve birdenbire bir cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir kişiye yakışmayacak cevaplar verdi. Siyasi polemiğe girdi. Şimdi siz bu konuşmada şu kitapçıktaki konuşmada birlikten beraberlikten falan kitabi sözlerden bahsediyorsunuz. Ama ilk etapta hemen ayrıştıran kutuplaştıran bir dil kullanıyorsunuz. Aslında metnin dışına çıkınca gerçek Tayyip Erdoğan konuşmuş oldu.” dedi.
'AKIL ALIR BİR KONUŞMA DEĞİLDİ'
Erdoğan’ın birdenbire MHP’lilere laf attığını “Rahatsız mı oldun, yeniden vekil mi olmak mı istiyorsun” dediğini kaydeden Yarkadaş, “Akıl alır bir konuşma değildi. Tamamen tribünlere oynamaya çalışan kendisine bir mağduriyet üretmeye çalışan bir konuşma yapmaya çalıştı. Gergin olan Tayyip Erdoğan’dı. Gerginliği yüzünden de sesinden de anlaşılıyordu. Benim açımdan hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan bir konuşmaydı. Parti görevi olarak Meclis’e girdim dinledim. Başka bir zaman olsaydı zaten dinlemezdim. Çünkü söylediği sözlerin bir karşılığının olmadığını toplumda inandırıcılığının olmadığını da biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
'SÜREKLİ AKP GRUBUNA BAKARAK KONUŞTU'
Meclis’teki AKP milletvekillerinin tavrının da 'çok ilginç' olduğunu dile getiren CHP İstanbul Milletvekili Yarkadaş, “Sanki kendi Genel Başkanları konuşuyormuş gibi böyle bir heyecanlara falan kapıldılar. Şunu söyleyeyim. Bu konuşmada Erdoğan’ın yaptığı konuşmada Türkiye’nin ufkuna ilişkin herhangi bir şey yok. Bildiğimiz 13 yıldır tekrarladığı lafları söyledi. AKP grubuna seslendi. Zaten siz de dikkat ederseniz sürekli AKP grubuna bakarak konuştu. Biz CHP olarak parti görevi olarak partimizin kurumsal anlayışı itibariyle dinledik herhangi bir polemiğe de girmedik. Çünkü polemiğe girmeyi de gereksiz görüyoruz. Sayın Genel Başkanımız, Tayyip Erdoğan’ı muhatap almayacağını söylemişti. Biz de o politika çerçevesinde görevimizi yerine getirdik, dinledik ve çıktık.” şeklinde konuştu.
'BAZI AKP'LİLER ALKIŞLAMADI, AYAĞA KALKMADI'
Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında herhangi yeni bir şey olmadığını vurgulayan Yarkadaş, şöyle devam etti: “Herhangi bir ufuk açıcı konuşma yoktu. Bir Cumhurbaşkanı gibi konuşmadı, bir siyasi partinin genel başkanı gibi konuştu. Kendi taraftarları alkışladı. Hiç kimseyi de zaten etkileyen bir söz söylemedi. Kendi taraftarları AKP milletvekilleri mecburiyetten ve isteksiz bir şekilde alkışladılar. Gerçekten o tabloyu içeride olup görmeliydiniz. AKP milletvekilleri de alkışladılar ama emin olun ki görev yerine gelsin diye alkışladılar. Zaten 60 ya da 65 milletvekili de ayağa kalkmadı AKP’lilerden, alkışlamadılar konuşmayı. Sanırım onlar da liste dışında bırakılan milletvekilleriydi. Bazılarını tanıyorum. diğer alkışlayanlar da çok isteksizce hani görev yerine gelsin diye alkışladılar. Zaten Erdoğan’ın hem morali çok bozuktu sesi çatladı zaman zaman. İstediği gibi tam konuşamadı.”
'ERDOĞAN KENDİSİNİ DÜNYA LİDERİ SANIYOR'
Yarkadaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mesela konuşmasında bir beni en yüksek makama seçti milletim derken birdenbire konuşma metninde olmamasına rağmen 'dünyanın en büyük makamına' dedi. Belli ki Erdoğan kendisini böyle dünya lideri falan sanıyor. O hayale kendisini çok kaptırmış. Ona inanıyor anladığım kadarıyla. Konuşma metninin de dışına çıktı. Kendini dünyanın en yüksek makamının başında oturan kişi olarak falan addetti. Kendisini iyi görmedim. Yakından da gördüm. Çok iyi bir konuşma değildi. Kötü bir konuşmaydı. Hiçbir kıymet-i harbiyesi olmayan bir konuşmaydı.”
'MİSYON ŞEFLERİ DE, STENOGRAFLAR DA ŞAŞIRDI'
Son olarak konuşmayı izleyen askerlerin ve misyon şeflerinin tepkileri sorulan Yarkadaş, şu cevabı verdi: “Askerler dinliyorlardı. Onlar doğal olarak sessizce dinlediler. Misyon şefleri polemikte biraz şaşırdı. Ben onlara baktım ne yapıyorlar diye. Çünkü onlar da konuşma metninden takip ediyorlar. Mesela 'rahatsız mı oldun' dedi bir MHP’li milletvekiline. Onu herhalde çeviren kişi çevirmemiştir ya da çevirdiyse de misyon şefleri de anlamamıştır. Ya da 'vekilliği gene garantiledin' gibi polemiklere girince herhalde misyon şefleri de anlamamıştır. Bunlar ne konuşuyor falan diye. Cumhurbaşkanı orada konuşurken birdenbire metinde olmayan hangi konuya girdi diye onlar da zaten şaşırmıştır. Ki stenograflar da şaşırdılar onlar da kimler laf atıyor, kime cevap veriyor diye kaydederken öyle bir.. Ama ruhsuz bir ortamdı, çünkü Erdoğan herkesin Cumhurbaşkanı değil. Herkesin Cumhurbaşkanı olmadığının da farkında. Yaptığı konuşmadan da bu belli. Konuşmada laf olsun diye birlikte beraberlik vurgusundan bahsetti. Ama daha konuşmasının 3., 5. dakikasında ayrıştırıcı kutuplaştırıcı bir dil kullanmaya başladı. Zulme uğramış da gençliğinde bunun çok tanığı olmuş da.. Hangi zulme uğramış Erdoğan? Türkiye’de hangi zulme uğradı? Onu bir anlatması lazım. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olarak böyle laflar söylüyorsan altını doldurmalıydı. Erdoğan’ı siyaseten muhatap almıyoruz, Sayın genel Başkanımız da almıyor. Sorduğunuz için ben de cevapladım.”