Figen Yüksekdağ, parti genel merkezinde Emekli-Sen heyetiyle yapılan görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, görüşmede, emeklilerinin taleplerinin ve sorunlarının gündeme geldiğini, bu konuda atılabilecek adımların değerlendirildiğini söyledi.

"Bugün siyasi iktidar merkezli başlatılan kaos, tam da bu gerçek yaşamsal sorunların konuşulmaması ve sorunların çözülmemesi için yaratıldı" iddiasında bulunan Yüksekdağ, "Eğer saray merkezli bir kaos dönemi ve bir ara rejim yönetimi bu dönemde hüküm sürüyor olmasaydı bizler HDP olarak bütün emek ve demokrasi güçleriyle, gerek seçim bildirgemizde gerekse de verdiğimiz bütün sözlerde ifade ettiğimiz çözüm projelerini yaşama geçirmeye dönük bir faaliyet yürütüyor olacaktık" diye konuştu.

Emeklilerinin, kamu emekçileriyle yürütülen toplu sözleşme görüşmelerine bir taraf olarak katılması için dün Meclis'e bir yasa teklifi verdiklerini belirten Yüksekdağ, bu yasa teklifi etrafında bir sonuç elde edilmesi için de çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi.

"HER GÜN YENİ ÖLÜM HABERLERİYLE GÜNE UYANIYORUZ"

Yüksekdağ, bugün iki yerden ölüm haberi geldiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şırnak'ta üç asker kardeşimizin yaşamını kaybettiğini öğrendik. Suruç'ta yaralanan Vatan kardeşimizin bugün tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiğini öğrendik. Yine bu ülkede, bu topraklar üzerinde yargısız infazlarda Şırnak'ta ve başkaca yerlerde gençlerimizin yaşamını kaybettiğini görüyoruz. Her gün yeni ölüm haberleriyle güne uyanıyoruz. Diğer taraftan Kandil'e yapılan bombardıman dahilinde Zergele köyünde bir toplu katliam gerçekleştirildi. 10 sivil yaşamını yitirdi ve bunlardan birisi 8 aylık hamile bir kadındı. O fotoğrafları gördük bir kez daha. Bir kere daha siyasetin insanlığını sorguladık. Siyasette insanlık değerlerinin ne kadar ayaklar altına alındığını gördük."

Yüksekdağ, 10 günden bu yana sınırda, 13 YPG'linin cenazesinin bekletildiğini, cenazelerin sınırdan geçirilip kendi yurtlarda toprağa verilemediğini ifade etti.

Herkes açısından çatışmanın yarattığı gerilimi aşmanın koşullarının ve umudunun bulunduğunu belirterek, "Biz bu savaş halinin aşılabileceğini, bunun siyasal yollarının ve kanallarının açılabileceğini düşünüyoruz ve buna inanıyoruz. Ama cevaplamamız gereken çok önemli bir soru var. İnsanlık değerleri ve vicdanlar üzerinde açılan bu yaralar nasıl kapanacak" dedi.

Bu dönemde birleştirici, ortak insanlık değerlerinin olması gerektiğini dile getiren Yüksekdağ, "İşte böyle dönemlerde o ortak değerler bizden çözüm siyaseti geliştirmeyi ister, barış siyaseti geliştirmeyi ister. Bugün de atılması gereken acil adım, karşılıklı olarak bu çatışma ve gerilim durumuna son verilmesidir. Konuşmanın, müzakerenin önünün açılmasıdır" değerlendirmesinde bulundu.

"ARTIK TÜRKİYE TOPLUMU 90'LARDAKİ TOPLUM DEĞİL"

Toplumun düşman haline getirilmesine izin vermeyeceklerini ifade eden Yüksekdağ, şunları kaydetti:

"Halklarımız arasında düşmanlık tohumu ekmelerine izin vermeyeceğiz. HDP'lilerin, HDP'ye oy veren halkımızın tehdit edilmesine bir korku ve teslim alma siyasetinin başarı kazanmasına izin vermeyeceğiz. Şunu çok iyi bilsinler, Türkiye toplumu da halkları da buna izin vermeyecek. Artık Türkiye toplumu 90'lardaki toplum değil. Aydınlanmış, bilinçlenmiş bütün tehditlere ve zorbalıklara tutum alabilecek, bütün yanlışlara haksızlıklara hayır diyebilecek, doğrunun ne, yanlışın ne olduğunu görebilecek bir toplum vardır karşımızda. Bir-iki parti hala bu gerçeği göremeyecek idrak edemeyecek kadar gelişmemiş olabilir ama Türkiye siyasetini artık az gelişmiş partiler yönetemeyecek. Az gelişmiş faşizan ırkçı kafalar yönetemeyecek. Bu halk, kendisini böyle az gelişmiş kafalara yönettirmeyecek."

Yüksekdağ, kendilerine, sarf edilen sözlere cevap vermeyi bile yakıştıramadıklarını belirterek, "Çok büyük bir seviyesizliktir. Onlar cevabını dün nasıl 7 Haziran seçiminde halkımızdan aldılarsa bugün ve yarın da cevabı halkımızdan alacaklar. Çok esaslı bir cevap alacaklar. Biz MHP tabanının da vicdanlı davranabileceğini, çözümden, kardeşlikten yana bir tutum geliştirebileceğini biliyoruz. Bunu da gördük" ifadesini kullandı.

Seçmenin verdiği vekaletin gereğini yapacaklarını dile getiren Yüksekdağ, "Şuna emin olsunlar. Bu cevap ne ki? Olabilecek bir erken seçimde ve sonrasındaki önümüzdeki süreçlerde bu seviyesiz sözlere en esaslı cevabı halkımız verecektir. Türkiye toplumunun ahlakına, vicdanına güveniyoruz. Ahlaksızlaşan, vicdansızlaşan, kıyıcı olan siyasete en güzel cevabı Türkiye halkları verecektir" diye konuştu.

"MHP ESKİ GÜNLERİNE ÖZENMESİN"

"MHP eski günlerine özenmesin" ifadesini kullanan Yüksekdağ, "Eski komandoluk, eski maşalık bir kirli siyasetin maşası olma günleri artık onlar için parlak bir siyasi geleneğin önünü açamaz. MHP hiçbir zaman zaten bağımsız, müstakil, kişiliği sağlam bir siyasi duruş gösteremedi. Hep bir şeylerin parçası oldu, maşası oldu, kullanıldı. Bugün de AKP tarafından kullanılıyor. MHP'ye oy veren insanlara yazıktır. AKP tarafından kullanılmaya izin vermesinler. Kendilerini saraya kullandırtmasınlar" görüşünü savundu.

"Üç bin kişilik liste" gibi ifadeleri "ucuz yaklaşımlar" olarak niteleyen Yüksekdağ, "Defalarca bunlar söylendi. Nice listeler açıklandı, nice listeler ifşa oldu" dedi.