Sinan Oğan: "Bunların topunu melekli sopasıyla kovalamak lazım"
KARŞI GAZETE | RÖPORTAJ
MHP'nin terörle mücadele komisyonu kurulmasına "hayır" demesini, çığırından çıkan terör olaylarını, gelen şehit haberlerini eski MHP milletvekili ve stratejist Sinan Oğan'a sorduk...
Halen TÜRKSAM Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi Başkanı olan Oğan, bugünlerde çoğu kişinin merak ettiği sorulara çarpıcı yanıtlar verdi. İşte o söyleşi...
MHP, dün Meclis'teki olağanüstü toplantıda terörün nedenlerinin araştırılmasına ilişkin bir komisyon kurulmasını reddetti. Hatta fotoğraflara yansıdı, önce çekimser kalan ve el kaldırmayan MHP'liler, Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın işareti ile "hayır" oyu verdi. Bu tavrı siz nasıl değerlendirdiniz?
Öncelikle şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Türk milletinin başı sağolsun... Bu değerlendirmeleri de eski milletvekili sıfatı ya da MHP üyesi sıfatım ile değil strateji merkezi başkanı sıfatı ile yapıyorum. Hiçbir şekilde MHP'yi bağlayıcı olmadığının altını çizeyim. Şahsi fikirlerimdir...
MHP'nin şöyle bir açmazı var, 'kabul' oyu verse "CHP'nin, HDP'nin dümen suyuna girdi" diyecekler; 'ret' oyu verince "AKP'nin bastonu oldu" diyecekler... MHP, bu yanlış algı açmazından kendisini bir an önce kurtarmalı.
OĞAN: "TERÖRÜN ARAŞTIRILMASI ÖNERİSİNİN DESTEKLENMESİ GEREKİRDİ..."
Ama bütün bunlardan bağımsız Türkiye'de hızla artan, tırmanan bir terör var... Sadece PKK değil IŞİD terörü de var. Bizim de geçen dönem buna benzer önergelerimiz vardı, IŞİD terörünün araştırılması için mesela... Terörü araştırmaktan çekinmemek gerek! "AKP'yi kurtarmak, CHP'ye destek olmak" diye olaya bakmamak lazım. Terörün kaynaklarının, hükümetten bağımsız olarak, Meclis tarafından araştırılması lazım. Bu araştırmaları iç siyasi politik manevralara da kurban vermemek lazım. Bu kaygılardan arınıp, 'önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben' anlayışına paralel olarak bu tür araştırmaları - şahsi kanaatim- desteklemek lazım ki parlamentoda hükümetin yanlışları ortaya çıksın.
"YENİ HÜKÜMETE YOL GÖSTERİRDİ..."
Sadece yanlış ortaya çıkarmak için de değil; mevcut hükümete, hukuki geçerliliği çok da olmayan bu hükümete, bu kısa geçiş döneminde terörle mücadelede önerilerde bulunmak lazım, bu aynı zamanda kurulacak koalisyon ya da seçim sonrası hükümete yol gösterici bir ayna olurdu.
"MHP, 'ARAŞTIRILSIN' DİYEBİLİRDİ..."
Araştırmadan korkmamak lazım. MHP, 'araştırılsın' diyebilirdi... Bunu demek de MHP'nin politikaları ile -şahsi kanaatim- çelişmezdi; çünkü biz 'önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben' diyoruz. Bu konuda hükümetin yanlışlarını Meclis'in araştırmasından tedirgin olmamak lazım. Ama belki parti yönetiminde farklı bilgiler vardır... Fakat dışarıdan bakan eski bir siyasetçi ve strateji merkezi başkanı olarak benim değerlendirmem bu...
"BİR KADIN OLARAK SUS" CÜMLESİ, NEDEN ŞEHİTLERDEN DAHA ÇOK GÜNDEM OLDU?
Ayrıca, Meclis'teki görüşmeler ve ardından kamuoyuna yansıyanlar aslında terörle mücadele nerede olduğumuzu gösteriyor... Çünkü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "bir kadın olarak sus hanımefendi!" sözü, ne yazık ki terörden, şehitlerden, terörün araştırılmasından daha çok gündeme gelmiştir... Artık insanlar işin en önemli temel noktalarını bıraktı, magazin yönüyle ilgilenir oldu... Terörle mücadelenin asıl kaybettiğimiz noktası tam da budur!
Tırmanan terör olayları ile AKP'nin olası erken seçimde 'oy artışı' hedeflediği yorumları çok sık yapılıyor. Diyelim ki öyle... Peki PKK'ya ne oluyor? Neden böyle bir amaca hizmet ediyor? Ya da PKK'nın amacı ne?
"VATAN EVLATLARI SİYASET HESAPLARINA KURBAN EDİLİYOR!"
Vatan evlatları, maalesef siyaset hesaplarına kurban ediliyor! İster AKP, ister HDP olsun ikisi de siyaset hesabı yapıyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bambaşka bir siyaset hesabı yapıyor. Ne oldu da can ciğer kuzu sarması bu kesimler, seçimden sonra düşman oldular? HDP barajı aşınca, bu kardeşlik birden bozuldu!
"ÖNLEYİCİ İSTİHBARATTA CİDDİ ZAAFİYET VAR"
Ben geçen dönem Meclis'te milletvekili iken kürsüden PKK'ya laf söylerken bana AKP'den cevap geliyordu; bazen AKP'ye laf söylerken bana HDP'den cevap geliyordu... Ama siyaset çıkarları çatışınca, vatan evlatları kurban edilmeye başlandı.
"İSTİHBARAT SİYASALLAŞTI"
Şunun altını ısrarla çizmek lazım; Türkiye'de önleyici istihbarat ve terörü önleyici tedbirlerde ciddi zaafiyet var. Bunun nedeni istihbaratın siyasallaşması... Siz istihbarat teşkilatının başkanını aday yapar, sonra adaylıktan çeker, siyasetin orta yerine atarsanız, muhalifleri kıstırmak, dinlemek için istihbarat örgütünü kullanırsanız, terör örgütünün faaliyetlerini de takip edemezsiniz!
"VURMAYA GELENLERİ NİYE VURAMIYORUZ?"
Bugün hiçbir terör eylemi önlenemedi. Bir defa dahi, vurmaya gelenlerin vurulduğu bir olay yok! Kaç askerimiz suikasta kurban gitti? Bir tek olayın dahi istihbaratını alıp, vurmaya gelenleri vuramadık. Bu utançtır! İstihbarat örgütlerini de siyasete bulaştırmanın neticesidir!
"GENELKURMAY BAŞKANI VEDA ZİYARETİ YAPACAĞINA, İŞİNİ YAPSIN"
MİT ( Milli İstihbarat Teşkilatı) Başkanı başka olmak üzere, herkes elini başının arasına alsın, bunu düşünsün... Genelkurmay Başkanı da siyasilere veda ziyareti yapacağına, otursun Genelkurmay Karargahı'nda, işini yapsın!
"AÇILIM SÜRESİ BOYUNCA PKK HAZIRLIK YAPARKEN, SİZ NE YAPTINIZ?"
Maalesef ki Türkiye'deki açılım süreci boyunca ortaya çıkan bu sorunun cevabının verilmesi lazım... AKP'nin, Erdoğan'ın cevap vermesi lazım. Emniyet'in, İçişleri Bakanlığı'nın, Genelkurmay'ın, TSK'nın cevap vermesi lazım. Açılım süresi boyunca, PKK her türlü hazırlığını tamamlarken, siz ne yaptınız?
Siz "yarın çatışma olabilir" ihtimali üzerine hiçbir faaliyette bulunmadınız mı? Hazırlık yapmadınız mı? İstihbarat faaliyetinde bulunmadınız mı? Çatışma ortamında takır takır bunların toplanması lazımdı... Vatan evlatları birer ikişer üçer gidiyor, insanın yüreği sızlıyor...
Şu sorunun cevabı var mı... PKK, AKP'ye yarayabileceğini bile bile, niye saldırıları sürdürüyor?
PKK bir taşeron örgüttür. PKK, sipariş üzerine iş yapan bir örgüttür. Yeri gelince de kendi stratejik hedefleri doğrultusunda iş yapar. Kars, Iğdır Doğu Beyazıt, Ağrı ekseninde PKK son dönemde sürekli TIR yakıyor mesela... Niye otomobil yakmıyor? Traktör yakmıyor? Bisiklet yakmıyor? Çünkü o TIR'ların hepsi İran'a gidiyor...
İran ile ABD arasında imzalanan nükleer antlaşma sonrası, ambargoların kalktığı bir dönemde, İran pazarı üzerinde uluslararası rekabet başladı... İran pazarına en hızlı hükmedecek ülke Türkiyedir. Eğer o bölge terörize edilirse, Türkiye'nin o pazara girmesini engellersiniz. Sanıyorlar ki terör eylemi yapılıyor, evet terör ama Kürdistan'ı kurmak için değil Türkiye'nin İran ile ticaret kapılarını terörize etmek için...
"BU ATEŞİN KİMİ YAKACAĞI BELLİ OLMAZ!"
Her konuda bülbül gibi öten bebek katili Öcalan'ın sesi soluğu çıkmıyor, ekranlarda endam gösterenler, akil adamlar hiç piyasada yok! PKK'nın kime hizmet ettiği belli değil... Deniyor ki "bu durum AKP'ye yarar." Ama bu iş hiç belli olmaz... Bu kontrollü olacak bir şey değil, o ateşin kimi yakacağı belli olmaz. Ayrıca işin içinde tek başına PKK'nın olmadığını da bilmek lazım. Barzani ile rekabeti, Suriye planlarını dikkate almak lazım...
"BUNLARIN TOPUNU SOPAYLA KOVALAMAK LAZIM!"
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan diyor ki "Öcalan bunları sopayla kovalardı..." Aslında bizim bölgemizde 'melekli sopası' çok meşhurdur. Öcalan'ı da, AKP'yi de, HDP'yi de temiz bir melekli sopasından geçirmek lazım... Bunların topunu sopayla kovalamak lazım...
Türkiye'nin sınırda 90 km. hattı 'güvenli bölge' ilan etmesinden sonra kantonların birleşmemesinin hesabı da soruluyor. Bu durum sadece iç politik gerekçelerle açıklanamaz, bölgede iç ve dış politika birbirine girmiş durumda. Ama siyasetçilerin burada, dış politika tasarrufunda bulurken iç politik kaygılardan arınması şart. Terörle mücadele ederken de siyasiler 'oy kaybı' endişesinden arınmalı. Türkiye, bugün bunları yaşıyorsa, AKP'nin ülkeyi 'oy kaygısı' ile yönetmesinin sonucudur.
"MHP, AKP'NİN AZINLIK HÜKÜMETİNE DESTEK VEREBİLİR"
Son gelişmeler ışığında yeni hükümet/ koalisyon görüşmelerinin gidişi de AKP- MHP yönünde... Sizinle seçimden sadece iki gün sonra seçim sonuçlarına ilişkin bir sohbetimiz olmuştu. Daha hiç kimse bahsetmezken ve MHP Lideri Bahçeli "çözüm süreci kırmızı çizgimiz" derken, siz "AKP'nin kuracağı bir azınlık hükümetine MHP dışarıdan destek verebilir" demiştiniz... Hala aynı görüşte misiniz?
Evet. Hiç kimse bunu söyleyemezken, haftalar önce, seçimden hemen sonra söylemiştim. Şimdi de aynı noktadayım... Ben MHP'nin fiili bir koalisyon içine girme ihtimalini çok zayıf görüyorum, CHP ile de koalisyon olasılığı çok güçlü görünmüyor... Karşımızda bir seçim var ama sürecinin nasıl olacağı önemli. MHP'nin, AKP'nin kuracağı ve 'terörle mücedele endeksli' bir azınlık hükümetine destek verme ihtimali belki daha da güçlenmiştir...
Burcu Oral Evren | karsigazete.com.tr