Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi hakkında, "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçundan fezleke düzenledi. Hakverdi ise "Çok korktum! Becerebiliyorlarsa dokunulmazlığımızı kaldırsınlar" diye karşılık verdi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Hüseyin Şahin tarafından düzenlenen fezleke, TBMM Başkanlığına sunulmak üzere Adalet Bakanlığına gönderildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, 14 Eylül 2015’te başsavcılığa dilekçe vererek, Hakverdi’nin 7 Eylül 2015’te, "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı hakkında vatana ihanet suçundan suç duyurusunda bulunduğunu" hatırlattı.

Aydın’ın dilekçesinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu'nun, Cumhurbaşkanı'nın ancak vatana ihanetten dolayı suçlanabileceğine hükmeden Anayasa’nın 105. maddesini gerekçe göstererek Hakverdi’nin suç duyurusunu işleme koymadığı belirtildi.

Cumhurbaşkanı hakkındaki suç duyurusunun tamamen iftira kastıyla kaleme alındığı kaydedilen dilekçede, "Suruç’ta meydana gelen canlı bomba saldırısının araştırılmasına yönelik Mecliste verilen önergenin reddi yönündeki oyları Cumhurbaşkanı’na izafe etmenin, her şeyin sorumlusunun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olduğuna dair patolojik bir hal arz eden düşüncenin yansıması olduğu" ifade edildi.

DAHA EN BAŞTAN HATALI

"Ben de avukatım" diyen CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Ankara Cumhuriyet Başsavcısının dilekçeyi işleme koymamak gibi bir hukuki yetkisinin olmadığını dile getirdi. Odatv'ye konuşan Hakverdi, "Cumhurbaşkanı'nın kendi beyanlarını delil olarak gösterdik. Yaptığı iş ortaklık her neyse vatana ihanettir. Ve suç duyurusunda bulunduk. Savcının burada yapacağı iş normalde takipsizlik kararı verebilir. Ya da der ki bu iş benim yetkimde değil deyip ya Yargıtay'a gönderir ya da Meclis Başkanlığı'na gönderir" ifadelerini kullandı.

"Savcı işleme almadım diyor bu onun yetkisi ve haddine değil" diyen Hakverdi şunları söyledi:

"Olayı duyan Cumhurbaşkanlığı avukatları Erdoğan'ın talimatıyla iftiradan suç duyurusundan bulundular. Zaten Cumhurbaşkanı'na iftira değil hakaret suçu var. Normal vatandaşlara yönelik iftira suçu var.

Avukatı diyor iftira etmiştir iftiradan yargılansın ama savcı cumhurbaşkanına hakarete çevirmiş dilekçeyi. Hangi delille hangi beyanla hangi hakaret içeren bir işlem başlatıyor. Savcının dilekçemi işleme koymaması en baştan suç. Yani bir kalıba oturtulamıyor. Evirip çevirmişler ancak bu kadarını becerebilmişler.

Ben herhangi bir suç isnadını kabul etmiyorum ama o hırsızlıklar rüşvetle yargılananlar Meclis'ten geldi geçti varsınlar becerebiliyorlarsa dokunulmazlığımızı kaldırsınlar. Yani iş oraya varmayacaktır ama becerebiliyorsa ellerinde yetkileri varsa mahkemelerine de gider ifade verebilirim."

Kaynak: odatv.com / Mert Taşçılar