Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Merkel'e mektup yazan 100 akademisyen için, "Almanya Başbakanı Türkiye'ye geliyor, kendilerine akademisyen diyen bir güruh çıkıp, bir sürü yalan yanlış gerekçenin ardından 'gelmeyin, bu ziyaret Erdoğan'a ve Davutoğlu'na destek anlamı taşır' diyor. Bu girişimin adı beşinci kol faaliyetidir. Bu girişimin içinde yer alanları ben birer mankurt olarak görüyorum." ifadesini kullandı.

Erdoğan, Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 12. Muhtarlar Toplantısı'nda şöyle konuştu:

"Benim için "muhtar bile olamaz" manşeti atmışlardı. Bunu yapmalarındaki amaç halkın oyunu aşağılamaktı. İstedikleri kadar uğraşsınlar Beştepe milletin emrinde olmaya devam edecektir. İki de bir tutturmuşlar Kaçak Saray, Kaçak Saray... Elinde bir belge mi var? Israrla bunu söylemeye devam ediyorlar. Niye, iftira at tutmasa da izi kalır. Bir parti genel başkanı çıkmış Kaçak Saray'dan ülke yönetiliyor diyor. Bu ülkede siyaset yapmanın yolunun dürüstlükten geçtiğini bilmeleri lazım. Tek sıkıntıları Beştepe'nin kendilerinin değil milletin emirnde olması, yoksa onlarda külliye ile ilgili ne hukukki ne de ahlaki bir sıkıntının olmadığını biliyorlar.

Türkiye'nin gündemini terörle, kanla karartmak isteyenlere inat milet olarak çok güzel hayırlı gelişmelere şahitlik ettik. Geçtiğimiz haftalarda doğmuş bir bilim adamının Prof. Dr. Aziz Sancar nobel ödülünü aldı, Milli takımımız İzlanda'nın karşısında aldığı galibiyet karşısında millet olarak gururla yaşadık. Çankırı'da Sumitomo'yu açtık. W20 zirvesinin açılışını yaptık. Bir hayalin dana gerçeği dönüşmesine şahitlik ettik. Anamur'dan Kıbrıs'a içme ve tarımsal suyu götüren projenin açılışını gerçekleştirdik.

"KIBRIS'A BALONLA SU GÖTÜRDÜLER SONRA O BALON PATLADI"

Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın dediği gibi, "Hak şerleri hayr eyler, zannetme ki gayr eyler, Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler..." Türkiye’nin gündemini terörle kanla kinle karartmak isteyenlere inat geçtiğimiz hafta millet ve ülke olarak çok güzel gelişmelere şahit olduk.

Ülkemizde doğmuş bir bilim adamınınAziz Sancar’ın Nobel ödülü almasının sevincini kendisiyle paylaştım. Geçtiğimiz milli takımımızın Euro 2016’ya katılmasını millet olarak hep birlikte yaşadık. Cumartesi günü hem Mersin’de hem de Kıbrıs’ta su boru hattının açılışını yaptık.

Zaten bu vardı diyorlar. Evet vardı doğru; balonla su götürdüler sonra o balon patladı. Böyle de kaldı. Ama dediler bugün bnalonla yarın boruyla buraya su gelecek dediler. Tabii o balonla oraya su gelmeyeceğini onlar biliyordu. Tabii şimdi tu kaka diyecek ya bunu demek için nerden nasıl yaklaşım bunu söyleyim. Yahu gerçekçi ol taşıma suyla değirmen dönmez. Dönmedi ve balon patladı.

İBB Başkanı olduğum zaman gemiyle tankerle İstanbul’a su getirmek istediler ama getirdikleri su Kuruçeşme’ye ancak yetiyordu. Ama dediler ki biz su getirdik ya. Biz naptık 180 km’den suları getirdik. Dağları delip getirdik. Adalar susuzdu. Denizin altından su götürdük. Bir Kıbrıslı bakan dedi ki biz de su getiremez misiniz? Dedim ki zamanı gelince. İşte zamanı geldi. Dedik ki eğer Güney Kıbrıs barışa hazırsa bu müzakareerlin neticesinde bu barış suyundan Güney Kıbırıs'a da veririz dedik. Çünkü bu millet Türk milleti olarak şanına yakışan neyse onu her zaman yapar."

"MANKURTLAR"

"Kardeşliğimizi bozamayacaksınız, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, ezanlarımızı susturamayacaksınız. İstiklalimize ve istikbalimize sahip çıkacağız. Hiçbir muhalefetin kendi toplumuna karşı olma, hatta düşmanlık yapma hakkı yoktur. Ülkemizde devlet kurumlarını eleştirmek adına terör örgütlerine destek vermeyi muhalefet adı altında meşrulaştırmaya çalışanlar var.

Bir takım medya kuruluşları, akademisyenler işi gücü bırakmış, terör örgütünün propaganda makinesine dönüşmüş. Ben bunlara ne diyorum biliyor musunuz? Mankurt bunlar. Cemil Meriç der ki bu ülkeyi yaşanmaz bulanlar bu ülkeyi yaşanmazlaştıranlardır. Türkiye ne zaman yol ayrımına gelse bu güruhun tercihi yerliden, milliden değil yıkıcı taraftan olmuştur."

Kaynak: BirGün