HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Meclis'te gerçekleştirdiği basın toplantısında Nusaybin'de ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve yürütülen katliam girişimlerini değerlendirdi. Nusaybin'in 7 gündür ağır bir kuşatma altında olduğunu hatırlatan ve sokaklarda devlet terörünün kol gezdiğini söyleyen Babluken, hukuk devletinin tamamen ayaklar altına alındığını kaydetti.

Baluken, ilçede insan haklarının bir kenara bırakılarak ve devletin kendi yurttaşına karşı katliam yaptığını da söyledi.
Nusaybin'de şimdiye kadar 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 20'ye yakın kişinin de yaralandığını anlatan Baluken, can kayıplarının artacağına ilişkin endişelerini paylaşarak, katledilenlerden biri olan Ahmet Sönmez'in fotoğraflarını gösterdi. Baluken, katliamlara ilişkin şimdiye kadar herhangi bir soruşturma ve tek bir görevden almanın yaşanmadığını da paylaştı.

Baluken, elektrik, su ve temel ihtiyaçların verilemediği Nusaybin'de şehrin cezalandırıldığını vurguladı.

ÇOCUKLARIN ATEŞİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN BUZDOLAPLARI KULLANILIYOR

İlçede temel sağlık hizmetlerinin dahi verilmediğinin altını çizen Baluken, doktorlarla yaptıkları görüşmeye ilişkin, "Doktorlar bize çocukların, buzdolabına konularak ateşinin düşürülmeye çalışıldığını söyledi" bilgilerini paylaşarak şunları söyledi: "Sokağa çıkanlar, keskin nişancılar tarafından katlediliyor. Bu utanç verici bir tablodur. Türkiye'de bu tablonun yaşanmasından utanç duyuyorum, hicap duyuyorum."

'AKP ELİYLE TÜRKİYE UÇURUMA SÜRÜKLENİYOR'

Baluken, sözlerinin devamında faşizm anlayışıyla insanların haklarının ortadan kaldırıldığını vurguladı. "Ankara'da ilgili yetkililerle yaptığımız görüşmelere rağmen, devlet bu faşizan uygulamanın arkasında olduğunu söylüyor" diyen Baluken, AKP eliyle Türkiye'nin hızla bir uçuruma sürüklendiğinin altını çizdi.

Öz yönetim taleplerine ilişkin de "Halkın kendi kendini yönetmek istediğini, vali ve kaymakamlarını kendilerinin seçmek istediğini" dile getiren Baluken, "Bu talebe tankla, topla, bombayla, keskin nişancıyla cevap veren bir devletle karşı karşıyayız. (...) Böyle bir yaklaşım kabul edilebilir mi?" diye konuştu.

'DİRENMEYE DEVAM'

"HDP olarak bundan önce direndik bundan sonra da direnmeye devam edeceğiz" diyen Baluken, bu yaşanılanlara tüm Türkiye kamuoyunun tepki göstermesi çağrısında bulundu. HDP Mardin milletvekillerini yaşanılanlardan dolayı açlık grevine başladığını da hatırlatan Baluken, bu kuşatma kaldırılıncaya ve çözüm konuluncaya kadar da bu açlık grevinin devam edeceğini söyledi.

"HDP olarak bu kararın yanında olduğumuzu; daha etkin bir mücadele ile dünya gündemine taşımak için özgün bir takım çalışmalar içinde olacağımızı ifade etmek istiyoruz" diyen Baluken, 12 Eylül gibi darbe anlayışının, uygulamaların en yoğun olduğu dönemde bile sahada görülmeyen uygulamaların şimdi de halka dayatılmaya çalışıldığını ifade etti. 12 Eylül'de bile 7 gün süren sokağa çıkma yasakları olmadığını belirten Baluken, yaşanılanların AKP ve Saray'ın hangi zihniyette olduğunu orta koyma açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.

'BÖLGEDEKİ ÇETELER IŞİD İLE AYNI ZİHNİYETE SAHİP'

Bu terörü ve katliamı gerçekleştirenlerin Ankara'dan özel olarak gönderildiğini dile getiren Baluken, bölgede yazılan duvar yazılarını da işaret ederek, burada 'Türksen övün; değilsen itaat et' anlayışının açık bir şekilde ifade edildiğini dile getirdi. Baluken, 'Esadullah Timi'ni de dikkat çekerek, bunların kim olduğunu, yasal olup olmadığını sordu. Bu birliklerin IŞİD ile aynı yöntemi kullandığına dikkat çeken Baluken, "AKP, Ergenekon yapısıyla yaptığı uzlaşma ve IŞİD çeteleriyle tam Gladyo oluşturmuştur" diye konuştu. Baluken ayrıca açılan soruşturmaların da göstermelik olduğunu söyledi.
Cizre'de, Nusaybin'de yapılan direnişin bütün Türkiye halklarının demokratik bir idari sistemle tanışması için ortaya koyduğu meşru bir direniş olduğunun altını çizen ve yapılması gerekenlerin Dolmabahçe Mutabakatı'nda yer aldığını ifade eden Baluken, halkı da direnişe destek vermeye çağırdı.

'ZANA'NIN VERECEĞİ KARARA SAYGILIYIZ'

Baluken, Milletvekili Leyla Zana'nın Meclis'te kabul edilmeyen yeminine dair yöneltilen bir soruyu da cevaplandırdı. Irkçı bir metin üzerinden gündem oluşturulmaya çalışmasını kabul etmediklerini söyleyen Baluken, Zana'nın tutumunun da bireysel bir inisiyatif olduğunu ve vereceği her türlü karara da saygılı olacaklarını dile getirdi.

Selahattin Demirtaş'ın çekileceği yönündeki haberlerin manipülasyon olduğunu söyleyen Baluken, Meclis Başkanlığı adaylığı için de önümüzdeki günlerde karar vereceklerini söyledi.

Baluken, İmralı'ya gidiş isteklerinin halen reddedildiğini dile getirerek kendileriyle irtibat kurulmadığını paylaştı.