HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, parti olarak koalisyondaki kırmızı çizgilerini açıkladı.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, seçimlerde ortaya koyulan demokrasi, eşitlik, özgürlük ve barış taleplerini askıya alacak, Çözüm Süreci'ni sona erdirecek veya eski tarzda sürdürmeye kalkışacak herhangi bir hükümet-koalisyon kurulmasına karşı olduklarını söyledi.
Yüksekdağ, HDP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, 2015genel seçimlerinde kadınlar ve HDP olarak büyük bir kolektif başarı elde ettiklerini belirterek, başarının temelinde ülke sınırlarını aşan inanılmaz birkadın güç birliği, büyük insanlık ortaklaşması olduğunu kaydetti. Kadınlar olarak yüzde 40'la Meclis'teki partiler arasında en yüksek kadın temsiliyetini sağladıklarını dile getiren Yüksekdağ, Meclis genelindeki yüzde 14,3 olan kadın temsiliyetinin yüzde 23 artmasında, kadın özgürlük mücadelesinin önemli etkisi olduğunu ifade etti.
Figen Yüksekdağ, kazandıkları yüzde 40 temsiliyetle erkek egemen siyasetin en merkezine müdahale ettiklerini belirterek, "Artık Meclis'te 32 vekilli bir kadın grubumuz var. Bu bize, kadın politikaları üretme ve izleme, erkek egemen ülke siyasetine kadın bakış açısıyla müdahale etme, kadın sorunlarına dair öncelikli gündemler oluşturup çözüm stratejileri geliştirmek için Meclis'te alan açacak, kadınları söz ve iradeleriyle Meclis'e taşımanın kanalını ve yeni olanaklarını oluşturacak" diye konuştu.
Kadın grubu olarak kadın özgürlüğü perspektifiyle gerçekleştirecekleri bütün çalışmaları kadın örgütleri ve hareketleriyle sıkı ve sistemli bir ilişki içinde yürüteceklerini ifade eden Yüksekdağ, ayrıca Meclis içindeki diğer partilere mensup kadın vekillerle de kadın sorunlarının çözülmesi, çeşitli alanlarda kadın politikaları geliştirilmesi ve kadın bakış açısı oluşturulmasıkonusunda ortak çalışma yapma çabası içinde olacaklarını aktardı.Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
HDP'NİN ŞARTLARINI AÇIKLADI
"Seçimlerde ortaya koyulan demokrasi, eşitlik, özgürlük ve barış taleplerini askıya alacak, çözüm sürecini sona erdirecek veya eski tarzda sürdürmeye kalkışacak herhangi bir hükümet-koalisyon kurulmasına karşıyız. Toplumun ve devletin demokratikleştirilmesi, Kürt sorununun barışçı ve demokratik çözümü, kurulacak bütün hükümetlerin öncelikleri arasında olmak zorundadır. 10 maddelik ortak Dolmabahçe metninin hayata geçirilmesi, İzleme Heyeti ve Hakikat Komisyonu'nun ivedilikle kurulması, Sayın Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin derhal kaldırılması, sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının hızla sağlanması şarttır."
Yüksekdağ, hızla tırmanan kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda kurum ve kadın hareketleriyle işbirliği içinde çalışacaklarını kaydederek, "Haksız tahrik ve iyi hal indirimlerinin kaldırılması, cezaların ağırlaştırılması ve kadınların kendini savunmak için öz örgütlenmelerini gerçekleştirmesi önündeki yasal engellerin kaldırılması, 6284 Sayılı yasayı kadın örgütleriyle birlikte gözden geçirerek aksaklıkların giderilmesi, kadına yönelik şiddete karşı daha aktif mücadele olanaklarının yaratılması, İstanbul Sözleşmesinin uygulanması öncelikli gündemlerimizden olacak" şeklinde konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, bir gazetecinin, "TSK'nın angajman kurallarının değiştiği ve sınıra yaklaşan DEAŞ mensubu teröristlerin hedef olacağı" yönündeki haberlerle ilgili değerlendirmesini sorması üzerine, "Böyle bir görüşmenin yaşanacağını biliyoruz. Bu bir öngörü değildi. Bunun ne kadar büyük bir tehlike olduğuna işaret etmeye çalıştık. Bugün Türkiye göz göre göre bir tehlikeye doğru sürükleniyor. Bir tehlikeye sürükleme gayreti var siyasi iktidar cephesinden. Türkiye'nin demokratik vicdanının bu siyasete dur demesilazım" dedi.
Bu arada, HDP Genel Merkezinden yapılan açıklamada, bazı medya kuruluşlarında son günlerde, Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ'a yönelik giderek artan bir karalama kampanyası yapıldığının görüldüğü belirtilerek, bir gazetede yer alan "Susturun" ifadesiyle, Yüksekdağ'ın açıkça hedef gösterildiği kaydedildi. Açıklamada, ifadelere yer veren gazetenin Figen Yüksekdağ'a yönelikolası saldırıların da sorumlusu olduğu ileri sürülerek, bu yayını yapan ve Yüksekdağ'ı hedef gösteren gazete hakkında suç duyurusunda bulunulduğu bildirildi.