CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, turizmin afet halini aldığını, hazırladıkları rapora göre krizin daha da derinleşmekte olduğunu bildirdi ve “AKP 550 milletvekili çıkarsa dahi ülkeyi yönetemez artık. AKP, strateji üretmeyi kaybetmiştir; iktidar gücü kalmamıştır” dedi. Kılıçdaroğlu, anayasa, yargı ve bazı yasa değişiklikleri üzerine ses çıkarmayan hukuk fakültelerinin, öğretim üyelerinin sessiz kalması üzerine “Bunlar fakülte değil yüksek okul” dedi.

TURİZM NEDENİ SİYASET

SODEM tarafından önceki gün düzenlenen ‘Turizm Sektörünün Krizi ve Belediyelerimiz’ konulu panel Sarıyer Belediyesi’nin ev sahipliğinde Maslak’taki Steigenberger Hotel’de gerçekleşti. Turistik bölgelerdeki CHP’li belediye başkanlarının ‘çok güzel değerlendirmeler’ yaptıklarını, sektör temsilcilerinin de yararlı görüşler aktardıklarını belirten Kılıçdaroğlu turizmcilerin “Bugünkü yaşadığımız krizin arkasında en önemli temel neden siyasettir. Hem ülkemizdeki hem de dünyadaki...” denilmesine dikkat çekti. Dünyada artık turizmin tür değiştirdiğini, iletişim teknolojisindeki gelişmelerin yeni satış ve pazarlama yöntemlerini zorunlu hale getirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerin bu değişime ayak uydurmak için sektörle birlikte çalışacaklarını ifade etti.

BDDK İÇİN GÖREVE İADE ÇIKMIŞTI

Kılıçdaroğlu daha sonra bir grup yazarla bir araya gelerek iç gelişmelerle ilgili sorulara sert yanıtlar verdi ve “AKP hükümetinin halkın seçmesine rağmen milli iradeyi hiç önemsemediğini, Parlamento’yu hukuksuzluğa alet ettiğini” söyledi ve “İhtiraslarına Parlamento’yu alet etmeleri asla doğru değil” dedi.

Yargıyı yeniden dizayn etmek için anayasa değişikliğine evet dediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

“ ‘CHP’nin de destek vereceği böyle bir düzenlemenin meşruiyeti olur’ dedim kendilerine... Yargıtay ve Danıştay üyelerinin tümünün değiştirilmesi üzerindeki tartışmalara geçmişte BDDK üyelerinin değişimi ile ilgili yapılan yasal düzenlemeyi örnek verdim. BDDK üyelerinin yargıya gittiğini, Anayasa Mahkemesi’nden göreve iade kararı çıktığını, yapılacak bu düzenlemenin de aynı akıbete uğrayacağını anlattım. Şunu da söylemek isterim; bu durumda düzenleme geriye yürümeyeceği için, görevden alınan her Danıştay ve Yargıtay üyesi göreve iade edilmek zorunda kalınır. Danıştay üyelerinin yüzde 25’inin cumhurbaşkanı tarafından atanması hangi hukuk devletinde olur? Siyasi otorite yargıya gölge düşüremez. Sormak gerekiyor, nerede hukuk fakülteleri, öğretim üyeleri, maşallah sesleri çıkmıyor. Böyle üniversite, fakülte olur mu? Aslında bunlar üniversite değil meslek okulu... Sinen, korkan, ürken bir yapı var üzerlerinde... Ne yazık ki buradan demokrasi çıkmıyor.”

BAŞBAKAN’A BAŞKA SORULAR

Kılıçdaroğlu, “Önümüzde bir hukuk devleti yok, başlı başına bir AKP devleti var. Artık bir biz varız, bir de AKP devleti... Demokratik hiçbir kurum çalışmıyor, itirazı olan var mı?” diye konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım’la giriştiği Amerikan başkanlık sistemi tartışmasıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Haydi getirsinler. Ancak ona iki sorum oldu. ABD’de eyalet sistemi var; getirebilecek misiniz, her eyaletin kanun çıkarma gücü var bunu da yapacak mısınız? Sayın Yıldırım bunları reddetti ama ona başka sorularım da var. Büyükelçileri Parlamento atayabilecek mi? Yargıdaki üst düzey atamaları kim yapacak? Bu soruları yakında gündeme getireceğim. Arkasından da başka sorularım da var. Türk usulü mü, Amerikan usulü başkanlık mı? Orada senato olduğunu bilmiyor mu?”

CHP Genel Başkanı, AKP’nin her bir düşman yaratarak siyaset yaptığını ve herkesin kafasını karıştırdığını belirtirken “Devleti ele geçirmenin bir unsuru da düşman ilan etmektir” dedi.

İFADEYE GİDECEĞİM

Anayasa değişikliğinde ‘partili Cumhurbaşkanı’nın geçmeyeceğini kesin bir dille ifade etti.

Yargıtay ve Danıştay ile ilgili tasarıdan ‘kayyum’ hükmünün geri çekilmesinden önce Kılıçdaroğlu’nun “Kayyum sorunu çok ciddidir, daha doğrusu felakettir; AKP istediği şirketi ele geçirebilecektir. Medyaya da el konulabilecektir. TİSK ve TOBB niye susuyor?” demesi dikkat çekti.

İktidarın değişmesinde en önemli görevin vatandaşa düştüğünü anlatırken “Aslında bunu vatandaş 14 yıldır sormalıydı. Vatandaşın 7 Haziran’daki gibi yine soracağını umut ediyorum. “Niye hükümete girmediniz” diyorlar; emin olun her türlü çareyi gösterdik. Hatta başbakanlığı teklif ettik; olmadı. Seçim olur mu diyorlar. Biz yarın seçim olacakmış gibi çalışıyoruz. (Dikkatli bir dil kullanıyor) Devlet Bey yeniden seçilirse, seçime gidilebileceği söyleniyor... Göreceğiz.

Dokunulmazlık mı? Hiçbir şey çıkmaz, biz onu boşa çıkarttık. Ben ifadeye gideceğim.”

Son sözleri; “AKP 550 milletvekili çıkarsa dahi ülkeyi yönetemez artık. AKP, strateji üretmeyi kaybetmiştir, iktidar gücü olmayacaktır” oldu.