Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;

“Bu toplum bu kadar ağır bedeller ödememeliydi. Demokrasimizde aksamalar olabilir, yanlışlıkla olabilir. Bunları daha farklı bir üslupla düzeltebilirdik ama topluma çok ağır bedeller ödetildi. Sadece ödetilmekle kalmadı, 12 Eylül kendi hukukunu oluşturdu. O darbe hukuku bugün bütün ağırlığıyla devam ediyor ve üzülerek söylüyorum; darbelere karşı olduğunu söyleyen iktidar, darbe hukukunu değiştirmek bir tarafa, tahkim etti. O hukukun arkasına saklandı. YÖK kaldırılmıyor, tersine güçlendiriliyor. Yüzde 10 seçim barajı, 12 Eylül ürünü. Bütün bunlar ortadayken kimin demokrasiden yana olduğu, darbe hukukuna karşı olduğu çok daha net bir şekilde ortada. Evren’in vefatı, 12 Eylül’ün izlerini silemez. 12 Eylül darbe hukukunun izlerini silecek olan biziz. Biz siyasetçiler olarak, bu görevimizi yapamıyorsak demokrasiye inanmadığımız için, 12 Eylül darbe hukukunun bize sağladığı olanakları başkasına sağlamayalım diye iktidar olup darbe hukukunun arkasında duruyoruz, demektir. Bu açıdan ben iktidar partisinin iyi bir sınav vermediğine inanıyorum. Tam tersine, darbe hukukunun arkasında olan bir parti olarak görüyorum.”

Büyüme oranı her yıl 1 milyon kişiye istihdam sağlayacak bir büyümeyi sağlamalıyız. Bunu sağlamak için en azından ilk yıl yüzde 6 büyümeyi hedefliyoruz. İlk 1 yıl içinde çıkartacağımız yasalardan biri siyasi ahlak yasasıdır. Siyasette ahlakı egemen kılacağız.

-Siyasete ahlakı egemen kılarsak, bütün sorunları çözmüş oluruz.

SARAY HAKKINDA FLAŞ AÇIKLAMA

- "Başbakan olursam Başbakanlık binasını kullanacağım. ODTÜ'ye vereceğim. Üniversiteye verilip,bilim merkezi yapacağız. Orası bir bilim yuvası olacak." 

Spikerlerin "Ya Erdoğan çıkmak istemezse?" sorusuna ise Kılıçdaroğlu, "Herkes yasalara uyacak" dedi.

- Sürekli kaynak soruyorlar. AKP de bizden öğrendi kaynağın ne büyük olduğunu. Bakın, 1923-2002 arasında 57 hükümet toplamda 1,5 trilyon dolar, 2003-2015 arasında AKP 1.9 trilyon dolar harcadı. Tüm vaatlerimizin milli gelire oranı %3 bile değil

LALE DEVRİNDE YAŞIYORLAR

Şu anda rakip yok piyasada. Normalde olması gereken sayın Davutoğlu. İktidarda olduğunu başbakan olduğunu söylüyor ama koltuğu boş. İkisini de görmüyorum. Seçim meydanlarında ne AKP ne Davutoğlu ne Erdoğan diyorum. Ben seçim meydanlarında halka yapabileceklerimi anlatıyorum.

Bizim vergi sistemimizde adalet yok. Dolaylı vergiler yine olacaktır. Toplanan vergilerin nasıl dağıtıldığı da açıklanmalıdır. Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alacağız. Sayıştaş raporu gelmeden Meclis'ten bütçe geçti.

Vergi konusuyla ilgili billboardlar hazırladık engel oldular. Hükümet harcadığı her kuruşun hasabını verecek.

Lüks araç saltanatına son vereceğiz. İsveç'ten örnek veren Kılıçdaroğlu İsveç'te lüks araç olmadığını belirtti.

Memleketi yönetenler Lale Devri yaşıyor.

ERDOĞAN SARAYINI AKLAMAK DERDİNDE

Diyanete 'ben olsam o arabayı iade etmezdim' diyerek kaçak sarayı aklıyor.

Partilere Hazine yardımının adil şekilde olması lazım.

Biz islam'cıyız diyenlerin israf batağında olduğunu görüyoruz.

(cumhurbaşkanı için lüks araç tartışması hakkında) Erdoğan Kendi yaşadığı kaçak sarayı meşrulaştırmak istiyor.

ATANAMAYAN ÖĞRETMENLERE MÜJDE

MEB'nın raporu var. Bu ülkenin 200 bin dersliğe ihtiyaç var. Öğrenciler öğretmene, öğretmenlere öğrencilerine muhtaç. Atanamayan öğretmenlerin tamamını atayacağız. Evet tamamını atayacağız. 

ÖCALAN İLE MASAYA OTURUR MUSUNUZ?

Çözüm sürecinin muhatabı halktır. Biz ne Abdullah Öcalan ile ne de Kandil ile masaya oturmayız. Daha önce de önerdik. Bunun için bir komisyon kuralım dedik. Seçilmiş meşru bir hükümet, meşru bir muhatabı varsa onunla bu sorunu çözer."

Kaynak: gercekgundem.com