Hükümetin yüksek yargıyı biçimlendirme tasarısı Yargıtay’da rahatsızlık yaratırken bir grup bildiri ile tepki gösterdi. Kimi üyeler tasfiye edilmek istendikleri görüşünde...
Hükümetin Danıştay ve Yargıtay’ın tüm üyelerinin görevlerine son verip yüksek yargıyı sil baştan dizayn etme tasarısı Yargıtay ve Danıştay’da rahatsızlık ve kriz yarattı. Yargıda Birlik Platformu içerisinde yer alan Sosyal Demokrat ve Milliyetçi üyeler, iktidarın bu tasarıyla yalnızca cemaatçi üyeleri değil kendilerini de tasfiye etmek istediğini düşünüyor.
"Bir grup Yargıtay üyesi” de, tepkilerini hazırladıkları ortak bildiri ile ortaya koydu. Bildiride, tasarının “mahkemeleri tamamen yürütme organına bağlı ve uyumlu üyelerden oluşturma ve yargıyı fiili olarak yürütme organına bağımlı hale getirme amacı” taşıdığı vurgulandı.
YARGITAY VE DANIŞTAY SESSİZ
Tasarı TBMM Adalet Komisyonu’nda dün görüşülürken, 500 metre mesefadeki Yargıtay’da üyelerin nabzını ölçüldü. Yargıtay ve Danıştay’da genel bir sessizlik hâkim. Bir Yargıtay üyesi, bazı üyelerin “itiraz etmezsem belki tekrar atanabilirim” beklentisi nedeniyle sustuğunu anlattı. Aynı üye, “Bazıları da açıkça korkmuş, sinmiş durumda” dedi. Yüksek mahkemede, birçok üye “ne olacağımız belli” diyerek dosya görüşmeyi bırakmış.
‘TASARI ANAYASA'YA AYKIRI'
Bu sessizliğe karşın Yargıtay kulisleri, kendi içinde kaynıyor. Birçok üye, adının yazılmaması şartıyla konuşuyor ve tasarının “açıkça anayasaya aykırı” görüşünde hemfikir. Kulislere göre iktidar, tasarıyla yalnızca cemaatçileri değil, yüksek yargı içindeki sosyal demokrat ve milliyetçileri de tasfiye etmek istiyor.
151 KİLİT RAKAM
Tasarıyla Yargıtay’ın 516 olan üye sayısının 300’e düşürülmesiyle iktidar, salt çoğunluk olan 151 üyeyi tek başına almayı planlıyor. Böylece hükümet, sosyal demokrat ve milliyetçilerin desteğine ihtiyaç duymayacak ve yüksek yargıyı istediği gibi dizayn edecek. Çünkü, Yargıtay’da 259 olan salt çoğunluk karşısında iktidar, diğer grupların desteğini almadan karar çıkaramıyordu.
"BEN YAPTIM OLDU TASARISIDIR"
Yargıtay’da önemli bir sosyal demokrat bir üye, yaşananları şöyle özetledi:
"Eskiden hükümet, cemaate karşı Yargıda Birlik Platformu’nun tüm tarafları için ‘birlikteysek varız’ diyordu. Şimdi bu durum ‘benimle beraber olursan varsın’a döndü. Bu, ben yaptım oldu tasarısıdır. Sindirme operasyonudur. Yalnızca cemaat değil bu kez hedefte biz de varız. Ancak hükümet, bindiği dalı kesmektedir ve bu durumda kendi meşruiyetini yiterecektir.” Bir Yargıtay üyesi, hükümete şu eleştirileri yaptı: “Cemaate karşı Yargıda Birlik Platformu’nu milliyetçiler ve sosyal demokratlar olarak beraber kurduk. Ancak hükümet, şimdi tek başına yola devam etmek istiyor.”
HSYK’DA SIKI PAZARLIK
Milliyetçi ve sosyal demokrat grup, tasfiye planına karşı sessiz kalmayı düşünmüyor. İki grup HSYK Genel Kurulu’nda ağırlığını koyarak, hükümet ile sıkı bir pazarlık yapacak. Eğer Yargıtay’a atanacak 300 üyelikte adil veya eşit bir dağılım olmazsa atamalar HSYK’dan çıkmayacak. Bu konuda, HSYK’nin sosyal demokrat ve milliyetçi üyeleri atamalara muhalefet edecek. Hatta bir Yargıtay üyesi, son çare olarak “Milliyetçi, sosyal demokrat ve cemaatçi üyelerin çoğunluğu HSYK’de hükümetten fazla. Eğer hükümet bizi tasfiye etmeye kalkarsa bu atamalar gerçekleşmez. Hatta bu çoğunluğun bir araya gelip farklı bir kararname çıkarması da muhtemel” mesajını verdi.
Kaynak: Alican Uludağ - cumhuriyet.com.tr