Büyük Birlik Partisi (BBP) eski Genel başkanı Mustafa Destici ise, Ak Parti ile HDP'nin bugün kayıkçı kavgası yaptıklarını, 8 Haziran'da yeniden kol kola gireceklerini belirterek, "AKP'ye oy vermek HDP'ye oy vermektir" dedi.

SP ve BBP'nin ittifakı ile oluşturulan Milli İttifak seçim çalışmaları kapsamında Sivas kent meydanında miting düzenledi. SP Lideri Kamalak ve BBP Genel Başkanı Destici Mustafa, kalabalığı birlikte selamladı.

Mitingde konuşan BBP eski Genel Başkanı Mustafa Destici, Ak Parti hükümetinin PKK ve onun siyasi uzantısı ile pazarlık yaptığını, seçim öncesinde bu partilerin kayıkçı kavgası yaptıklarını belirterek, 8 Haziran'da yeniden kol kola gireceklerini iddia etti. Bu birlikteliğin devamı halinde olacakları sıralayan Destici, "Biri başkanlığı alacak, İmralı canisi serbest bırakılacak, özerklik verilecek.

Türklük tanımı anayasadan çıkarılacak. Bunu ben değil AKP'nin milletvekilleri söylüyor. Bunların istediği başkanlık eyalet demek. Eyalet bölünmek, iç savaş, kan ve gözyaşı demek. Biz buna asla müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkede hiç kimse bir iç savaş çıkarmaya muaffak olamayacak. Bu seçimde AKP'ye oy vermek demek HDP'ye oy vermek demektir. HDP'ye oy vermek ise AKP'ye oy vermek demektir" dedi. 

ÖNCE MAKAMA SEN SAYGI GÖSTER 

Mısır eski Cumhurbaşkanı Mursi'nin idama mahkum edilmesinin ardından Türkiye'de Cumhurbaşkanı ve başbakanın bunu seçim malzemesine dönüştürdüklerini ifade eden Destici, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bunu kullanmak yerine milletin parasıyla 500 milyon liraya aldığı uçağına binerek, Putin'i, Papa'yı, Obama'yı ve Sisi'yi finanse ettiğini ileri sürdüğü Suud Kralını ziyaret ederek, bu idamı durdurmak için çaba göstermeye davet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarafsızlık ilkesini ihlal ettiğini ileri süren Destici şunları söyledi: "Anayasa'da belirtilen ettiği yeminle bütün siyasilere eşit mesafede olman lazım. Her gün bir şehirde açılış bahanesiyle partisine oy istemeye devam ediyor. Çünkü paçalar tutuşmuş vaziyette. Çöküşü onlar da görüyor. Cumhurbaşkanı makamına önce sen saygı göstereceksin ki sonra diğer siyasetçiler ve milletten bekleyeceksin."

CHP'nin hazırladığı projeyle ilgili olarak Başbakan Davutoğlu'nun, 'Bu benim kitabımdan alınmış' dediğini hatırlatan Destici, "Sonra da Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan çıkıp buna 'Yüzyılın palavrası' dedi. Yüzyılın palavrası ile neyi kastetti. CHP'nin projesini mi yoksa başbakanın kitabında yazdıklarını mı yorumu ona bırakıyorum" ifadelerini kullandı. Destici, makam aracı tartışmalarıyla gündeme gelen Diyanet İşleri Başkanlığı makamının bu tür tartışmalardan uzak tutulması gereken saygın bir makam olduğunu dile getirdi. 

Hükümetin sürekli IMF'ye olan borcu ödedikleri söylemiyle övündüklerini belirten Destici, şu an ülke borcunun geldiği noktayı açıklayarak, "Dış borcumuz 450 milyar dolar, iç borcumuz 400 milyar dolara dayandı. Bu iktidar öncesi vatandaşın borcu 17 milyar liraydı, şimdi 200 milyarı aştı" ifadelerini kullandı. 

MHP ile ittifak konusunda arayışları olduğunu, ancak kendilerine bu konuda bir geri dönüş olmadığını dile getiren Mustafa Destici, randevu taleplerinin karşılık bulmadığını söyledi. İktidara gelmeleri halinde Cumhurbaşkanlığı sarayını aslına uygun olarak Başbakanlık binası yapıp, bugün kiralık binalarda hizmet veren bağlı bütün kuruluşları da bu binada toplayacaklarını ifade etti. 

YENİ TÜRKİYE'Yİ 1 MİLYAR 200 MİLYONA SARAY YAPANLAR KURAMAZ 

SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak ise, sicili temiz iki kardeş partinin bir araya gelmesiyle oluşturulan Milli İttifakın iktidara yürüdüğünü söyledi.

Sivas'ın en çok göç veren il olduğunu, kurulu fabrikalarının da ya kapatıldığını ya da peşkeş çekilerek satıldığını ileri süren Kamalak, mevcut iktidarın üretmek yerine dışarıdan yaptığı alımlar ile övündüğünü belirterek şöyle dedi:

"Fabrika kurmayan, mevcutları eşe dosta peşkeş çeken bir ülkenin işsizliği, fakirliği yenmesi mümkün mü? Oy verdiğiniz iktidar ne ile övünüyor.

Bu sene 500 bin otomobil satın almışız Türkiye olarak. Bununla övünüyor. Kim yapmış onları? Elin gavuru, onunla övünüyor.

Saadet Partisi iktidarında 500 bin ithal araba almakla övünmeyeceğiz, senede en az 1 milyon araba üretip satmakla övüneceğiz inşallah.

Şimdi yerli otomobil yapacak yiğit arıyoruz diyorlar. Bre gafiller, aradığınız yiğitler bu meydandadır. Milli görüşçüler, alperenler, mücahitlerdir.

İktidar sahiplerine ve muhalefettekilere sesleniyorum; Milli görüş iktidara gelmeden, milli iktidar kurulmadan, bırakın otomobil yapmayı, bir otomobilin bir tek tekerini bile yapamazsınız. Siz ancak mevcutları satarsınız. Bizden sonra fabrika adına, işsizlere iş adına, çakılı bir çivi, bir duvar göremezsiniz.

Bizim kurduğumuz milli tesisleri, haraç mezat bir kısmını eşe dosta, bir kısmını yabancılara sattılar. Çünkü bunlar mirasyedilerdir. Miting meydanlarında süslü kelimelerle milleti kandırmaya çalışıyorlar. Yeni Türkiye'yi kuracaklarmış. Ben diyorum ki;

Beyler yeni Türkiye'yi, yakınının hakkına değil, yetim hakkına sahip çıkanlar kurabilir. Yeni Türkiye'nin milletin inancı ile makara yapanlar değil, milletin değerlerine sahip çıkanlar kurabilir. Yeni Türkiye'yi dürüst, şeffaf, şaibesiz olanlar kurabilir. Yeni Türkiye'yi gencecik yiğitleri açlıktan kıvranırken, 1 milyar 200 milyon lira harcayıp saray yapanlar kuramaz. Yeni Türkiye'yi Anadolu'yu fabrikalarla donatanlar kurabilir." 

DİYANETTEN ELİNİZİ ÇEKİN 

İktidar ve muhalefetin son günlerde kısır bir gündem peşinde olduğunu belirten SP Lideri Kamalak, "Maalesef ki Sayın Cumhurbaşkanımız da bu polemiklerde başrol oynamaya başladı.

Önceki gün, müjde vereceğini açıkladı. Biz de zannettik ki yıllardır ihmal edilen din görevlilerinin, maaşına zam yapılacak, imamların, Kuran kurusu hocalarının özlük hakkı düzeltilecek. Kadrosuz imam hatiplere kadro verilecek zannettik. Ne çıktı müjdeden. Son model zırhlı bir makam aracı.

Sivas'tan sesleniyorum; Çekin elinizi Diyanetin üzerinden. Diyanet bu miletin en güzide kuruluşu, göz bebeğidir. Kirli polemiklerinize bu güzide kuruluşu alet etmeyin" diye konuştu.