Kanser için iyi ve kötü haber

2 Nisan 2014 Çarşamba 11:22

İzmir'de özel bir hastanede görev yapan Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Alakavuklar, kanserin genetik temel üzerine işleyen bir hastalık olmasına karşın, bu hastalığa yakalanmada genetik faktörün yüzde 10 rolü olduğunu söyledi.

Kansere yüzde 90 oranında edinsel faktörlerin neden olduğunu belirten Prof. Dr. Alakavuklar, "Dünyada ölümlerin yüzde 60'ı kanser, diyabet, obezite ve solunum yolu enfeksiyonlarından. Tütün, beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite ve alkol gibi edinsel faktörlerle ilgili önlemleri alabilirsek hem genel sağlığımızı koruyabilir hem de kanserden korunuruz" dedi.

Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Alakavuklar, 1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle, Uluslararası Kanser Savaş Örgütü'nün verilerine dikkat çekti. Prof. Dr. Alakavuklar, bu verilere göre, kanserin görülme sıklığının gelişmekte olan ülkelerde artış gösterdiğini belirtti, "Bu nedenle Türkiye olarak kaygı duyuyoruz. Buna karşın kanserlerin yüzde 30-40'ının potansiyel olarak önlenebilir olması, bu kötü haberin yanında iyi haber olarak yer alıyor" diye konuştu.

Uluslararası Kanser Savaş Örgütü'nün verilerine göre, dünyada kanser tanısının konulması ve buna bağlı ölümlerin sayısında artış olduğuna değinen Prof. Dr. Alakavuklar şu bilgileri verdi:

"Her yıl 13 milyon insana kanser tanısı konulmakta, yaklaşık 8 milyon insan kanserden ölmekte. Örgütün 2030 yılı için öngörüsü 26 milyon kişiye o yıl kanser tanısı konulacak, 17 milyon kişi kanserden ölecek. Örgütün bir başka öngörüsü de gelişmekte olan ülkelerde kanser problemininin, kanser görülme sıklığının, tanı ve ölümün daha fazla olduğu ve olacağı şeklinde. Bu, ülkemiz açısından ilgilendiren bir nokta olarak önem taşıyor."

Prof. Dr. Alakavuklar, risk faktörleri taşıyan grupların belirlenmesi, farkındalığın artırılması, bilinçlendirme çabalarının yoğunlaşmasının kanserle mücadelede çok önemli olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Alakavuklar, şunları söyledi:

"Uluslararası Kanser Savaş Örgütü, dünyada genel ölüm nedenlerinin yüzde 60'ını kanser, diyabet, obezite ve kronik solunum yolları enfeksiyonlarının kapsadığını bildiriyor. Bunların arka planına baktığımız zaman tütün, beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite ve alkol temelli olduğu görülüyor. Bunlar genel sağlık problemlerimiz. Bu sorunlarla kanser arasında da yoğun ilişki var. Örneğin; tütüne bağlı olarak kronik solunum yolları enfeksiyonları ve akciğer kanserlerinin olması. Fiziksel aktivite- obezite- kanser arasında çok yoğun ilişkilerin olması da böyle. Kanser genetik temel üzerine işleyen bir hastalık. Buna karşın, genetik aktarım olarak, kansere yakalanmada rolü yüzde 10. Kanserlerin yüzde 90'ı edinsel faktörlere bağlı. Tütün kullanımı, güneş ışınlarına maruz kalma, aşırı alkol tüketimi gibi. Önlem paketinde sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite, enfeksiyonlardan korunma, tütün ve alkol tüketiminden kaçınmak var. Bu tedbirler hem genel sağlık sorunlarının azaltılması hem de kanserin önlenmesi açısından büyük önem taşıyor."