“HER ŞEYİ BANA FENERBAHÇE KAZANDIRDI”

– Ayrılacağım zaten belliydi. Kulüp açıklama yaptığından beri tüm yakınlarım arayıp soruyor. Ama ailem ve dostlarım bu durumu biliyorlardı. Kolay değil tam 12 yıl geçirdim bu kulüpte. Bu kararı bilmeme rağmen şu anda büyük bir boşluğa düştüm. Bu yaşa kadar sahip olduğum her şeyi Fenerbahçe verdi. Her şeyimi Fenerbahçe kazandırdı. Bundan sonra nasıl bir hayatım olacak bilemiyorum. Büyük bir boşluk duygusu var.

– Fiziksel bir ayrılık oldu. Ama ben hala bu kulübün bir parçası olarak görüyorum kendimi. Futbola devam etmek istiyorum. Kendimi hala çok iyi hissediyorum. Önümüzdeki günlerde kulüplerde görüşeceğim, teklifleri değerlendireceğim

“HOCALARIN İSTEĞİYLE TAKIMDA KALDIM”

– Başkan Aziz Yıldırım’a çok yakın olduğumu söylüyorlar. Oysa Aziz Başkan ile çok yakın ilişkim yoktu. Hep mesafeliydik. Ben hep teknik direktörlerin isteği ve raporları ile takımda kaldım.

– Başkan işler kötüye gittiği zaman ve sinirli olduğu anlar korkulası bir insan. O anlarda kimse yakınında olmak istemez. Ama tanıdığım en büyük Fenerbahçe taraftarı oydu. Her şeyini kulübe verdi.

– Bizi çok sevdiği ve çok babacan olduğu zamanlar da çoktu. Ben onun her zaman bu babacan tarafını hatırlayacağım. Artık, Fenerbahçe’nin bir taraftarı ve destekçisiyim. Çok sevdiğim camiamdan hiç bir zaman kopmayacağım, hep kalbimde taşıyacağım.

“BİZE SAHİP ÇIKAN TARAFTARI UNUTAMAM”

– 12 Yılda çok şey yaşadım. Hangi birini anlatacağımı bilemiyorum. 3 Temmuz sonrası taraftarın Topuk Yaylası’na gelmesi bize ve camiaya sahip çıkması beni çok ama çok etkiledi. Canlı yayında gözyaşlarımı tutamamıştım. Çok mutlu günlerim oldu. Son anda şampiyonluklar kaçırıp, çok kötü günlerde yaşadık. Ama 3 Temmuz sonrası Fenerbahçe taraftarının o duruşu müthişti. Bu benim için çok önemliydi.

– Biz o günlerde futbolcular olarak her şeyi göze alarak yola çıkmıştık. Küme düşse de Fenerbahçe’de devam etmekte kararlıydık. İşin cefasını çektik. 3 yıl Avrupa’ya gidemedik. Tam Avrupa’ya gidip belki şampiyonlar ligi’nde oynayıp sefasını sürecekten bu ayrılık oldu.

BANKO AYKUT KOCAMAN

– Fenerbahçe teknik direktörlerinin bir çoğu iyi insanlardı. Ama kiminle çalışmaktan çok mutlu olduğum ve bundan sonra kiminle çalışmak istersin derseniz Aykut Kocaman derim. Birlikte oynadığım oyuncular içinde en mükemmeli Alex’ti. O’nun gibisiyle hiç çalışmadım. Adam antrenmanda bile pas hatası yapmıyordu.

TUNCELİLİYİM, GURURLUYUM

– Tunceli’den çıkıp büyük bir kulüpte bu kadar uzun süre oynamak benim için büyük bir gurur ve başarı. Ben her zaman çekinmeden söyledim. Tuncelili ve aleviyim. Bununla da her zaman gurur duydum. Doğduğum şehri en iyi şekilde temsil ettiğime inanıyorum.

Ersun Yanal çıkıp doğruları anlatmalıydı

– Arka 5’li söylemleri haksızlık. Arka 5’li dedikleri kişiler 3 Temmuz sonrasında en dik duran adamlardı takım içinde. Bizim bir teknik direktör gönderme gibi gücümüz olabilir mi?

– Ersun Yanal’a çok kırgınım. Kendisini bizim gönderdiğimiz yolunda haberler çıktığında, bunun aslında böyle olmadığını söylemeliydi. Bütün sezon bunun sıkıntısını yaşadık.

– Bir tribünümüz sırf bu olaylar yüzünden boş kaldı. Ama Ersun hoca çıkıp da bunun doğru olmadığını açıklamadı. Bizi böyle suçlayacağı yerde, hatalarına baksaydı. Yanal o süreçte kendi yaptıklarını düşünsün.

“EN İYİSİ OYDU AMA…”

– Biz tabi ki her antrenörün iyi ve kötü yanlarını kendi aramızda konuşuruz. Bunun olmaması mümkün mü? Oyuncuların teknik direktör gönderme gibi bir gücü yoktur. Olsaydı eğer kendime sözleşme yaptırırım. O gücüm olsa kulüpte kaldırdım.

– Hakkını verirsem, Ersun Yanal antrenman temposu ve sertliği konusunda çalıştığım en iyi teknik adamdı, bu açıdan da çok beğendiğim bir hoca. Ben antrenman temposunu seven bir oyuncuyum.

Tataftar ile son bir kaç yıl ilişkim çok iyiydi. Beni sevdiklerini hissediyordum ve bu beni inanılmaz mutlu ediyordu. Bir futbolcu daha fazla ne isteyebilir ki? Sevilmek ister. Sosyal medyada yaptığım açıklama sonrası bana yazılanlar da çok ama çok güzeldi. Hepsine tek tek bana yaşattıkları için teşekkür ederim.