Prof. Dr. Öner Samanlı
SİYASET BİLİMİ UZMANI
karsigazete.com.tr
7 Haziran genel seçimlerinden AKEPE istediği sonuçlara ulaşamayışının hüznünü yaşarken, partinin ilelebet reisi bunun intikamıyla herhangi bir koalisyon hükumeti kurulmasına izin vermedi.
Reis isteseydi sonuç alınabilirdi.
Reis ve AKEPE’liler; 400’e yakın milletvekili çıkartacaklarının kesin umarında oldukları için de, bunun rehaveti içerisinde "Support Election Control System" SEÇSİS’in devreye girmesine gerek görmediler.
7 Haziran sonrasında hükumet kurulması iznini vermeyen reis bu kez kendi tabiriyle “Yeniden Seçim” kararını verdi ve bu kararını da YSK’da karara bağlattı.
Şimdi gözler 1 Kasım 2015 de yapılacak (?) olan erken seçimlerdedir.
Reis ve avenesi bu kez iktidar kesinlikle AKEPE’nin olacaktır özlemindedirler.
Seçim öncesi AKEPE’nin kongresini yapacaklar, bazı ağır topların parti içerisindeki seçilme engellerini tüzük değişiklikleriyle sağlayacaklardır.
Beklenen odur ki, büyük olasılıkla ağabey Abdullah Gül’ü de büyük kurtarıcı olacak umuduyla partinin yeni genel başkanı seçeceklerdir.
Erken bir seçim demek ülkenin ekonomisinde sarsıntı demektir.
Erken seçime gidilmesi durumunda hazine tarafından tüm siyasi partilere 354 milyon lira yardım ödemesi yapılacaktır.
Hazine tarafından olası bir erken seçimde AKEPE’ye; 151,9 milyon, CHP’ye; 92,7 milyon, MHP’ye ise 60,5 milyon lira yardım yapılacaktır.
Normalde ilk yardımını 2016 yılının Ocak ayında alacak olan HDP ise Kasım ayında erken seçim yapılması durumunda hazineden 48.8 milyon lira alacaktır.
1 Kasım 2015 de, tekrar bir seçim yapılması demek, YSK'nın da yeni bir ödenek alması anlamına geliyor. Olası bir erken seçim durumunda YSK, Maliye Bakanlığı tarafından 250 milyon lira civarında ödenek tahsis edilecektir.
Tüm bu servetin har vurup harman savuranı da esasen o reistir.
Çünkü reis 400 istemiştir. Reis, başkanlık istemiştir. Reis, AKEPE’nin tek başına iktidarını istemektedir.
Reisin istemlerinin hiç birisi gerçekleşmemiştir.
Sarayındaki yalnızlaşan ve yılgınlaşan reis bu kez yıldırma eylemlerine başlayarak ülkenin tozunu dumana katmaya başlamıştır.
Danışmanlarıyla birlikte ince hesapları yapan, yeni çözümlerin arayışına giren reis bu kez ülkeyi yeni bir seçime sürükleyerek tüm heveslerini yakalayabileceğini umut etmektedir.
Reis artık büyük hayalinin yeniden gerçek olmasının yoluna düşmüştür.
Büyük hayaller gerçekleşebilmesi için mantığın ve şartların onu desteklemesi gerekir.
Oysa reisin hayalleri uçuk kaçıktır. Olabilme olasılığı akla ve mantığa sığmayacak kadar ölçeksizdir.
....
..
FAKAT BU HAYALLERİN GERÇEKLEŞMESİ ASLA VE KATA OLANAKSIZ DA DEĞİLDİR.
Türkiye seçimlerinin hâkimi, hakemi Yüksek Seçim Kurulu’dur.
Kısa adıyla YSK, seçimlerde “SEÇSİS” adı verilen bir modüler sistemi kullanmaktadır.
“SEÇSİS”, "Support Election Control System"
Seçimi bir saç ayağı olarak düşünürsek, ayağın birisi iktidar, diğeri “SEÇSİS”, ötekisi de YSK’dır.
%52 ile başımıza musallat olan reisin seçilişinden, yerel ve genel seçimlerdeki açık ara farkla iktidarı ele geçiren 13 yıllık AKEPE’nin iktidar oluşlarının da destekçisi bu sacayağıdır.
Bilinmeyen, bilinemeyenlerin, bilinen üzerindeki galibiyetinin de etkini “SEÇSİS”tir.
“SEÇSİS” bir bilgisayar kurgulamasıdır, bilgisayar' da hazırlanmış, Amerikan tuzaklı seçim sistemi oyunudur.
Seçimlerin sonrasında, her iki kişiden bir ben AKEPE’ye oy vermedim diyor ama AKEPE, her iki kişiden birisinin oy vermiş olduğu sonucuyla iktidar oluyor, neden mi arıyorsunuz?
Nedeni; “SEÇSİS” tir.
Sonuçta nasıl oluyor da, her iki kişiden biri, o zaman bu partiye oy vermemişken, vermiş oluyor ?
Bugün ABD ve diğer diktatör rejimli ülkelerde de kullanılan "Support Election Control System" in kurgulayıcısı Amerika’dır.
Amerika’da Demokratlar mı, Cumhuriyetçiler mi iktidarda olsun bunun karar verici mekanizması, "Support Election Control System" in kendisidir.
"Support Election Control System" Amerika tarafından ülkemize, ülkemizden de bizlere “SEÇSİS” olarak aktarılmış hile yapılabilir bir bilgisayar seçmen/seçim oyunudur.
"Support Election Control System" seçmenlere hür iradeleriyle oylarını kullandırır. Seçmen ve sandık güvenliği tam anlamıyla sağlanır.
"Support Election Control System" le, her şey zaptı rap altına alınarak milletin fertleri üzerinde güven sağlanmış olur.
"Support Election Control System"in uygulayıcısı ve karar verici mekanizması ise ülkemizdeki örnekle YSK’dır.
Türk hukukunda Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim sürecinde ve sonrasındaki bir mesele hakkında verdiği kesin kararları, nihai karar mahiyetindedir.
Uygulamada genellikle il seçim kurullarının kararlarına itiraz yoluyla önüne gelen meseleleri ve kimi hallerde kendisine doğrudan yapılan şikâyetleri kesin olarak sonuca bağlamak yetkisi YSK’ya tanınmıştır.
Meseleyi evrak üzerinde inceleyen YSK’nın kararına karşı herhangi bir mercii veya yargısal makam önünde itiraz etmek veya dava açmak hakkı tanınmamıştır (Anayasa Md. 79, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun Md. 132).
Bu durum, sağ eli sol ele şikâyet etmek gibidir.
Seçim sonuçlarına YSK nezdinde yapılan şikâyetler de, YSK’yı kendisine şikâyet etmektir. Şikâyetler de anında ret edilir.
Anayasa Mahkemesine (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yapılacak kişisel başvurulardan da bir sonuç almak olanaklı olmayacaktır.
Çünkü iktidar çoğunluğunu AYM’de hâkimdir.
AİHM diyelim ki şikâyetçi başvurusuna olumlu yanıt verdi, bunu uygulamayacak olan da gayrı meşru süreçlerin hükumetidir.
Sonuçla seçmen sandıkta oylarını iktidarı devirecek çoğunlukla vermiş olsa da, sayım sonuçları büyük illerde pek değişkenlik arz etmeyecek, ancak küçük iller ve ilçelerinden YSK’a aktarılan oylar sonucu itibarıyla pek dikkat çekici olmayacağından “SEÇSİS” programınca değerlendirilecektir.
SEÇSİS, bu aşamada devreye girerek havuza dolan oyların çoğunluğunu iktidara muhalif olanlardan çalarak, iktidara taraf olan oylar olarak sonuçlara yansıtacaktır.
Peki, o bölgelerden, illerden yansıyan kullanılan doğru oylar ne olacaktır?
Üç beş günlük emeklerinin karşılıklarını büyük rakamlarla menfaat olarak sağlayanlarca yakılarak, yerlerine “evet”li, iktidar oyları olarak yeniden çuvallarına doldurularak mahzenlere konulacaktır.
"Support Election Control System" SEÇSİS; 1 Kasım 2015 için tüm detayları ile hazırlanmaktadır, düzenlenmektedir.
"Support Election Control System" in etkin sonuçlarına ulaşabilmenin bir başka yolu da kişisel ve kurumsal özgürlükleri sınırlamaktır.
Basın susturularak, kişiler sindirilerek itiraz mekanizmaları da çökertilince, "Support Election Control System" SEÇSİS, seçim sonuçlarını açıklayacaktır.
Sokakta vatandaşa sorulduğunda “Ben ona oy vermedim.”
Siz verdiniz mi? “-Hayır bende vermedim”
70 milyona sorsanız 60 milyonu ben onlara oy vermedim dese de,
"Support Election Control System" SEÇSİS sistematiğiyle, hükümranlık yine "Support Election Control System" SEÇSİS’in hâkimiyetini elinde bulunduranın seçilmiş olmasıyla sonuçlanacaktır.
Hazırlıklar tam anlamıyla sağlanmamışsa süre kazanmanın yolu, bir doğal afet yahut da savaş halinin ülkemizin zavallı yurttaşlarının başına musallat edilmesiyle olabilecektir.
Allah milletimize ve memleketimize kişisel hırsları ve çıkarlarıyla hareket edenlerce zarar ziyan verdirtmesin!
Üstelik trilyonlarca ağır mali yükleri de sırtımıza bindirerek.
Saygı ve sevgilerimle.
İzmir - 07.10.2015
Yazar erişim adresi:
[email protected]
Twitter:
https://twitter.com/onersamanli
Facebook:
https://www.facebook.com/profesoronersamanli?fref=ts
https://www.facebook.com/onersamanli?fref=ts
https://www.facebook.com/serbestkursunuz?fref=ts
https://www.facebook.com/siyasetgundemi?fref=ts