18. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kapsamında düzenlenen foruma katılan oyuncu Mert Fırat, cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekti.
18. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kapsamında Ankara Üniversitesi'nde düzenlenen foruma katılan oyuncu Mert Fırat, "Cinsiyeti ve iktidarı kabul ettiğimiz sürece yenik başladığımız bir tartışmanın içine gireriz. Kadın meselesine değinen oyunlar sergiliyoruz ama birine bir saat bir şey anlatmak, bir oyun oynamak yeterli değil. İdeolojiniz, inancınız ne olursa olsun inandığınız kadın örgütü varsa girin içine çalışın" diye konuştu.
Cinsiyet eşitsizliğine karşı erkek mücadelesinin önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen 'Erkekler soruyor: Biz kadınları nasıl seveceğiz' foruma katılan Mert Fırat; erkeklerin sevmeyi bir zayıflık olarak gördüklerini hatırlattı.
“Çocuğuna, eşine, sertleşiyor ve bunu güç olarak görüyor. Kimlik arayışlarında sevmeyi bilmemek en temel problem. Ancak, yeni yeni yüzleşilen bir durumla karşı karşıyayız. ‘Yavrum biz küçükken sizi hiç sevemedik’ ifadesini kullanan babalar var. Babalarımızdan gördüğümüz modeller sayesinde sevmeyi öğrenemedik” dedi.
sanatFilan'da yayımlanan habere göre, en küçük merkezden başlayarak hatta mahalle mahalle dolaşarak cinsiyet eşitliği hakkında farkındalık yaratmak gerektiğini savunan Fırat açıklamalarına şöyle devam etti:
İNSANLARIN EVLERİNE KAPI KAPI DOLAŞARAK ULAŞIN
“Cinsiyeti ve iktidarı kabul ettiğimiz sürece yenik başladığımız bir tartışmanın içine gireriz. Karşımızdakini özgürlük alanlarını kısıtlamadan ve olduğu gibi kabul ederek sevmemiz gerekir.
Bir ilişkide eğer yöneten varsa, o ilişkide bir de öteki var demektir. İnsanların evlerine kapı kapı dolaşarak ulaşın.
Artık kamu spotu çekip yayınlayarak, sosyal medyada paylaşarak bir şey olmuyor. Uçan Süpürge’yi 19 yıldır yaptığı bir fiil çaba ayakta tutuyor.
Biz de kadın meselesine değinen oyunlar sergiliyoruz ama birine bir saat bir şey anlatmak, bir oyun oynamak yeterli değil. İdeolojiniz, inancınız ne olursa olsun inandığınız kadın örgütü varsa girin içine çalışın.
Bu sizin için asla zaman kaybı olmayacaktır. Çok şey kazandıracaktır. Bizim toplumun farkındalığını arttırmamızın tek noktası bu.”