Türkiye İstatistik Kurumu 'İstatistiklerle Aile, 2014' verilerini açıkladı.
Türkiye'de 25 yaşından küçük olan ekonomik açıdan pasif ve ebeveynlerinden en az biri ile yaşayan bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranı yüzde 27,2 olarak hesaplanırken bu oranın, bağımlı çocuğu olmayan hanehalklarının yoksulluk oranından (yüzde 7,7) yaklaşık 3,5 kat fazla olduğu görüldü.
BOŞANMALARIN YÜZDE 39,6'SI EVLİLİĞİN İLK BEŞ YILINDA GERÇEKLEŞTİ
Evlenen çift sayısı, geçen sene itibarıyla 599 bin 704 oldu. Kaba evlenme hızının 2014 yılında en yüksek olduğu il, binde 10,78 ile Kilis oldu. Kilis'i binde 9,97 ile Adıyaman, binde 9,65 ile Van izledi.
Boşanan çift sayısı da geçen sene bir önceki yıla göre yüzde 4,5 artarak 130 bin 913 oldu. Kaba boşanma hızının 2014 yılında en yüksek olduğu il, binde 2,87 ile Antalya oldu. Antalya'yı binde 2,72 ile İzmir, binde 2,53 ile Muğla izledi.
Türkiye'de geçen sene boşanmaların yüzde 39,6'sı evliliğin ilk 5 yılında, yüzde 21,8'i ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti.
EN FAZLA KORUYUCU AİLENİN BULUNDUĞU İL YÜZDE 9,7 İLE İSTANBUL
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Nisan 2015 tarihli verilerine göre, Türkiye genelinde mevcut koruyucu aile sayısı 3 bin 459 olarak hesaplandı.
Koruyucu aile oranı incelendiğinde, en fazla koruyucu ailenin yüzde 9,7 ile İstanbul'da olduğu görüldü. İstanbul'u yüzde 8,4 ile İzmir, yüzde 5,5 ile Ankara, yüzde 4,7 ile Kayseri ve yüzde 3,3 ile Bursa takip etti.
Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre de geçen sene itibarıyla kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini ifade eden bireylerin oranı yüzde 73,3'e yükseldi. Erkeklerin yüzde 77,3'ü kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini ifade ederken, bu oranın kadınlar için %69,3 olduğu görüldü.
Toplumda itibarlı olmayı sağlayan en önemli nedenin düzgün aile yaşamı olduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 42,9 oldu. Bu oranın erkeklerde yüzde 38,6 kadınlarda ise yüzde 47,2 olduğu görüldü.
Düzgün aile yaşamını toplumda itibarlı olmayı sağlayan en önemli neden olarak görenlerin en yüksek olduğu yaş grubu yüzde 50,2 ile 65 ve daha üzeri yaş grubu iken, bu oranın en düşük olduğu yaş grubunun yüzde 37,8 ile 25-34 yaş olduğu görüldü.
Çevresindeki diğer kişilerin aile yaşam biçimlerinin kendileri için önemli olduğunu ifade eden bireylerin oranı 2013 yılında yüzde 50,9 iken 2014 yılında yüzde 51,1'e yükseldi. Bu oranın 2014 yılında erkeklerde yüzde 51,9 kadınlarda ise yüzde 50,3 olduğu görüldü.
AİLE İÇİ ŞİDDETTEN ÇOCUKLAR OLUMSUZ ETKİLENİYOR
Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması, 2014 sonuçlarına göre, eş veya birlikte olduğu erkeklerin fiziksel veya cinsel şiddetine maruz kalmış ve kalmamış kadınların 6-14 yaşları arasındaki çocuklarında görülen bazı davranış sorunları incelendiğinde, şiddete maruz kalmış kadınların yüzde 30,6'sının çocuğunda "Anneye veya diğer çocuklara saldırgan olma" davranışı görülürken, aynı davranış için bu oran şiddete maruz kalmamış kadınların çocuklarında yüzde 17,2 oldu.
Şiddete maruz kalmış kadınların yüzde 51,9'unun çocuğunda "Hırçınlaşarak ağlama" davranış görülürken, şiddete maruz kalmamış kadınların çocukları arasında aynı davranış yüzde 35 oranında görüldü.