Kent merkezindeki İsmetpaşa Caddesi'nde kaldırıma oturarak derdini anlatmak isteyenlerle 1 lira karşılığında görüşen Uşak Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencisi Fatma Kübra Çavuş ile İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi Büşra Bayer, vatandaşlardan ilgi görüyor.

'HER GÜN 30-40 KİŞİ DİNLİYORUZ'

Fatma Kübra Çavuş, yaklaşık 15 gündür "dert dinlediklerini", amaçlarının insanlara mutluluk dağıtmak olduğunu, her gün ortalama 30-40 kişiyle sohbet ettiklerini söyledi. İlk zamanlar yaptıkları işle dalga geçen birkaç kişi olsa da herhangi olumsuz bir durumla karşılaşmadıklarını, özelikle ileri yaş grubundan insanların dertlerini ciddiyetle anlattıklarına şahit olduklarını ifade eden Çavuş, başvuranların isimlerini dahi sormadıklarını söyledi. 

Çavuş, "İnsanlar tanımadıkları, bir daha karşılarına çıkmayacak kişilere sorunlarını daha kolay anlatıyor. Biz onların dertlerini dinleyip dilimiz döndüğünce onları rahatlatmaya, dertlerine çözüm bulmaya çalışıyoruz. Asıl amacımız hiç tanımadığımız kişilere mutluluk dağıtmak. Dertlerini anlatanlar daha sonra bize 1 lira ödeme yapıyor. Bu para sembolik ama yine de bütçemize katkı sağlıyor. Bizim yaşımıza yakın olanlar daha çok gönül ilişkilerinden ya da okulla ilgili sorunlardan dert yanıyor ancak orta yaş ve üzeri kişiler daha kolay iletişim kuruyor bizimle. Bizi evlatları gibi görüp rahatlıkla konuşuyorlar. Dert dinlemenin süre sınırlaması yok, onlar bitirene kadar konuşuyoruz, bizim yanımızdan insanların tebessüm ederek ayrıldığını görmek çok güzel bir duygu" dedi.          

'İNSANLARI MUTLU ETMEK AMACIMIZ'

Büşra Bayer ise ilk zamanlar yaptıkları işin garip karşılandığını ancak insanların zamanla alışmaya başladığını belirterek, bazı kişilerin birden fazla kez gelerek sohbet etmek istediğini söyledi. Modern dünyada insanların her geçen gün biraz daha yalnızlaştığını, bu nedenle sorunları kendi başlarına çözmekten yorulduğunu ifade eden Bayer, şöyle konuştu:

"Kimsenin derdini başka kimseye anlatmıyoruz. Sokakta müzik yapan insanlar gibi biz de insanları mutlu etmek için çalışıyoruz. Bence herkes yaşadığı topluma bir şeyler katmalı, bu işi yaparak insanların dertlerine ortak oluyor, onları rahatlatıyorum. Her gün olmasa bile boş zamanlarımızda bu işi yapmaya gayret ediyoruz. Çok kişi tanımak, farklı hayatları ve deneyimleri öğrenmek işin başka bir keyifli yönü."  

Kaynak: BirGün