Sokağa çıkma yasağı ve saldırıların 30. günü geride bıraktığı Şırnak’ın Silopi ilçesinde daha önce de asker ve polisin hedefi olan HDP milletvekilleri Aycan İrmez ve Ferhat Encü ile DİHA muhabiri Sıdık Damar’ın kaldığı HDP Silopi İlçe Eş Başkanı Aycan Azma’ya ait ev basıldı. Evin bulunduğu Yenişehir Mahallesi’ndeki birçok eve de baskınlar düzenlendi. Telefonla ulaştığımız HDP Milletvekili Ferhat Encü, Silopi’de hiçbir hukuk kuralının geçerli olmadığını belirterek, “Bu saldırılar bizim şahsımıza değil, Kürt halkının iradesine” dedi.

BURADA HUKUK YOK

Her gün insanların katledildiği Silopi’de hukukun tamamen askıya alındığını söyleyen Ferhat Encü, “Birçok ev hukuksuz biçimde basılıyor, aramalar yapılıyor. Ellerinde hiçbir belge olmayan askerler gelip evleri basıyor” dedi. Kendilerinin kaldığı evin bulunduğu mahalledeki tüm evlerde aramalar yapıldığını söyleyen Encü, “İlçe eş başkanımızın evinde misafiriz. Jandarma Özel Harekat ve Polis Özel Harekat’tan geldiler. Biz kendimizi tanıtıp, vekil olduğumuzu söyledik. Arama yapacaklarını söylediler. Arama izniniz var mı dedik. İçlerinden biri ‘hemen alıp getiririz’ dedi. Kendilerine, diğer evleri ararken de belge alıp almadıklarını sorduğumuzda, bir Jandarma özel harekatçı, ‘Operasyon var, belgeye gerek yok’ cevabını verdi. Bizim bulunduğumuz ev için belge almaya gidecekti. Zaten hemen hazır, 10 dakikada alıyorlar arama iznini. Biz de gerek yok, bizim gizlediğimiz bir şey yok. Herkese uyguladığınız hukuksuzluğu bize de uygulayın dedik. Eve girip arama yaptılar ve ayrıldılar” dedi.

SALDIRI ŞAHSIMIZA DEĞİL KÜRT HALKININ İRADESİNE

HDP milletvekillerine yönelik tutuma tepki gösteren Encü, “Biz burada bir halkın iradesini temsil ediyoruz. Milyonlarca oy aldı HDP. Biz de diğer partilerdeki vekiller gibi seçildik. Anayasada onlara tanınan haklar sözde bize de tanınmış. Ama pratikte durum bu değil. Fiziki saldırıya maruz kalıyoruz, hakarete uğruyoruz. Copluyorlar, itip kakıyorlar. Ama bunu meşrulaştıran iktidar ve medya. Ve bu saldırılar aslında bizim şahsımıza yönelik değil. Bu yöntemle halkın direncini, iradesini kırmak istiyorlar. Bize ve bizi seçen insanlara verdikleri mesaj şudur; Biz sizi tanımıyoruz. Milyonlarca oy da alsanız, anayasaya göre dokunulmazlığınız da olsa biz sizi tanımıyoruz diyorlar. Halkımızın her gün katledildiği bu topraklarda dokunulmazlık da bizim için bir anlam ifade etmiyor. Bu yaşananlar bu ülkedeki herkesin hukuk önünde eşit olmadığını da gözler önüne seriyor” şeklinde konuştu.

HALK İRADESİNE EN BÜYÜK SAYGISIZLIĞI AKP YAPIYOR

Başbakanın AKP’nin milletvekili çıkaramadığı illere milletvekili atayacaklarına dair açıklamasını da değerlendiren Encü, “Bu bir halkın iradesine dönük en büyük saygısızlıktır” dedi. Bu planın halkın iradesini yok sayanların acizliğini de gözler önüne serdiğini söyleyen Encü, “Bu aynı zamanda komiktir de. Halk Şırnak’ta en yüksek oyla iradesini ortaya koydu. Bu kararı tanımayıp buraya vekil atayacağını söyleyen Başbakan Kürt halkına ‘biz sizi tanımıyoruz’ demiş oluyor. Bu halkın iradesine ipotek koymaktır” dedi.

KÜRT HALKI ATANMIŞ VEKİLE GÜLÜP GEÇER

Başbakan’ın kendisine kulluk eden isimleri Kürt kentlerine atayarak sorunu çözebileceğini sandığını söyleyen Encü şöyle konuştu; “Bu halk yüz yıldır atanmışların zulmüyle yönetiliyor. Kürt sorununun özü budur zaten. Bu diktatöryal anlayıştır. Kürtler on yıllardır iradelerinin yok sayılmasına karşı direniyor. Bugün sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerde ölen yüzlerce kişi, bu güne kadar ödenen binlerce bedel halkın kendisini yönetmek üzere ortaya koyduğu direnişin sonucudur. Halk, ben kendimi yönetmek istiyorum, kendi sokağıma dilediğim ismi vermek istiyorum, kendi dilim ve kültürümle yaşamak istiyorum diyor. Öz yönetim direnişi de bunun ifadesidir.” Bu tür bir atamanın halk nezdinde hiçbir karşılığı olmayacağını söyleyen Encü, “Bu kadar bedel ödemiş bir halk iktidarın atayacağı 3 vekile mi boyun eğecek. Kürt halkı iradelerine yönelik bu büyük saygısızlığa ancak gülüp geçer. Bu saygısızlığı kabul etmeyeceğiz” dedi.

Kaynak: Evrensel