Yazmayacağız dedik ama,
dayanamadık.

Ensar Arapçada;
"yardım edenler, yardımcılar",
sıfat olarak da; "herkesi seven,
herkese yardım eden" demektir…

Ayrıca hicret olayında Mekkeli
Müslümanlara yardım eden
Medinelilere de Ensar denir.

Yani, yardım edenler, yardımcılar,
herkesi seven, herkese yardım
edenden geliyor Ensar Vakfı’nın adı.
                  ***
İnsani değerlere bağlı bir nesil
yetiştirmek amacıyla, nitelikli akademik
çalışma ve sürekli proje geliştirerek,
özelde gençler olmak üzere toplumun
tüm sosyal katmanlarına eğitim, yayın,
organizasyon faaliyetleri ile hizmet etmeyi
amaçlayan bu vakıf O lanet olayla
kirlendi !
 
Mahkeme süreci devam ediyor.
Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu
konuyla ilgili olarak ateşe benzin
döktü desek yeridir:
"Buna bir kere rastlanmış olması
hizmetleri ile ön plana çıkmış bir
kurumumuzu karalamak için gerekçe
olamaz."

Evet biz de biliyoruz bu kurum
güzel hizmetlere imza atmıştır.
Ancak yaşanan olay çok mide
bulandırıcı çok…
                  ***
Sayın Bakan,
“Bir kere yaşanmış olması” derken
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzına
sakız gibi yapıştırdığı Ergun Göknel,
yani İSKİ skandalı sayesinde dönemin
1. partisi SHP’yi (Gerçi O Cehape
zihniyeti diyor)  örnek vererek
iktidar olmadı mı?

SHP Büyükşehirlerde halbuki
güzel hizmetler yapmıştı.
                  ***
Neyse konuya dönelim.

O iğrenç olay yaşanmıştır,
yaşanmamıştır. Ailelere ‘10 bin lira alın
susun’ denmiştir denmemiştir. Ancak,
Sayın Bakan’ın iğrenç olayı
aydınlatmak yerine sanık
durumundaki kurumu deyim
yerindeyse sahiplenmesi hiç doğru
değil.

Hele hele ‘bir defaya mahsus’
demesi de sağlam inançlı
birine hiç yakışmadı…

Bitirirken,
kabul edilir edilmez;

Ensar Vakfı gerçekten adı gibiyse,
faaliyetlerini durduracak. O lanet olası
olayın mağduru çocuklara ellerindeki
mal varlıklarından bazılarını
bağışlayacak.

Ve o şeytan kılıklı ya da kılıklıların
zindana girmeleri için adalete yardımcı
olacak…