Bir balyozluk işi var

17 Mart 2016 - 10:06
Menat,
Lat,
Uzza,
Hubel…


Bunlar zamanın
en meşhur putlarıydı.

İnsanlar kendi elleriyle yapıp,
kendi istekleriyle taparlardı.

Cansız olmalarına rağmen,
sözüm ona bereket yağdırırlardı.

En değerli ve en sözü geçen
Hubel’di.


Bu Hubel cansız olmasına rağmen,
çocuğu olmayan kadınlara çocuk,
işi olmayan erkeklere de iş verirdi.

Böyle bir puttu taştan ve
tahtadan
Hubel...
                  ***
Useyn bin Şerefsiz’in rivayetine göre
bu Hubel bir gün kendisine ziyarete gelen
bir Kureyşli’yi “Habeşistan dölü” diyerek
tokatlamış.

Kuseyn bin Sallama bu yaşanan
hadise karşısında eline balyozu alıp
Hubel’e saldırmaya kalkmış.

Etrafta bulunan Hubel taparlar
Kuseyn bin Sallama’yı oracıkta linç
etmişler…

Ve o günden sonra tahtadan ve
taştan Hubel’in sırtı bir türlü yere
gelmemiş.

                  ***
Gücüne güç katan Hubel
büyüdükçe büyümüş.

Zamanın halkı her ne kadar
bir müddet sonra nefret etse de,
karınlarını doyurduğuna inandıkları
Hubel’e çıt çıkarmamış.


Hubel’le yatmak isteyenlerden tutun da,
“eşimi onun yatağında yakalasam da
kıskanmayacağım” tek varlık diyen
dangalaklar sayesinde Hubel ününe ün
katıyormuş.


Belli bir zaman sonra Hubel iyice
sapıtmaya başlamış. Hubel sapıttıkça
kendisine inananlar da sapıtmış.


Ne gözleri görüyor,
ne de kulakları duyuyormuş.
                  ***
Gel zaman git zaman
Hazreti Muhammed (SAV)
peygamberliğini ilan edip,
İslam’ı tebliğ  edince,
Hubel denen put
bir balyoz darbesiyle paramparça oldu.

İşin ilginç yanı,
Hubel parçalanmadan evvel
kendisini parçalayacak olan sahabeye;
“Sakın beni parçalama. Bana bir şey
olursa hepiniz aç kalırsınız. Ülke yıkılır ve
bölünür” diye yalvarsa da,

Hubel tarih olmuş…

    :

    :

    :

    :

    "Bir balyozluk işi var" hakkında Tweetler
    YAZARIN DİĞER YAZILARI
    https://twitter.com/KarsiGazete